Hazırlan translate Spanish
10,404 parallel translation
Oozun süre hapiste kalmaya hazırlan.
Se preparan para ir a la cárcel por el tiempo oolong.
Sharon sen burada dur ve camdan atlamaya hazırlan.
Sharon, tú quédate aquí y estate preparada para saltar por la ventana.
- Ateşe hazırlanın.
- Listo para abrir fuego?
Kalkmak için hazırlan.
- Prepárense. - Arrancamos en 40.
Bir sonraki programa hazırlanın.
Preparados para los créditos.
Kapsülde bulduğumuz kadını uyandırmaya hazırlanıyorum.
Me estoy preparando para despertar a la mujer que encontramos en hibernación.
Atlamaya hazırlanın.
Preparados para saltar.
Tam açılışa hazırlanıyorduk ve onu çok özlemiştim.
Estábamos listos para abrir, y ella me hacía falta.
Bir çift hain gitmek için hazırlanırken diğer bir çift de yerleşmeyi planlıyor.
Mientras un par de víboras se preparan par ir, otro planes llegan.
evet.ilk 3 aydaki gibi her sabah kusmuyorum sadece hazırlanıyorum, bilmiyorum ben... ben cidden bu küçük.
Sí. No estoy vomitando cada mañana como si estuviera en el primer semestre. Pero simplemente he estado gestando, y no sé, estoy realmente emocionada
David Attenborough'nun The Blue Planet belgeselinin gösterimiyle eğlendirmek için hazırlanıyordu.
"El Planeta Azul".
Hazırlan.
Haz las maletas.
Yanmaya hazırlanın.
Prepárense para arder.
Davaya hazırlanırken yalnız kalmak istediğimi biliyorsun.
Sabes que me gusta estar a solas cuando me estoy preparando para un juicio.
Çekilmeye hazırlanın.
Prepárense para retirarse.
Yürüyüşe hazırlanın!
Escúchenos.
Savaş alaınında düşman ile yüzleşmeye hazırlanın
Preparaos para enfrentaros al enemigo en el campo de batalla.
- Hazırlan.
- Preparaos.
Çekime hazırlanıyoruz!
¡ Estamos listos para filmar!
İkinci bölük hazırlan!
¡ Segunda compañía, preparaos!
Roket isabeti için koordinatlar elimde ; almaya hazırlanın.
Tengo las coordenadas de intersección de un proyectil ;
İki taraf da 140 kilometrelik bir tampon bölge oluşturmak için ağır silahlarını salı gününe kadar geri çekmeye hazırlanıyor.
Ambos lados están preparados para empezar a retirar las armas pesadas el martes para crear una zona neutral de más de 140 kilómetros.
- Tamam, hazırlan.
- Prepárate.
- Gitmeye hazırlan.
- Prepárate para partir.
Bu planlanmış bir olay. Aylardır bunun için hazırlanıyorlarmış.
- Esto fue algo planeado durante meses.
Çarpışmaya hazırlanın!
¡ Prepárense para el impacto!
Sahne için hazırlanıyorum.
Preparándome para mi escena.
Ben yıllardır hazırlanıyorum hayatım.
Estoy preparando algo similar hace años, querido..
Resitale hazırlanıyormuşsunuz sanırım?
Me han dicho que prepara un recital.
Sonrasında yaşanacaklar için hazırlanıyorlar.
Solo tienen que estar preparados para lo que pueda pasar después.
Davaya hazırlanırken yalnız kalmak istedigimi biliyorsun.
Sabes que me gusta estar a solas cuando me estoy preparando para un juicio.
Bir tur daha atmaya hazırlanıyoruz.
Iniciamos otra pasada.
Çarpışmaya hazırlanın.
Prepárense para el impacto.
Bugün biz Hırvatistan'da çekiyoruz, Belfast'ta bir ekip çekiyor ve İspanya'da da Seville çekimleri için hazırlanıyorlar.
Hoy estamos filmando en Croacia y en Belfast, y luego filmaremos en Sevilla, España.
Oyuna hazırlanıyor.
Se estaba arreglando.
Hazırlan demiştim.
Dije, prepárate!
- Sadece hazırlanıyordum.
¿ En mi apartamento?
- Operasyon ekibi hazırlanıyor.
Un equipo irá por él. Ve con Ryan.
Sanırım New York'a hazırlanıyorsun.
Asumo que estamos discando New York.
Uzman şovunu izlemeye hazırlanıyorum.
Estoy mirando tu despliegue de pericia.
Hazırlan...
Preparados...
Belki de Amerikalılar Grenada'yı işgal etmeye hazırlanıyor.
Tal vez los EE.UU. preparan la invasión de Granada.
NATO ülkeleri Sovyetler Birliği'ne karşı bir nükleer saldırı başlatmaya hazırlanıyorlar.
Estados miembros de la OTAN están preparandose para lanzar un ataque nuclear contra la Unión Soviética.
NATO ülkeleri Sovyet Birliği'ne karşı nükleer bir saldırı başlatmaya hazırlanıyor.
Los Estados de la OTAN planean lanzar... un ataque nuclear contra la Unión Soviética.
Dediğine göre biz onlara saldırmadan önce Ruslar kendilerini savunmak için önce onlar bize saldırmaya hazırlanıyormuş.
Dijo que los rusos planean atacar primero en autodefensa antes de que los ataquemos
Hazırlanıyor musun?
- ¿ Estás estudiando?
Evet, hazırlanıyorum.
Eh... sí, claro, claro.
Mellie Senato adaylığına hazırlanıyor,
Mellie está a punto de presentarse a senadora.
Acil trakeostomi için hazırlanın. Neşter!
Vale, prepárense para una traqueotomía de emergencia. ¡ Bisturí!
Hazırlanıp bana iletildi.
Me lo entregaron.
Çevre ekipleri, çatışmaya hazırlanın.
Unidades del perímetro, prepárense para actuar.
hazırlanıyorum 21
hazırlanıyor 24
hazırlanın 151
hazırlanalım 19
hazırlansan iyi olur 16
hazır 1476
haziran 88
hazır mısın 1689
hazırım 712
hazırız 372
hazırlanıyor 24
hazırlanın 151
hazırlanalım 19
hazırlansan iyi olur 16
hazır 1476
haziran 88
hazır mısın 1689
hazırım 712
hazırız 372
hazırmısın 32
hazırlar 37
hazır mıyız 179
hazırla 22
hazır mısınız 587
hazırsın 36
hazır değil 19
hazır mı 131
hazır ol 454
hazır değilim 49
hazırlar 37
hazır mıyız 179
hazırla 22
hazır mısınız 587
hazırsın 36
hazır değil 19
hazır mı 131
hazır ol 454
hazır değilim 49