Göremiyor musunuz translate Spanish
215 parallel translation
- Ne olduğunu göremiyor musunuz?
¡ Son un montón de idiotas!
Mesajdaki son ismi öğrenmek için hayatımı ortaya koyduğumu göremiyor musunuz?
¿ Cree que no daría mi vida por descifrar el último nombre?
Göremiyor musunuz, doğruyu söylüyor.
- ¿ No ve que dice la verdad?
Bakın, onu gerginleştirdiğinizi göremiyor musunuz?
Miradla, ¿ no veis que está alterada?
Bunu göremiyor musunuz?
¿ Acaso no lo veis?
Bunu göremiyor musunuz?
Quería presentarte a la Sra.Picasso... - Si... Si...
Göremiyor musunuz?
Vds no pueden ver.
Göremiyor musunuz?
¿ No lo ves?
Göremiyor musunuz?
¿ No lo ven?
Göremiyor musunuz?
- ¿ No ve? No ve nada.
Çok hasta olduğumuzu göremiyor musunuz?
¿ No ve que estamos muy enfermos?
Göremiyor musunuz?
¿ No lo veis?
Gerçeği söylediğini göremiyor musunuz?
- ¿ No ve que está diciendo la verdad?
Beyler, göremiyor musunuz...
¿ No lo entienden?
Hükümet ile insanlarla dalga geçilmesi arasındaki ilişkiyi göremiyor musunuz?
¿ No ve una relación entre el gobierno y el reírse de la gente?
Onu göremiyor musunuz?
¿ No puedes verla?
Baktığınızda bunu göremiyor musunuz?
¿ No lo ve al mirarme?
Onu oraya koydu. Göremiyor musunuz?
Él la puso ahí. ¿ No entiendes?
- Doğruyu göremiyor musunuz?
- ¿ No ve que es lógico?
Siz aptal insanlar bunu göremiyor musunuz?
¿ Es que no podeis verlo, gente estupida?
Dünya daha iyi bir yer olacak Göremiyor musunuz?
Se avecina un mundo mejor, ¿ no lo veis?
Frank Gaines'in sizden üstün olduğunu göremiyor musunuz?
¿ No se dan cuenta que Frank Gaines los aventaja?
Kafayı çektiğimi göremiyor musunuz?
¿ No veis que estoy fumando?
O Waters. Bunu göremiyor musunuz?
Es Waters. ¿ Es que no Io veis?
Şu anda öldüğünü göremiyor musunuz?
¿ No ve que se está muriendo?
Yüzbaşı Kirigin, meşgul olduğumu göremiyor musunuz?
Capitán Kirigin, ¿ no ve que estoy ocupado?
Hepsi sizin için sıradalar. Göremiyor musunuz?
Están todos en línea Esperando por ti ¿ No puedes ver?
Göremiyor musunuz?
No puedes ver?
Sarı ırmağın durmaksızın denize aktığını göremiyor musunuz?
" No ves que el agua del río Amarillo sigue fluyendo...,... hasta el mar sin regresar.
Aynadan önce kır saçların matemini göremiyor musunuz?
No ves el llanto, de los que peinan canas ante el espejo.
Sarı ırmağın durmaksızın denize aktığını göremiyor musunuz?
No ves que el agua del río Amarillo sigue fluyendo, hasta el mar sin regresar.
Aynadan önce kır saçların matemini göremiyor musunuz?
No ves el llanto, de los que peinan canas ante el espejo. No te enfrentes a la luz de la Luna sin beber.
Burada acı çektiğimi göremiyor musunuz?
¿ No ven que estoy sufriendo?
Carol Anne'in bunun arkasında olduğunu, göremiyor musunuz?
¿ No ven que Carol Anne está detrás de esto?
Bunu göremiyor musunuz Kaptan?
¿ Es que no ve quién es?
Fakat başka bir erkeğe aşık olduğunu göremiyor musunuz?
Pero, ¿ no ve que está enamorada de otro hombre?
Bunun bana nasıl yardımcı olabileceğini göremiyor musunuz?
¿ No ve cómo esto me puede ayudar?
Bizi göremiyor musunuz?
¡ ¿ Nos ven? !
- Göremiyor musunuz?
- ¿ No puede verlo? - ¿ Qué?
- Ne? Göremiyor musunuz?
¿ No puede verlo?
Göremiyor musunuz?
Pero si está aquí, ¿ no lo ve?
Bu mükemmelliği göremiyor musunuz?
¿ No saben lo que es ser brillante?
Burada olanları göremiyor musunuz?
¿ No ven lo que sucede aquí?
Beyazların yaptıklarını göremiyor musunuz?
Se supone que son mis hermanos y hermanas.
Göremiyor musunuz?
¿ No se da cuenta?
Bunu göremiyor musunuz?
¿ No lo ven?
Oradan birşey göremiyor musunuz sizi bok çuvalları!
¡ Desde allá no se ve nada, patanes trogloditas!
"birisinin saklandığını göremiyor musunuz?"
¡ Hay alguien escondido en la escafandra!
Benim sloganımı göremiyor musunuz?
¿ No lo ves?
Ne kadar zayıf olduğunu göremiyor musunuz?
¿ No veis lo débil que está?
Göremiyor musunuz?
¿ No me veis?