Fena değilsin translate Spanish
327 parallel translation
Bir acemi için, hiç fena değilsin.
No está mal para una principiante.
Biliyor musun, sen de hiç fena değilsin.
Tú también eres buen mozo.
Bildiklerim sadece gazetelerden ama fena değilsin.
Sólo sé lo que leo en los periódicos, pero a mí me pareces bien.
- Sen de fena değilsin.
- Usted tampoco estuvo mal.
Sen de fena değilsin.
Bueno, con usted me basta.
Sen de fena değilsin, oğlum.
Pero tú también. Parece que no te va nada mal.
Fena değilsin!
Tienes buena pinta.
Fena değilsin.
No lo haces mal.
- Fena değilsin, arkadaş.
- Eres todo un compañero.
Fena değilsin.
Qué bueno.
Fena değilsin.
Tiene buen físico.
Sen de hiç fena değilsin. Hakkında çok şeyler işittim.
Eres malote y he oído muchas cosas sobre tí.
Buradan bakınca, hiç fena değilsin.
Desde aquí arriba, pasable.
- Hiç fena değilsin.
- Juegas muy bien.
Fena değilsin, ama çok genç ve tecrübesizsin.
Hijo, es mejor la mayor experiencia
Fena değilsin.
No está mal.
- Hiç fena değilsin.
- No es malo para nada.
Kibarsın, onu iyi becermişsindir, çünkü yatakta hiç fena değilsin.
Puedes ser amable y follarla bien, porque no eres malo en la cama.
Haydi. Sen de fena değilsin.
Tú tampoco.
- Sen de fena değilsin.
- Tú tampoco estás nada mal.
- Fena değilsin.
- Tienes mucho que dar a una chica.
- Bir ufaklık için hiç de fena değilsin.
- Para ser tan pequeña, no estàs mal.
Sen de fena değilsin, burun surat.
Cállate, cara con manija.
Sen de fena değilsin.
Tú también.
- Bir çaylağa göre hiç fena değilsin.
- No está mal para un "débil".
- Fena değilsin.
- Tienes buen aspecto.
" Yavrum, bence hiç fena değilsin
" Nena, sabes que creo que eres genial
Dansta hiç fena değilsin.
No bailas mal.
Sen hiç fena değilsin.
Estas bien.
- Sen de fena değilsin.
Tú tampoco eres malo.
Bir acemiye göre fena değilsin.
Para un novato, estuvo bien.
- Fena değilsin sen de.
- Tú estás muy bien.
Fena değilsin.
Nada mal.
Aslında hiç fena değilsin, fakat göz çevresine biraz daha makyaj yapmalısın.
No estarías tan mal si te pintaras algo más los ojos.
Sen de fena değilsin.
Usted tampoco juega mal.
Son Goku, fena değilsin.
Bien hecho, son Goku...
Fena değilsin Milo.
Eres astuto, Milo.
Hiç fena değilsin.
No eres malo para un afeminado.
Sen de fena değilsin.
Pero te lo montas bien.
Fena çocuk değilsin Lily.
No eres mala chica, Lily.
- İyi görünüyorsun. - Sen de fena durumda değilsin.
- ¡ Tienes un aspecto estupendo!
O kadar da fena değilsin Samson.
No eres tan malo, Sansón.
- Bu tür erkekler bulun... - Tam bir Superman değilsin... ama fena halde hazırsın. - Ben mi?
Tipos como esos...?
- Evet hiç fena değilsin.
- No, en absoluto.
Bir felsefe öğretmenine göre fena bir yoldaş değilsin.
Eres un buen tipo... para ser profesor de filosofía.
Fena parça değilsin, kabul ediyorum.
Eres una belleza.
Gus değilsin belki ama hiç fena değilsin.
No eres Gus, pero no eres malo.
Fena kız değilsin.
No pasa nada.
- Sen fena bir adam değilsin.
- Eres de lo mejor.
Crowder, sen pek de fena bir adam değilsin. Seni sevdim.
No eres tan malo, me agradas.
Fena asker değilsin.
Es un buen soldadito.
değilsin 303
değilsiniz 26
fena değil 1160
fena değilim 34
fena değil mi 27
fena olmaz 18
fena değilmiş 33
fena değildi 104
fena değil ha 24
fena sayılmaz 95
değilsiniz 26
fena değil 1160
fena değilim 34
fena değil mi 27
fena olmaz 18
fena değilmiş 33
fena değildi 104
fena değil ha 24
fena sayılmaz 95