Hastalıkta ve sağlıkta translate Spanish
312 parallel translation
Yaşadığınız müddetçe birbirinizi sevecek, memnun edecek onurlandıracak, hastalıkta ve sağlıkta birbirinizin yanında olacak mısınız?
"¿ La amarás, consolarás, honrarás, tanto en la salud como en la enfermedad hasta que la muerte os separe?"
Evet, George, seninle hemfikirim gün ışığında ve gecenin karanlığında zenginlikte ve yoksullukta, iyide ve kötüde hastalıkta ve sağlıkta,...
Sí, George, estoy de acuerdo. A la luz del día y en la oscuridad... ... en la riqueza y en la pobreza, para bien o para mal...
Zenginlikte ve fakirlikte, hastalıkta ve sağlıkta.
En riqueza y en pobreza, en salud y enfermedad.
Gertrude Sockenbocker'i hastalıkta ve sağlıkta, ölüm sizi ayırana kadar karın olarak kabul ediyor musun?
¿ toma a esta mujer, Gertrude Sockenbocker,... por su legítima esposa, para quererla, respetarla y mantenerla para siempre hasta que la muerte los separe?
Ignatz Razzby-Wadsby'yi hastalıkta ve sağlıkta ölüm sizi ayırana dek kocan olarak kabul ediyor musun?
¿ toma a Ignatz Razzby-Wadsby por su legítimo esposo... para serle fiel en la enfermedad y en la salud... para amarlo y respetarlo hasta que las muerte los separe?
Ona itaat ve hizmet etmeyi hastalıkta ve sağlıkta onu sevip saymayı ve korumayı ölüm sizi ayırana dek sadece ve sadece ona sadık olmayı kabul ediyor musunuz?
¿ Le obedecerás y servirás, le amarás y honrarás en la salud y en la enfermedad, y renunciando a los demás, serás sólo para él hasta que la muerte os separe?
Mary, sen bu adamı kocalığa kabul edip hayatın boyunca ondan ayrılmayacağına yemin eder misin? Onu seveceğine, hastalıkta ve sağlıkta, iyi günde ve kötü günde hayatınızın sonuna kadar onunla birlikte olacağına yemin eder misin?
Y tú, Mary, ¿ aceptas a este hombre como legítimo esposo y te... comprometes a vivir en el sagrado estado del matrimonio, amándole... cuidándole y honrándole en la enfermedad y en la salud hasta que... la muerte os separe?
Zenginlikte ve yoksullukta zenginlikte ve yoksullukta hastalıkta ve sağlıkta hastalıkta ve sağlıkta ölüm bizi ayırana dek ölüm bizi ayırana dek...
Porque entonces le mataré. En la riqueza y en el pobreza. 'En la riqueza y en la pobreza'.
" Onu sevip mutlu edecek, onurlandıracak, hastalıkta ve sağlıkta...
" ¿ Aceptas amarla, cuidarla y honrarla en la salud y en la enfermedad...
" Ona itaat edecek, onu sevip onurlandıracak, hastalıkta ve sağlıkta...
" ¿ Aceptas obedecer, servir, amar y honrarle en la salud y en la enfermedad...
"Kutsal evlilik müessesesini Tanrı'nın buyruklarına uygun şekilde sürdürmeyi" bu kadını sevmeyi, rahat ettirmeyi, ona saygı duymayı "hastalıkta ve sağlıkta yanında olmayı ve yaşadığınız süre boyunca" başka herkesi unutup yalnızca ona bağlı kalmayı kabul ediyor musun? "
"para vivir según la palabra de Dios en el santo sacramento del matrimonio? " ¿ La amarás y honrarás... " en la salud y en la enfermedad,
"Kutsal evlilik müessesesini Tanrı'nın buyruklarına uygun şekilde sürdürmeyi" bu adamı sevmeyi, rahat ettirmeyi, ona saygı duymayı "hastalıkta ve sağlıkta yanında olmayı ve yaşadığınız süre boyunca" başka herkesi unutup yalnızca ona bağlı kalmayı kabul ediyor musun? "
"para vivir según la palabra de Dios en el santo sacramento del matrimonio? " ¿ Le amarás y honrarás... " en la salud y la enfermedad,
"İyi günde, kötü günde, varlıkta ve yoklukta" hastalıkta ve sağlıkta " ölüm sizi ayırana dek birlikte olmayı kabul ediyor musunuz?
