English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Spanish / [ G ] / Güvenlik

Güvenlik translate Spanish

31,490 parallel translation
Güvenlik.
La seguridad.
İtfaiye, polis, zehir kontrol, ulusal güvenlik.
Este es el de los bomberos, la policía, intoxicación, de la seguridad nacional. Estás al cargo.
Sonra posta pulu tarihinden itibaren şubenin güvenlik kameralerini bana göstermesi için görevliyi ikna ettim.
Localicé el contador de un Correo Express en Burbank, luego convencí al empleado para enseñarme el vídeo de seguridad de la tienda a partir del día del sello postal.
Fakat kulisin güvenlik kameraları olduğunu biliyordum.
Pero supe que había cámaras de seguridad detrás del escenario.
Güvenlik görüntülerine baktığım zaman, Trinity'nin çayıma uyuşturucu koyduğunu gördüm bayılmadan önceye kadar da nasıl beklediğini gördüm. Kendimi tecavüze uğrarken izledim.
Cuando vi el vídeo de seguridad, vi a Trinity poniendo drogas en mi té, vi cómo esperó hasta que antes estuviera inconsciente... me vi siendo violada.
Ya da güvenlik görevlisinin sırf bizi görüş alanında tutabilmesi için yerini ufak ufak değiştirmesini.
O en el que ese guardia de seguridad se ha movido un poco de su puesto para poder tenernos vigilados.
NSA'in Utah Veri Merkezi'nden fazla güvenlik duvarımız var.
Tenemos más cortafuegos que el Centro de Datos de la NSA en Utah.
Tüm güvenlik önemlerini saf dışı bırakarak tak çalıştır klavye görevi görür ve hackerlar kodları manuel olarak yazmış gibi sunucu bilgisayarı yeniden programlar.
Pasaría todas las contramedidas estándar al simular un teclado, reprogramando nuestro servidor como si el pirata estuviera escribiendo manualmente el código.
Onun nefret ettiği güvenlik önlemleri almam gerekeceğini biliyordum.
Que me vería obligado a tomar medidas de seguridad... Cosas que ella odiaría.
Mekanda güvenlik güçleri olacak. Güvenliğin sağlanacak.
Estaremos protegiéndote, tu seguridad no estará en peligro.
- Biraz daha söz almama izin verirseniz sizi Pat gibi tehditlerden korumamız için genel bir güvenlik önlemleri almayı düşünüyordum.
- Ahora, si puedo seguir hablando, ya que estamos aprovechando... rima involuntaria ahí... He estado, ya sabéis, pensando en algunas medidas generales de seguridad que protegerán vuestra integridad... rima voluntaria.
Güvenlik açısından içinde reaktör olan bir kamyonla saatte 40 km'den hızlı gitmemeliyiz ama Palos Verdes 17 km. uzaklıkta yani kamyonun aküsü, soğutma sistemini çalıştıramayacak duruma gelmeden önce rahatça oraya varırız.
Así que, por seguridad, no deberíamos conducir a más de 40 km por hora con el reactor en el camión, pero Palos Verdes está solo a 17 kilómetros, así que podremos llegar allí antes de que la batería del camión no pueda mantener el sistema de refrigeración operativo.
Kendisi İç Güvenlik stajyeri.
Bien, él es un pasante de Seguridad Nacional.
Görev bittiğinde, başkanınızın dünyaya, Rus uzay programının nasıl bir Amerikan İç Güvenlik ajanını kurtardığını anlatan bir bildiri yayınlamasını istiyoruz.
Cuando esta misión ha terminado, queremos que su presidente Hacer una declaración decirle al mundo cómo programa espacial ruso ahorrado agente de territorio estadounidense,
Sahil güvenlik ve gümrükçüler seninle tesiste buluşacak.
La Policía Portuaria y Aduana los verá en el lugar.
Federal güvenlik altında.
Está bajo vigilancia federal.
Kenny ve ben Bago üzerinde biraz güvenlik kontrolü yapıyorduk.
Kenny y yo estábamos haciendo una revisión de seguridad
Güvenlik kontrolü mü?
- en la Auto. - ¿ Revisión de seguridad?
Güvenlik operasyonu için onayınızı istiyorum.
Necesito su autorización para un operativo de vigilancia.
Yani, haber Bu güvenlik yüklenicisi ve bu dövme dövmeleri.
Fíjate los tatuajes en este contratista de seguridad y en este otro.
Onları çalıştıran güvenlik şirketi, Gelecekte, askeri alanda sizinle sözleşme imzaladığını düşündüm,
La compañía de seguridad que los emplea no ha sido muy comunicativa y pensé que con tus contratos en el ejército
Marcus havaalanı güvenlik görüntülerini çekti.
Marcus pidió al aeropuerto la grabación de seguridad.
Güvenlik eve girdi.
Los guardas están en la casa.
