Getiriyorum translate Spanish
2,237 parallel translation
Hemen getiriyorum efendim.
Enseguida, señor.
Planörü görünmez konuma getiriyorum şimdi.
Pondré el planeador en modo de camuflaje.
Şimdi onu sana getiriyorum.
Se la estoy llevando ahora.
Getiriyorum.
Ya la llevo.
İki görevimi de başarıyla yerine getiriyorum.
Acabo de sobrevivir a ambos trabajos
Seni buraya getiriyorum.
Te llevo allá.
Bak hayatını ne hale getiriyorum.
Mira cómo arruino tu vida.
Arabamı çalıyorsun, seni hapse düşmekten kurtarıyorum, seni arabamla hastaneye kadar getiriyorum... ve şimdi de senin için başka bir şey daha yapacakmışım öyle mi?
Yo traje en el hospital y ahora hay que hacer y nada más.
Tamam, getiriyorum.
Sí, ya voy.
Ekrana getiriyorum hazır.
- Ya lo estoy poniendo en pantalla.
Görevimi yerine getiriyorum.
Es solo mi deber.
Getiriyorum.
Te traeré uno.
Hemen getiriyorum.
Ahora mismo vengo.
Hemen getiriyorum.
- Enseguida.
Ben sana hayatının fırsatını getiriyorum sen de kışkışlıyorsun.
¿ Te traigo el golpe de tu vida y simplemente lo echas a perder?
Ona yanıldığını göstermek için insanları buraya getiriyorum.
Yo traigo gente aquí para demostrarle que se equivoca.
Bıçağı getiriyorum. Her lanet işi benim yapmamı mı istiyorsun?
Tengo el cuchillo. ¿ Quieres que haga alguna mierda?
İyi, ben işim haline getiriyorum.
Bueno, lo estoy haciendo de mi incumbencia.
Dünyaya kötü bir çocuk getiriyorum.
Voy a traer a este mundo al hijo del mal.
- Onu buraya geri getiriyorum.
- ¡ Lo traeré aquí! - ¿ Para quién?
Kusura bakma anca fatura getiriyorum.. ama belki bu hoşuna gider
Tengo algo mas para tí, pero está dirigida a tu casa. - ¿ La quieres? - ¿ Por que no?
- Baxter elimde, size getiriyorum.
- Tengo a Baxter. Lo llevo conmigo.
Hemen getiriyorum, canım.
En un segundo, querida.
- Kalem ve kağıt getiriyorum.
- Ya traigo papel y lápiz.
Ama buna rağmen geliyorum ve de bir hatun getiriyorum. Dori, olur mu?
Pero aunque... voy y llevo una chica, Dora, ¿ ok?
Bu kasabaya huzur getiriyorum ben
Se han abandonado la ciudad?
Tamam, dava için evraklarımı biraraya getiriyorum ve kimse velayetimin kaldırılma belgesini imzalamadı.
Vale, así que estaba uniendo el trabajo para mi auditoria, y resulta que nadie firmo la liberacion permamente de derechos.
- Hemen getiriyorum.
Espera un segundo.
Siz geçin oturun, hemen getiriyorum tamam mı?
Sólo siéntense... y se los llevaré enseguida, ¿ de acuerdo?
Hayır, atölyemi Swanson Yasaları'na uygun hale getiriyorum.
No, llevaré mi tienda según el código Swanson.
bütün yaşayan eski birim müdürlerini bir araya getiriyorum.
que voy a reunir... a todos los ex directores vivos, en un picnic.
Hemen getiriyorum.
La voy a coger ahora mismo.
Geri getiriyorum patron.
Lo traigo de regreso, jefe.
- Halı getiriyorum efendim.
Iré a buscar una alfombra, sir.
Bu arada, biz Ilinois'e gidemediğimize göre 1 hafta bizimle kalsınlar diye ailemi buraya getiriyorum.
Por cierto, ya que no pudimos ir a Illinois hice que mis padres volaran aquí para quedarse una semana.
Son defa mektuplarını getiriyorum.
Esta es la ultima vez que te traigo el correo.
Ben hemen getiriyorum, tamam mı?
Te los traeré, ¿ vale?
- Getiriyorum öyleyse.
- Eso es un sí.
Sonunda oğlumu maça getiriyorum ve sen beni masaya atıyorsun.
Finalmente llevo a mi hijo a un partido, ¿ y me lanzas a través de una mesa?
Bir defa sadece bir defa birini etkilemek için evime getiriyorum peki, başıma ne geliyor.
¡ Una vez! ¡ Una sola vez! Traigo a casa a alguien a quien quiero maravillar, ¿ y qué me encuentro?
Ben sizi biraraya getiriyorum, ve sen beni yanında istemiyorsun.
Me doy cuenta que no me quieres a lo largo del viaje
- Getiriyorum.
- Lo tengo.
Tren haritasını getiriyorum.
- Abriré un mapa del subterráneo.
Bu esnada, ben de vazifemi yerine getiriyorum... Yoksul ve hastalarla ilgileniyor gözlerimi kapatacağım günü bekliyorum.
Mientras tanto, hago mi deber... cuidar los pobres y enfermos esperando el día en que voy a cerrar mis ojos.
Pekala, içeceklerinizi hemen getiriyorum.
Bien, traeré esos tragos empezando por usted.
" Fıçı dolusu hediye getiriyorum.
Voy a llevar barriles llenos de regalos.
Gidip Gulybin'i getiriyorum.
Voy a ir a buscar a Gulybin ahora.
Hemen bir kâse turşu getiriyorum.
Le traeré un tazón de pepinillos.
Hemen bir kâse turşu getiriyorum.
Te daré una bandeja de pepinillos.
Ben anlaşmada belirtilen tüm vaatlerimi yerine getiriyorum.
He cumplido con todos mis compromisos del contrato.
Yangın alarmını ve kilitleri etkisiz hale getiriyorum böylece acil çıkışından girebilirsin.
Y a desbloquearlo, para que puedas entrar por las salidas de emergencia
getir 116
getireceğim 51
getirdim 98
getir onu 108
getireyim 73
getiririm 30
getir şunu 18
getirin 79
getirin onları 22
getir onu buraya 20
getireceğim 51
getirdim 98
getir onu 108
getireyim 73
getiririm 30
getir şunu 18
getirin 79
getirin onları 22
getir onu buraya 20