"¿ Os aceptáis uno al otro para lo bueno o lo malo. " la riqueza o la pobreza. " la salud o la enfermedad hasta que la muerte os separe?
Onu hastalıkta ve sağlıkta sayıp sevecek ve onurlandıracak, yaşadığınız müddetçe ona sadık kalabilecek misin?
¿ Prometes amarla, respetarla, en la salud y en la enfermedad, y serle fiel mientras vivas?
Şöyle dendiğinde çok etkilenmişti : "Ölüm bizi ayırana dek, hastalıkta ve sağlıkta..."
Creyó en lo de : "En la enfermedad y la salud, hasta que la muerte..."
Onu sevecek, rahat ettirecek onurlandıracak, hastalıkta ve sağlıkta yanında olacaksın.
¿ Tomas a esta mujer para amarla... Cuidarla y respetarla...
Hastalıkta ve sağlıkta...
En la salud y en la enfermedad...
Bu günden sonra ona sahip çıkacağıma iyi ve kötü günde, zenginlikte ve fakirlikte, hastalıkta ve sağlıkta. birbirimize sevgi ve saygı göstereceğimize, Tanrının kutsal hükmüne göre.
- Para cuidarte... por el resto de mi vida, en las buenas y en las malas... en la riqueza y en la pobreza... en la salud y en la enfermedad... para amarte, respetarte y obedecerte hasta que la muerte nos separe... según las sagradas enseñanzas de Dios... y prometo serte fiel.
Öğlen güneşin altında, gecenin derin karanlığında hastalıkta ve sağlıkta, sessizlikte ve fırtınada... Kontes Frederique o koca atın eğerine yapışmış gibiydi. İkisinin hırçın karakterleri fazlasıyla benzeşiyordu.
En el brillo del mediodía, en la oscuridad de la noche en la salud o en la enfermedad, en la calma o en la tempestad Frederique parecía unida a la montura del colosal caballo cuyas audacias hacían honor a su audaz espíritu.
Ateşe, sele ve düşmana karşı hizmet edeceğiz ona hastalıkta ve sağlıkta.
"Contra el fuego y los enemigos " Serviremos en las buenas y las malas
Siz, Esteban Trueba Clara Del Valle'yi hastalıkta ve sağlıkta zenginlikte ve yoksullukta ölüm sizi ayırana dek sevip koruyacağınıza... yemin eder misiniz?
¿ Quieres tú Esteban Trueba tomar a Clara del Valle para cuidarla y amarla en la salud y en la enfermedad en la pobreza y en la riqueza hasta que la muerte os separe?
Ve siz, Clara del Valle Esteben Truebe'yı hastalıkta ve sağlıkta zenginlikte ve yoksullukta ölüm sizi ayırana dek sevip koruyacağınıza... yemin eder misiniz?
¿ Y quieres tú, Clara del Valle tomar a Esteban Trueba para amarle y cuidarle en la salud y en la enfermedad en la pobreza y en la riqueza hasta que la muerte os separe?
Arthur, bu kadını eş olarak kabul ederken..... evlilik kurumunun gerektirdiği gibi yaşatacağına,..... sevmeye, bakmaya,..... hastalıkta ve sağlıkta yanında olacağına,..... yaşadığın sürece koruyup gözeteceğine şahitler huzurunda söz veriyor musun?
Arthur, ¿ quieres a esta mujer como tu legítima esposa, para vivir con ella según las ordenanzas del matrimonio, para amarla y consolarla, honrarla y respetarla, en la salud y en la enfermedad, y serle fiel hasta que la muerte os separe?
Pearl, bu adamı eş olarak kabul ederken..... evlilik kurumunun gerektirdiği gibi yaşatacağına,..... sevmeye, bakmaya,..... hastalıkta ve sağlıkta yanında olacağına,..... yaşadığın sürece koruyup gözeteceğine şahitler huzurunda söz veriyor musun?
Y tú, Pearl, ¿ quieres a este hombre como tu legítimo esposo, para vivir con él según las ordenanzas del matrimonio, para amarlo y consolarlo, honrarlo y respetarlo, en la salud y en la enfermedad, y serle fiel hasta que la muerte os separe?
Onu sevip, el üstünde tutup, hürmet gösterip hastalıkta ve sağlıkta, yalnızca birbirinizi, bir ömür boyu ölüm sizi ayırana dek koruyup kollayacak mısın?
