English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Spanish / [ G ] / Gözlerime inanamadım

Gözlerime inanamadım translate Spanish

89 parallel translation
Ama Mösyö Duval, önce gözlerime inanamadım.
Pero, Monsieur Duval, al principio no lo podía creer.
Ama bu yabani hayatta yerlilerin arasında sizi bulunca, gözlerime inanamadım.
Pero cuando vi que usted era uno de esos salvajes... regresando a su tierra natal, mis ojos agradecidos, no podian creerlo.
Gözlerime inanamadım.
No podía creerlo.
Gözlerime inanamadım.
No me lo creía.
Teleskopumla sizi gözetliyordum ve gözlerime inanamadım.
Estaba mirando por el telescopio y no podía creer lo que veían mis ojos.
Pazar yerinde seramiklerinizi gördüğüm zaman, gözlerime inanamadım.
No podría creer lo que estaba viendo, cuando vi su porcelana en el mercado. El reluciente esmalte azul, como si fuera introducido con cristales.
Önce gözlerime inanamadım.
Al principio me he sorprendido.
Gözlerime inanamadım.
¡ No es verdad lo que ven mis ojos!
Seni mahkeme binasının orada görünce, gözlerime inanamadım.
Al verte pasar por el juzgado, no podía creerme que fueses tú.
Bilirsin onu müzede gördüğümde gözlerime inanamadım.
Sabes, no lo podía creer cuando lo vi en el museo del espacio.
Ancak Julia'yı tekrar yanımda görünce gözlerime inanamadım.
¡ Qué horror! Julia está de nuevo a mi lado.
Trenden indiğinizi gördüğümde gözlerime inanamadım.
No podía creerlo cuando te vi bajar del tren
Ve bugün uyandığımda gözlerime inanamadım!
Y hoy me he despertado y no me lo podía creer.
Seni restoranda o ışığın altına görünce gözlerime inanamadım.
Y cuando te ví en el restaurant, bajo esta luz Me dije waouh!
Peruğu çıkardığınızda gözlerime inanamadım.
Cuando te has quitado la peluca, no pude creer lo que veía.
Aradıktan sonra saatime baktım ve gözlerime inanamadım.
Tras tu llamado, miré mi reloj. No podía creer la hora.
Gözlerime inanamadım.
No pude creerme el resultado.
Gözlerime inanamadım, zavallı yaratık.
No podía creer a mis ojos, pobre cosita.
Gözlerime inanamadım!
No podia creer Io que veia.
" Kapıyı açtığımda ise, gözlerime inanamadım.
"Cuando la abrí, mis ojos no creían lo que veían."
Sizi burada arkadaşları arasında görünce, gözlerime inanamadım. Ailesi.
Apenas podría creer a mis ojos cuando lo vi aquí entre sus amigos.
O kadar sessizce ve esrarengiz bir şekilde suyun üzerine çıkıp sonra tekrar battı ki gözlerime inanamadım.
Apareció y se sumergió tan misteriosa y silenciosamente que yo no daba crédito a mis ojos.
Gözlerime inanamadım.
- Por Dios. - Así como si nada, no podía creerlo.
O an gözlerime inanamadım.
No pudo creerlo.
Seni dışarıdan görünce gözlerime inanamadım.
Cuando te vi por la ventana, creí en Dios.
Gözlerime inanamadım.
No podía creer lo que veían mis ojos.
Bu Margie Olmstead değil mi dedim, gözlerime inanamadım.
He pensado : "¿ Esa no es Margie Olmstead?" No puedo creerlo.
- Tebrikler Bay Casey. Gözlerime inanamadım. İlk büyük davanız.
Enhorabuena, cuesta creer que sea su primer gran caso.
Washington'ı çapraz sorguya tuttuğunda gözlerime inanamadım.
- Instinto.
Gözlerime inanamadım. Öndeki adam elinde bağırsaklarını taşıyordu.
El primero llevaba sus propias vísceras en las manos.
Aslında seni daha sonra bıçaklayacaktı ama şu yemek kavgası başladığında gözlerime inanamadım.
Me iba a acuchillar en el patio, más tarde pero cuando empezó la pelea de comida, no lo pude creer.
Siz olduğunuzu anlamıştım ama gözlerime inanamadım bir türlü.
Me parecía haberle reconocido, pero no podía creerlo.
Gördüğüm zaman gözlerime inanamadım.
No podía creerlo.
insanlar bakıyor... bebek harika bir oyuncu, gösteri mükemmeldi gözlerime inanamadım hayvanlar harika bir koşucudur!
La gente está mirando... Ese chico es un gran artista. Le gustan las superficies rápidas.
- Seni Brian ile görünce, Kollarıyla seni sarmış öperken, gözlerime inanamadım.
Cuando te vi con Brian, abrazándote, besándote, no podía creérmelo.
Söylemek istediğim, gözlerime inanamadım.
No podía creerlo.
Gözlerime inanamadım.
Tuve que mirar dos veces.
Ders kitaplarında birçok kez görmüş olsam da gerçeğini görünce gözlerime inanamadım sanki.
Me costaba creer que estaba viendo la cosa real. Pensaba : "El sistema solar no fue hecho para la humanidad".
Gözlerime inanamadım.
No podía creer lo que estaba viendo.
Yüzümden 15 cm uzaktaydın. ve lanet olsun çok güzeldin Gözlerime inanamadım.
Tu estás a seis pulgadas de mi rostro y eres tan hermosa que no podía ni enfocar mis ojos.
O boş kafalı amigo kız yere yığıldığında gözlerime inanamadım.
No lo podía creer cuando la porrista cayó. Qué fácil.
18 yıl sonra onu gördüğümde gözlerime inanamadım.
Pero cuando me topé con ella 18 años más tarde no podía creer lo que veían mis ojos.
Geçen hafta odasında hiç Barbie göremeyince gözlerime inanamadım.
No podía creerlo, cuando vi que en su cuarto no tenía Barbies.
Gazetede resmini görünce gözlerime inanamadım. Gözlerinin dışında, aynı ona benziyor diye düşündüm.
No podía creerlo cuando vi la fotografía en el periódico, pensé, es exactamente como él, excepto por sus ojos.
Gözlerime inanamadım.
Nunca lo hubiera pensado de ti.
Haberlerde duydum şimdi.Gözlerime ve kulaklarıma inanamadım.
Acabo de enterarme. No puedo creer Io que veo ni Io que oigo.
Gözlerime inanamadım.
Bien.
Fakat gözlerime inanamadım.
Hace 20 años, solo era un pequeño brote. No puedo creer lo que ven mis ojos.
Bir anda gözlerime inanamadım.
Lo que llevo puesto. Una de mis prendas, la cabeza...
Gözlerime inanamadım.
Yo dije : "¡ Oh!"
FBI listesine konduğumda gözlerime inanamadım.
"No podía creerlo cuando el FBI me puso en su lista."

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]