Güvenlik izin veriyor muydu?
¿ Los guardas nos dejaban tenerlo?
Hayır, ama oteli sağlam güvenlik altına almışlar.
Negativo, pero hay un montón de seguridad privada alrededor del hotel.
Özel güvenlik, dün Jones'un evinin orada gördü beni.
El guarda de seguridad me vio fuera de la casa de Jones ayer.
Özel güvenlik işi nasıl geçti?
¿ Cómo ha ido con el guardia de seguridad?
O hattı kullanıp güvenlik duvarını aşmış olabilir mi?
¿ Puede ser que lo esté usando para saltarse el cortafuegos?
Steve Beck adındaki bir güvenlik personeli az önce evinde ölü bulundu.
Un guardia de seguridad llamado Steve Beck acaba de ser encontrado muerto en su casa en el Bronx.
Binanın güvenlik kameralarına sızdı.
Ha accedido a las cámaras de seguridad del edificio.
Terörizmle ilgili alt komiteler ve İç Güvenlik tecrübesi var.
El Congresista ha servido en el Subcomité de Terrorismo y Seguridad Nacional.
Bireysel madde bulundurma suçunun Rusya'da ulusal güvenlik meselesi olduğunu bilmiyordum.
No sabía que las infracciones personales por drogas eran un asunto de Seguridad Nacional en Rusia.
Rusya Federal Güvenlik Servisi'nin gizli bir ajanıymış.
Era un operativo encubierto del FSB.
Moskova ayağımızdan gelen bilgiye göre, Rusya Federal Güvenlik'ten. Yabancı ajanları o bağlıyor.
Nuestra estación de Moscú lo identificó... y el máximo reclutador de activos en el extranjero.
Sabahki güvenlik brifinginden sonra Ulusal İktisat Konseyi Başkanı ile görüşmeniz var.
Después de su informe de seguridad por la mañana, se reunirá con el Director del Consejo Económico Nacional. ¿ Y?
Ele geçirilişi, tutukluluğu ve sorgusu ulusal güvenlik meseleleridir ve...
Las circunstancias de su captura, detención e interrogatorio son temas de seguridad nacional y no tengo...
İç Güvenlik amacını da saptayamadı.
¿ Y el Departamento de Seguridad Nacional no tiene ni idea del motivo?
İç Güvenlik'e göre risin saldırısı Nassar'ın ölümünün intikamıymış.
El Departamento de Seguridad Nacional cree que el ataque con ricina es probablemente una represalia por la muerte de Nassar.
İç Güvenlik, risinin makinelerde olduğunu söylüyor. Havaya karışıp teneffüs edilmiş.
El Departamento de Seguridad Nacional dice que se depositó en las máquinas, desde donde se transmitiría por el aire y sería inhalado.
FBI ve İç Güvenlik'in seçimlerden önce güvenliği sağlaması hâlâ mümkün.
Señor, aún existe la posibilidad de que el FBI y Seguridad Nacional den el visto bueno antes de las elecciones.
FBI, Hastalık Kontrol ve İç Güvenlik'e ulaşın.
Contactad con el FBI, el CCE y Seguridad Nacional.
Federal, eyalet ve yerel güvenlik güçleri her ne kadar bizlere seçimlerin güvende olduğunu söyleseler de elbette birçok vatandaşımız hâlâ korkuyor.
Y aunque nuestros agentes de la ley federales, estatales y locales nos aseguran que los colegios electorales estarán a salvo, comprensiblemente, muchos estadounidenses siguen asustados.
Cinayet bu. - Hem de bir ulusal güvenlik fiyaskosu.
Es asesinato y un fallo catastrófico de seguridad nacional.
İç Güvenlik'ten de haber geldi.
También he recibido un aviso del Departamento de Seguridad Nacional.
Ulusal Güvenlik Ekibi'nin tavsiyelerinin Başkanlık Ofisi protokollerinin ve kendi mantığımın aksine onun deli olduğunu düşünmüyorum.
Bueno, a pesar del consejo de mi Equipo de Seguridad Nacional, de los protocolos de la Oficina de la Presidencia y de mi propio sentido común... no creo que este hombre esté loco.
Güvenlik açıklarımızı değerlendiriyorlar.
Evalúan nuestras vulnerabilidades de seguridad.
İç Güvenlik'ten ya da FBI'dan birilerini çağırmalısın, Tom.
Tom, necesitas llamar a alguien de Seguridad Nacional o del FBI.
Virginia'daki Metway Güvenlik olabilir.
Puede ser Seguridad Metway fuera de Virginia...
Çok üst düzey bir özel güvenlik şirketi.
Una empresa de seguridad privada de alto nivel.
Güvenlik duvarımız bunu engellemeliydi.
Nuestros cortafuegos deberían haberlo rechazado.
Bir güvenlik ihlali.
Una brecha de seguridad.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]