Hastane mi translate Spanish
574 parallel translation
Hastane mi?
¿ El hospital?
Kışın ne yapıyorsun? Hastane mi yakıyorsun?
¿ Qué haces en invierno, incendiar hospitales?
- Orası hastane mi?
- ¿ Es eso un hospital?
Polise,'Kocamı öldürecektim, ama geri tepti'demez. Hastane mi?
¿ El hospital?
Hastane mi!
¡ Un hospital!
Hastane mi, hapishane mi?
¿ Un hospital o una cárcel?
- Hastane mi?
- ¿ Hospital?
Burası hastane mi, hapishane mi?
¿ Qué es esto, una cárcel o un hospital?
Burası ne? Özel hastane mi?
El público y yo disfrutamos siempre de las mejores relaciones.
Hastane mi yandı?
¿ Se ha quemado el hospital?
Hastane mi?
¿ Oiga? ¿ Es la clínica? No.
Odam hastane mi kokuyor?
¿ Mi habitación huele a hospital?
- Hastane mi?
- ¿ El hospital?
Hastane mi?
¿ Al hospital?
Hastane mi?
¿ Un hospital?
- Hastane mi? - Hastane, buyurun.
¿ Es el hospital?
Yine mi hastane?
¿ El hospital otra vez?
- Benim gemim, Fort James Hastane Gemisi
Mi barco - El barco del oficial Fort James.
Buraya giremeden önce hastane yanıp kül olacak diye korkardım.
Tengo miedo de que el hospital no ardiera antes de mi entrada.
Ulusal Hastane için orada ineceğim.
Bajaré con mi paciente.
- Hastanede. Burası hastane, değil mi?
- En el hospital. ¿ No es un hospital?
- Hastane mi?
¿ Cómo?
Burası koca bir hastane, değil mi? Ne var biliyor musunuz?
- Este hospital es grande, ¿ verdad?
Bu hastane aracı sizin mi?
¿ Es el dueño de este laboratorio de Rx?
Hastane mi?
¿ Hospital?
Ama hastane, senin ona yapabileceğinden daha fazlasını yapabilir mi?
¿ Acaso allí le cuidarán mejor?
Hastane olmaz.
No, al hospital no, a mi casa.
Ama hastane seni kabul edecek mi?
Pero, ¿ te aceptarán en el hospital?
Dergiler mi? Onlar hastane için.
Las revistas son para el hospital.
Hastane mi?
¡ Un hospital!
Sadece altı haftadır orada... ve olayı bir hastane çalışanına indirgemiş durumda, değil mi?
En 6 semanas descubrió que era un empleado.
Kendini hastane personeline gerçekten sevdirdin, değil mi?
Hiciste una buena actuación en el hospital, ¿ verdad?
Burası aslında bir hastane değil, değil mi?
Esto no es ningún hospital, ¿ verdad?
Hastane mi?
¿ Es el hospital provincial?
Burası hangi hastane? Özel klinik mi?
¿ Es un hospital privado?
Ve önemli şeyler değil mi, şirketim şimdiden bir hastane ve 50 mil yol yaptı?
¿ Acaso no es importante... el hecho de que mi compañía construyera un hospital y 80 km de carreteras?
çocukluğumdan beri hastane görmedim. Hatırladığım kadarıyla hemşireler, sert, duygusuz acı ve sefalete karşı duyarsız insanlardı.
No he ido a un hospital desde mi infancia... pero tenía el recuerdo de que las enfermeras eran insensible... que pasaban del sufrimiento, de la miseria del mundo.
Doktor mu, burada hastane de mi?
¡ Un médico en el hospital!
Duydum ki, fabrikamın dışına bir hastane yaptırmak istiyormuşsun.
He oído que piensas convertir mi fábrica en un asilo u hospital.
Billy Bibbit hastane sınırlarını terk etti mi beyler?
¿ Billy Bibbit se ha ido del hospital?
Hastane sınırlarını terk etti mi?
¿ Se ha ido del hospital?
Farzedelim bu konuşmada ben sizi çok sıkıştırdım ofisinize geri dönüp bir düğmeye basarak benim vergi kayıtlarımı, hastane kayıtlarımı polis kayıtlarımı ele geçirmeyeceğinizi nasıl bilebilirim?
Imagínese que se enfada conmigo. ¿ Cómo puedo saber que usted no volverá a su despacho, pulsará un botón y pedirá mis datos fiscales, mi historial médico, mis antecedentes penales...
Beni hastane işe aldı.
A mi me contrató el hospital...
Ağırlık, boy ve diğer şeyler hastane kayıtlarında bulunur değil mi?
El peso, altura, todo esto tiene que estar en el hospital, ¿ no?
Anatomik veriler, kafa çapı, göğüs kafesi ölçüsü tümü hastane kayıtlarında vardır değil mi?
Y los datos antropométricos, medida de cráneo, tórax... ¿ tendrían que estar anotadas en los archivos de los hospitales?
- Hastane mi?
¿ El hospital?
Onları hastane bahcesinden mi aldın?
¿ Del huerto del hospital?
Orası hastane değil mi?
¿ No es ese el hospital?
Hastane mi?
¡ Hospital Shichikoku-yama!
Her ayın ilk pazartesi günü,..... bunları size göndermek görevim Dr. Weitzman. Bütün hastane kuralları ihlali ile ilgili raporları..... özelliklede bu hastaların.
El primer lunes de cada mes, es mi intención entregarle a Ud., Dr. Weitzman, un reporte completo de todas las infracciones a las reglas del hospital, particularmente de estos pacientes.
Sinirimi çıkarmaya hakkım var. Özellikle, Bayan Hastane Duvarı nasıl yaşamam gerektiği söylendiği zaman.
Creo poder descargar algo de mi ira hacia ti, sobre todo cuando la Srta. Rígida me dice cómo vivir mi vida.