Güvende translate Spanish
17,207 parallel translation
Morlan geri dönüş yaptı ; Mycroft'un güvende olduğunu, bir Yunan adasında yaşadığını söyledi.
Bueno, Morland me envió un correo electrónico de vuelta ; dijo que Mycroft es seguro y vivo en una isla griega.
Eşiniz güvende ve şu anda saraya doğru geliyor.
Ella está a salvo y ya viene a Palacio.
Sırrınız benimle güvende.
Su secreto está a salvo conmigo.
Laurel şuan güvende, patron.
Laurel está a salvo ahora, King.
Babamın güvende olduğunu bilince iyi hissedeceğim.
Me sentiré mejor cuando sepa que mi papá está a salvo.
- Hava yolu güvende mi?
- ¿ Vía aérea segura?
Onlar bizim burada güvende olmamızı sağlıyorlar, tamam mı?
Nos aseguraron que aquí dentro estamos a salvo, ¿ sí?
Burada güvende olursunuz.
Estaréis seguros aquí.
- James Kalesi'nde güvende değil.
¡ No está a salvo en Fuerte James!
T.J.'in okulda kendini en azından güvende hissetmesi önceliğimdir.
Es mi prioridad que T.J. al menos se sienta a salvo mientras está en la escuela.
Ülkenize dönebilirsiniz ama hiçbir zaman güvende olmayacaksınız.
Usted puede regresar a su país, pero nunca se podrá estar a salvo.
Pek güzel olmasa da bunu yanında taşırsan güvende olacağın gibi hiçbir kötü alâmet de sana dokunamaz.
Esto... no es muy bonito. Pero llévalo siempre contigo, te mantendrá a salvo. Y los malos presagios no podrán tocarte.
Samuel'la olanlardan sonra bu bebeğin güvende olmasını istedim.
Después de todo lo que pasó con Samuel, solo... solo quiero mantener a salvo a este bebé.
Orada güvende olacaksın, tamam mı?
Estarás a salvo, ¿ sí?
Dinle, bir adamın kendini güvende hissedebileceği tek yer hücresidir.
Escucha, la celda de un hombre debería ser el lugar donde se siente seguro.
Huzur Getiren olmadan güvende hissetmiyorum.
No me siento segura sin la Pacificadora.
Güvende hissetmek için gövdesini o dala doluyor.
Ella sube por la rama Bilbao para estar cálida y a salvo.
Yuva güvende.
El nido está asegurado.
Savaş alanında kimse güvende değildir.
¿ Qué estamos viendo aquí?
Çocuk tehlikedeydi ve sen de güvende olsun diye uykuya yattın.
El niño estaba en peligro y te quedaste dormida para salvarlo.
İnsanlar daha güvende hissetti.
La gente se sentía más seguro.
Ondan sonra, her fırsatta ona küçük de olsa bişeyler gönderdim, onu güvende tutmak için yani.
Después de esto, Yo le mando un poco de algo cada vez que podía, usted sabe, sólo para mantenerse a salvo.
Laos, Vietnam, Çin, Filipinler'den insanlar burada güvende olmak için geldi.
Y gente de todas partes... Laos, Vietnam, China, las Filipinas... vinieron aquí para estar a salvo.
Güvende değilsin.
No está a salvo.
Eğer buna boyun eğmezsen hiçbiri güvende olmayacak.
Ninguno estará a salvo si no coopera.
O yüzden en güvende olacakları yer olarak burayı seçtim.
Por eso pensé que este era el lugar más seguro para traerlos.
Ailemi güvende tutmalıyım.
Tengo que mantener a salvo a mi familia.
Alison şu anda Welby'de kilit altında güvende Ve Hanna'nın hayatı tehlikede.
Ahora mismo, Alison está encerrada a salvo en Welby y la vida de Hanna está en peligro.
Her zaman kendimi yanındayken güvende hissettim.
Siempre me sentí a salvo cerca tuyo.
Geçinemediğimiz zaman bile beni güvende hissettirirdin.
Incluso cuando no nos llevábamos bien, me hacías sentir segura.
Sence Ali güvende mi?
¿ Crees que Ali está a salvo?
Hanna'nın güvende olmasına sevindim gerçekten.
Me alegra que Hanna esté a salvo.
Daha güvende olacağımı düşündüler.
Ellos pensaron que estaría más segura.
Onu güvende tutacağıma dair söz verdim.
Bueno, prometí mantenerla a salvo.
Seni güvende tutmaya çalışıyorum, Emily.
Trato de mantenerte a salvo, Emily.
Güvende ol istiyorum.
Quiero que estés a salvo.
Rosewood'da kimse hiçbir zaman güvende değil.
Nadie está nunca a salvo en Rosewood.
Diğerlerini bilemem ama ben bu takıma güvende olayım diye katılmadım.
Mira, no sé los demás, pero yo no me uní a este equipo para estar a salvo.
- Güvende olmam, biliyorum.
Que esté a salvo, sí.
Kraliçe güvende mi?
Necesito saber que la reina está a salvo.
Mick tedavide, Einstein'la karısı güvenlik ekibinin yanında güvende.
De acuerdo, Mick está en la enfermería y Einstein y su ex están sanos y salvos con el personal de seguridad.
Sonra da güvende hissetmelerini sağlayın.
Y después hágales sentir seguros.
Barry, güvende değilim.
Barry, aquí no estoy a salvo.
Asla güvende olmayacaksın.
Nunca vas a estar a salvo.
Burada güvende olduğunuzu bilin.
Por favor, sabed que aquí estáis a salvo.
Şu anda Los Angeles kan tedariki kusurlu olarak görülmektedir, hiçbirimiz güvende değiliz.
Y ahora que el suministro de sangre condado de Los Ángeles se ha encontrado para ser contaminada, nadie está a salvo.
Onun güvende olduğunu söyle bana.
Dime que está a salvo.
Evet, güvende.
Sí, está a salvo.
- Güvende misin?
- ¿ Estás a salvo?
Kimse güvende değil.
Nadie está a salvo.
Güvende değilsiniz.
Ustedes corren peligro.
güvendesin 88
güvende mi 22
güvende olacaksın 20
güvendeyiz 48
güvendesiniz 21
güven 68
güvenlik 301
güveniyorum 32
güvenli 94
güven bana 558
güvende mi 22
güvende olacaksın 20
güvendeyiz 48
güvendesiniz 21
güven 68
güvenlik 301
güveniyorum 32
güvenli 94
güven bana 558