Güvenli değil translate Spanish
2,672 parallel translation
- Kulağını aç! Burası güvenli değil.
- ¡ Escucha, no es seguro aquí!
- Burası güvenli değil, gitmek istiyoruz.
- Esto no es seguro. Queremos irnos.
Böylesi güvenli değil.
No es seguro.
Burası artık güvenli değil.
Este lugar ya no es seguro.
Güvenli değil.
No es seguro.
- Güvenli değil.
- No es seguro.
Hiç güvenli değil.
No es seguro.
Lütfen. Güvenli değil.
Por favor.
Burası güvenli değil. Anladın mı?
Esto no es seguro. ¿ Entiendes?
Dışarısı güvenli değil.
No está seguro afuera.
Son haberleri oku... güvenli değil.
Lee las criticas, no es segura.
Hapishanenin ön tarafı güvenli değil.
Todo el frente de la prisión es inseguro.
Dışarısı güvenli değil.
No es seguro ahí afuera.
Araba güvenli değil, bu yüzden inmen gerekiyor. Lütfen.
El coche no es seguro, así que necesito que salgas, por favor.
Açıkçası yeterince güvenli değil.
Obviamente no es lo bastante seguro.
Orası güvenli değil.
Arriba, arriba.
Güvenli değil.
No es seguro. No, no, no, no.
Burası artık güvenli değil.
No es un lugar seguro.
Burası oyuncaklar için güvenli değil.
Este lugar no es seguro para juguetes.
Burada olman senin için güvenli değil.
No es seguro para ti estar aquí.
Korkarım ki burası senin için güvenli değil.
Bien, me temo que no estás seguro aquí.
Burası güvenli değil.
No es seguro aquí.
Bu tepeler güvenli değil.
Estas colinas no son seguras.
Hayır, dışarısı güvenli değil.
No, no estamos a salvo.
Dünya benim gibi bir kız için güvenli değil.
El mundo no es seguro para una chica como yo.
Buraya geri dönmen güvenli değil dedim
Te dije que no era seguro volver aquí.
Bu güvenli değil -
Esto no es seguro...
Güvenli değil.
Es seguro. Por ahora.
Ama senin için güvenli değil.
Pero no es segura.
Güvenli değil bu.
- Esto no es seguro.
Bak, artık dışarısı benim için güvenli değil.
Mira, no es seguro para mí salir.
Dışarısı güvenli değil.
No es seguro ahí fuera.
- Burası senin için güvenli değil.
- No. No es seguro que te quedes aquí.
Dışarısı güvenli değil.
La situación no es segura ahí afuera.
Rambabuji, Başbakan ve Cumhurbaşkanı hariç bizim gibi bakanların yaşlılıkları pek güvenli değil.
Rambabuji, excepto el Primer Ministro y el Presidente..... los Ministros como nosotros a medida que envejecemos estamos más inseguros.
Burası senin için güvenli değil.
'Este sitio no es seguro para ti.'
Yanımda olmanız güvenli değil.
No es seguro estar cerca de mí.
Yapamam, güvenli değil ;
No puedo, no es seguro ;
- Burası güvenli değil.
No estamos a salvo aquí.
Burası artık güvenli değil.
Ya no es seguro aquí.
Senin için güvenli değil.
No es seguro para ti.
Mümkün değil, bayım. Ben % 157 güvenli olduğunu öğrenene kadar olmaz.
No hasta que sepa que es absolutamente 157 % seguro.
Burada kalamazsın, güvenli değil.
No puedes quedarte aquí, no es seguro.
Burası güvenli bir oda sonuçta, değil mi?
Esta es una habitación segura, ¿ verdad?
Ama o sayfaları güvenli bir yere koydun değil mi?
Pero has guardado esas paginas en un lugar seguro, ¿ verdad?
Burası düşündüğün gibi güvenli bir yer değil.
Este no es el lugar seguro que piensas.
Senin için güvenli degil.
No, no lo haremos.
Karakollar güvenli olur, değil mi?
Las comisarías son seguras, ¿ verdad?
Burası güvenli demiştin değil mi?
Dijiste que estaría a salvo aquí, ¿ verdad?
Yani, bu güvenli, değil mi?
Quiero decir, es seguro, ¿ verdad?
Hem daha güvenli hem ziyaretçi listesini kontrol etmek daha kolay hem de medyanın içeri girmesi mümkün değil.
Es más seguro, es mucho más fácil controlar la lista de invitados, y la prensa no puede entrar.
değil mi 44479
degil mi 350
değil 1746
değilim 815
değildi 207
değilsin 303
değilmiş 21
değildir 62
değilmi 114
değiliz 102
degil mi 350
değil 1746
değilim 815
değildi 207
değilsin 303
değilmiş 21
değildir 62
değilmi 114
değiliz 102
değilse 32
değilsiniz 26
değil mi dostum 28
değil mi canım 39
değil mi anne 66
değil misin 154
değil miyim 77
değil mi efendim 66
değildim 75
değil mi çocuklar 56
değilsiniz 26
değil mi dostum 28
değil mi canım 39
değil mi anne 66
değil misin 154
değil miyim 77
değil mi efendim 66
değildim 75
değil mi çocuklar 56