¿ La amarás... consolarás, honrarás y respetarás en la salud y en la enfermedad... y renunciando a todas las demás, le serás fiel mientras vivan los dos?
Onu sevip, el üstünde tutup, hürmet gösterip hastalıkta ve sağlıkta, yalnızca birbirinizi, bir ömür boyu ölüm sizi ayırana dek koruyup kollayacak mısın?
Io amarás, consolarás, honrarás y respetarás en la salud y en la enfermedad... y renunciando a todos los demás, le serás fiel mientras vivan los dos?
Siz yarın akşam karı-koca olacaksınız. Hastalıkta ve sağlıkta, ölüm sizi ayırana dek.
Mañana serán marido y mujer, jurando fidelidad... hasta que la muerte los separe.
Hastalıkta ve sağlıkta, ölüm sizi ayırana dek.
¿... En la enfermedad o en salud... - hasta que la muerte os separe?
Sonunda kutsal evlilik bağıyla birleştik. Hastalıkta ve sağlıkta ölüm bizi ayırana kadar.
Estamos, por fin, unidos en virtud de las leyes del sagrado matrimonio... en la enfermedad y la salud hasta que la muerte... nos separe.
Aşka, şerefe, ve aziz tutmaya... hastalıkta ve sağlıkta... - birlikte olduğunuz sürece yaşayacaks mısınız Hayır, bekle, bunu yapma!
¿ Para ser tu marido... para amar, honrar y apreciar en la enfermedad y la salud hasta que la muerte os separe?
Buraya nasıl geldiniz, niye bizi seçtiniz bilmiyorum ama... hastalıkta ve sağlıkta... yağmurda ve sulusepkende... iyi günde ve kötü günde... sizi koruyup sayacağımıza... ve size bağlı kalacağımıza yemin ederiz.
No sé cómo llegaron aquí, o porqué nos eligieron a nosotros, pero... prometemos solemnemente lealtad honrarlos y protegerlos... en la salud y la enfermedad... en la lluvia y aguanieve... en el mejor de los tiempos, y el peor de los tiempos... y, nosotros...
Bu adamı Tanrı'nın huzurunda, korumak ve sahip çıkmak sevmek ve yüceltmek gururlandırmak ve itaat etmek için hastalıkta ve sağlıkta ölüm sizi ayırana dek, eşin olarak kabul ediyor musun?
¿ Toma usted a este hombre para ser su marido legalmente casados para tener y mantener amar y apreciar honrar y respetar en salud y en la enfermedad hasta la muerte los separe?
Hastalıkta ve sağlıkta... zenginlikte ve yoksullukta, seni kabul ediyorum... ve sen benim mutluluğumsun.
Este jovencito se había enfermado mentalmente. Y te estoy contando una historia típica de chamán.
Bu şahitlerin önünde siz, Irmeli Pihlaja'ya soruyorum ; Taisto Kasurinen'i hastalıkta ve sağlıkta nikahlı kocanız olarak kabul ediyor musunuz?
Delante de estos testigos te pregunto, Irmeli Pihlaja - aceptas a Taisto Kasurinen como tu legítimo esposo -
- Hastalıkta ve sağlıkta...
En lo bueno y en lo malo.
- Hastalıkta ve sağlıkta...
- En lo bueno y en lo malo.
Bu adamı, Charlie Marno'yu, hastalıkta ve sağlıkta iyi günde ve kötü günde, ölüm sizi ayırana kadar kocan olarak kabul ediyor musun?
¿ Acepta a este hombre, Charlie Marno, como su legítimo esposo en la salud y en la enfermedad, en la riqueza y en la pobreza hasta que las muerte los separe?
"Hastalıkta ve sağlıkta yi günde ve kötü günde onun yanında..."
"En la riqueza y en la pobreza, " en la salud y en la enfermedad, para lo bueno y para lo malo... "
Bugünden itibaren Rita'yı eşim olarak kabul ediyor ve onu ömür boyu iyi günde kötü günde, zengin ve fakir günümüzde, hastalıkta ve sağlıkta ölüm bizi ayırana dek seveceğim.
Y me entrego a ti y prometo serte fiel, En las alegrías y en las penas, En la riqueza y en la pobreza, en la salud y en la enfermedad,
Hastalıkta ve sağlıkta ölüm bizi ayırana dek seveceğime söz veriyorum.
