Getirin translate Spanish
11,078 parallel translation
Periyodik cetvel getirin.
Tendrán tablas periódicas.
Doktoru getirin.
¡ Vayan a por el médico.
Doktoru hemen getirin.
¡ Vayan a por el médico ahora!
Getirin onu.
Vayan a por él.
Derhâl polisi getirin bana! Olamaz.
¡ Que venga la policía ahora mismo! No.
Getirin şunu.
Ve por ella.
Elektriği geri getirin.
Enciende la energía.
Ona yardım getirin, lütfen.
Ayúdenla, por favor.
Bay Fitzwilliam, ayaklarınızı sarı çizgiye getirin ve kollarınızı iki yana açın.
Sr. Fitzwilliam, coloque los dedos de sus pies en la línea amarilla y sus brazos extendidos a los lados.
Keith Bradshaw'ı buraya getirin!
¡ Traigan a Keith Bradshaw aquí!
Çabuk, pipi kılıfımı getirin!
Apresúrate, ve a por mi taparrabos.
Evet, şamanımızı geri getirin.
Sí, debemos traer de vuelta a nuestra Chamán.
Onu eve getirin.
Traerlo a casa.
Eğer işimize yarayacak türdeyse, buraya getirin.
Si es de la que podemos usar, tráiganla.
Paramı getirin.
Vuelve aquí con mi dinero.
Pekâlâ, getirin içeri.
La tenemos. Traedla aquí.
- Getirin içeri.
Traedla aquí.
Şu masa örtüsünü getirin.
Toma ese mantel.
Buranın altını üstüne getirin.
Destrocen el lugar.
Korpektomi tepsisini ve omurga mikroskobunu getirin.
Tráeme la bandeja de corpectomía y el microscopio de columna vertebral.
Buraya getirin.
Me gustaría que los trajeras aquí.
Kötü çocuğu getirin bakalım.
Vale, traed el aparato.
Bay Liu'yu toplantı odasına getirin.
Trae al Sr. Liu a la sala de conferencias.
Pekâlâ Bay Donovan, babanızı getirin. Ben de damadı serbest bırakayım.
Vale, Sr. Donovan, traiga a su padre y dejaré que el novio se vaya.
- Bir sedye getirin.
- Consígame una camilla.
Fred'i getirin, olur mu?
Trae a Fred, ¿ quieres?
- Doktoru getirin.
- Traigan al médico.
Sonra da kadınını alıp bana getirin.
Y después coged a su mujer y traédmela.
Geri getirin.
Bueno, levántala.
Kimliğini getirin.
Consígueme su D.N.I.
- Tamam, getirin.
De acuerdo, detenedlo.
Sonra bozulmuş küçük bedenini bana getirin, yoksa... oğlunuz oldukça mutsuz bir sonla karşılaşacak.
Luego, traedme su pequeño cuerpo destrozado, o... vuestro chico conocerá un final no muy feliz.
Hemen Bee'yi bulup buraya getirin!
¡ Vayan a buscarlo y tráiganmelo!
Sizin şu konuştuğunuz Anneca sözcüsü var ya onu da getirin. Bekle.
Ese portavoz de Anneca, con el que hablaste, tráelo.
Girişleri ve çıkışları güçlendirin ve kameraları çalışır duruma getirin.
Redoblen la guardia en las entradas y hagan funcionar las cámaras.
Herkesi buraya geri getirin ve mühürleyin.
Hay que traer a todos y sellar el lugar.
- SWAT'ı getirin!
- ¡ Que vaya SWAT allí!
Blinksky, bana dört numaralı oküler geri çekme spekulumunu getirin.
Dame un espéculo para retracción ocular número cuatro.
Bulun onu! Bulun onu ve bana getirin.
¡ Encuéntrenlo y traigámenlo!
O piçi bulup buraya getirin!
¡ Encuentren a ese bastardo y traíganlo aquí!
Onu bana gizli şekilde getirin.
Tráele ante mi sin anunciarlo y en privado.
- Doğum aletlerini getirin.
- Tráeme los estribos.
Bebek ısıtıcı getirin.
Traed una cuna térmica.
Hemen önlük getirin.
Guantes.
Bebeğimi getirin bana!
¡ Déjame coger a mi bebé!
Ultrason sonuçlarını getirin!
¡ Ultrasonido!
Acil durum arabasını getirin!
¡ Carro de paradas!
- Havlu getirin.
- Dame más gasas.
Bu tarafa getirin! Hillary List, 27 yaşında kadın. Parktaki beton merdivenlerden düştükten sonra olay yerinde baygın halde bulunmuş.
Hillary List, mujer de 27 años, encontrada inconsciente en la escena tras una mala caída por unas escaleras de hormigón del parque.
Tanrıya şükür... gözlerinizi kapatmanızı istiyorum kocanızın resmini gözünüzün önüne getirin onu görebiliyor musunuz, yüzünü görebiliyor musunuz... gülüşünü...
Alabado sea Dios. Quiero que cierre los ojos. Quiero que imagine a su esposo.
- Merdiveni getirin.
- Trae la escalera.
getirin onları 22
getirin onu 83
getir 116
getireceğim 51
getirdim 98
getir onu 108
getiririm 30
getireyim 73
getiriyorum 62
getir şunu 18
getirin onu 83
getir 116
getireceğim 51
getirdim 98
getir onu 108
getiririm 30
getireyim 73
getiriyorum 62
getir şunu 18