Fena değil ha translate Spanish
320 parallel translation
Hiç fena değil ha?
No está malo.
- Çalan grup fena değil ha, ne dersin?
No tocan mal.
Bu inciler hiç fena değil ha, Varga?
Estas perlas son buenas, ¿ eh, Varga?
Fena değil ha?
¿ No está mal, eh?
"Yarışmacılar aslında İngiltere Kanalının üzerinde uçacaklar." Fena değil ha?
Los competidores volarán sobre el Canal de la Mancha. " Nada mal, ¿ eh?
Fena değil ha?
No está mal, ¿ verdad?
Fena değil ha?
No está mal, ¿ eh?
- Fena değil ha?
- No está mal, ¿ eh?
Görünüşe göre, iştahın fena değil ha.
Parece que tienes un gran apetito
Durumumuz hiç fena değil ha?
No nos va tan mal, ¿ no?
Kız fena değil ha?
La chica es linda, ¿ no?
- Fena değil, ha Henry?
¿ No está mal, eh, Henry?
Fena değil, ha?
- No está mal, ¿ eh?
Fena değil, ha? Hizmetçi olarak.
No está mal la camarera.
- Savaş sana nasıl davrandı? - Fena değil.
¿ Cómo te ha tratado la guerra?
Fena değildim, değil mi?
No ha estado mal, ¿ verdad?
Luigi'nin gangster babalığı bu mu? Fena değil, ha?
¿ El padre de Luigi es el bandido calabrés?
Hiç fena bir iş değil.
No ha salido tan mal.
Fena değil, ha?
¡ Qué mujer más bella!
Fena değil, ha?
¿ No estuvo mal, verdad?
Ama şimdi düşündüğüne göre, fena fikir değil, ha?
¿ no?
Hey, fena manzara değil, ha?
No está mal la vista, ¿ verdad?
Fena değil ha?
¿ Eso está mal?
İyi yükselmiş, hiç fena değil.
Parece que le ha ido bien.
Bir semer serserisi için hiç de fena değil, ha?
No está mal para un vagabundo.
Çürük bir elma için fena para değil, ha?
No es mal precio por una manzana vieja, ¿ no?
Fena değil, ha?
No está mal, ¿ eh?
20 sterline fena değil, ha? Şahane.
No está mal por 20 libras, ¿ eh?
Fena değil, ha?
No está nada mal ¿ eh?
Hiç fena bir parça değil, ha?
No está nada mal, ¿ no?
Fena değil, ha?
No está mal.
- Baba, hiç fena parça değil ha?
Ésta está para dar botes...
Fena değil, koşuşturmacayla geçti.
Bueno, no ha estado mal, bastante ajetreado.
Fena değildi, değil mi?
No ha sido para tanto, ¿ no?
Fena değil, huh?
No ha estado mal, ¿ eh?
- Fena değil, ha?
- No está mal, ¿ eh?
Hiç fena değil.
No ha sido mal día.
Fena değil, ha?
- No está mal. - No. No está mal.
Fena fikir değil.
El doctor me ha ordenado que haga un crucero.
Fena değil, ha?
Qué bonito, ¿ no?
Cenevre'den Georgian'a tek kuşakta geçiş ha? Hiç fena değil.
De Génova a georgiano en una sola generación.
Fena değil, ha, Dutch?
No está mal, ¿ eh, Dutch?
Fena değil, ha?
No está mal, ¿ v erdad?
Fena değil, ha, aşkım?
Y no ha sido caro.
Fena değil, ha?
No está mal ¿ eh?
Hiç de fena değil, ha?
Esto no es malo, hey!
- Bu koşullar altında, Bay A. Ben olsam, durum hiç de fena değil derdim.
Dadas las circunstancias, Sr. A afirmaría que no ha estado mal.
Bu lokanta hiç fena değil, ha?
Este restaurante no está mal, ¿ verdad?
Fena değil, ha?
No estuvo mal.
Fena değil, ha?
Nada mal, eh?
Fena değil, ha? Diğerlerine sıradan kargalar demiş.
De los otros dijo que eran cuervos o algo semejante.
fena değil 1160
fena değilim 34
fena değil mi 27
fena değilsin 18
fena değilmiş 33
fena değildi 104
hare 23
hala 311
hâlâ 56
harry 3012
fena değilim 34
fena değil mi 27
fena değilsin 18
fena değilmiş 33
fena değildi 104
hare 23
hala 311
hâlâ 56
harry 3012