Y amarte y respetarte todos los días de mi vida, Hasta que la muerte nos separe.
İyi. Sen Bob, Selma`yı hastalıkta ve sağlıkta..... ölüm sizi ayırıncaya kadar karın olarak kabul ediyor musun?
Bob, ¿ aceptas a Selma... como esposa, tanto en la salud como en la enfermedad... hasta que la muerte los separe?
Leydi Bruce'u da düşünmeliyiz. Her ne kadar kötürüm olsa ve yıllardır sadece kağıt üzerinde evli olsanız da sağlıkta olduğu gibi hastalıkta da senin karın ve bir kenara itilmemeli. - Anlıyorum.
Debemos considerar a lady Bruce, aunque sea inválida... y aunque no estén casados en la práctica... ella es su esposa en la salud y en la enfermedad... y no debe hacerla a un lado.
Hastalıkta ve sağlıkta... ( EVLİLİK YEMİNİNİ SÖYLER )
Les pido que contesten como contestarán el día del juicio final, día en el que se abren todos los corazones.
Gerek zenginlikte, gerek fakirlikte, gerek iyi günde, gerek kötü günde, gerek hastalıkta, gerek sağlıkta, ölüm bizi ayırana kadar seni seveceğim ve üstün tutacağım.
Ante la pobreza y la riqueza, para lo bueno y para lo malo, en la enfermedad y en la salud, para amarte y respetarte hasta que la muerte nos separe.
David, Jenny'yi eşin olarak kabul ediyor musun sağlıkta ve hastalıkta onunla olmak üzere ölüm sizi ayırana dek?
Tú, David, ¿ aceptas a Jennifer para cuidarla y apoyarla en la enfermedad y la salud desde ahora hasta que la muerte los separe?
Deborah Julie Thompson'u bugünden itibaren birlikte olarak iyi ya da kötü günde, zenginlikte ve fakirlikte sağlıkta ve hastalıkta, ölüm sizi ayırıncaya kadar karın olarak kabul ediyor musun?
Deborah Julie Thompson, como tu legítima esposa, para amarla y protegerla de ahora en adelante, en lo bueno y en lo malo, en la riqueza y en la pobreza, en la salud y en la enfermedad, hasta que la muerte os separe?
- Arturo, Eugenia'yı... eşin olarak alacak ve... zenginlikte, yoksullukta, hastalıkta sağlıkta ölüm sizi ayırana dek sadık kalacak mısın?
Arturo, ¿ aceptas... a Eugenia como esposa... y prometes serle fiel, en las alegrías y en las penas... en la salud y en la enfermedad, todos los días de tu vida?
Ruhun sağlıkta ve hastalıktaki rolü en az beden ve zihin kadar güçlüdür.
El espíritu tiene un papel tan grande en la salud y la enfermedad como la mente y el cuerpo.
Bana bak Charles ve Maxine Schulman'ın biricik kızı Elaine Schulman, Sen hastalıkta ve tercihen sağlıkta, Manhattan'da ve Yukarı Batı yakada hayatım boyunca seveceğim tek kişisin.
Escúchame, Elaine Schulman, hija de Charles y Maxine Schulman eres la persona a la que amaré y honraré en la enfermedad, mejor en la salud en Manhattan, espero que en el Upper West Side, durante el resto de mi vida.
... sağlıkta ve hastalıkta..
Para amarlo, honrarlo y obedecerlo...
- Hastalıkta ve sağlıkta.
... en la salud y en la enfermedad,
hasta 212
hastayım 158
hastane 65
hasta mısın 277
hastaneye 39
hastaydı 31
hastanede 84
hastalık 59
hastaydım 46
hastasın 78
hastayım 158
hastane 65
hasta mısın 277
hastaneye 39
hastaydı 31
hastanede 84
hastalık 59
hastaydım 46
hastasın 78
hastalar 23
hasta o 16
hastalandı 24
hasta mı 113
hastane mi 26
hasta değilsin 19
hastasın sen 46
hasta görünüyorsun 17
hasta olacaksın 20
hasta mısınız 50
hasta o 16
hastalandı 24
hasta mı 113
hastane mi 26
hasta değilsin 19
hastasın sen 46
hasta görünüyorsun 17
hasta olacaksın 20
hasta mısınız 50