Henüz bilmiyoruz translate Spanish
1,014 parallel translation
Henüz bilmiyoruz.
Aún no lo sabemos.
Henüz bilmiyoruz. Değil mi?
Eso no lo sabemos. ¿ O sí?
Hasarın büyüklüğünü, tabiki, henüz bilmiyoruz.
La extensión del daño, por supuesto, aún no la sabemos.
Festival yarışması sona erdi ama elbette sonucun ne olacağını henüz bilmiyoruz.
El concurso ha llegado a su final pero todavía no sabemos el resultado final.
- Henüz bilmiyoruz, tatlım. Ama yardım konserleri yapılmasını bile gerektirebilir.
- Aún no lo sabemos, encanto, pero lo que sí puedo decir es que necesitará algo más que una tirita.
Henüz bilmiyoruz.
Aún no sabemos de qué se trata.
Kim olduğunu henüz bilmiyoruz.
Aún no sabemos quién fue.
- Onu henüz bilmiyoruz.
Aún no sabemos eso.
Vampirlerin birbirlerini nasıl ayırt ettiklerini henüz bilmiyoruz.
Ellos todavía no saben cómo los vampiros se reconocen mutuamente.
- İşin kötüsü, bunu henüz bilmiyoruz.
- Aún no sabemos.
Bugün kaç kişi öldürdünüz, henüz bilmiyoruz.
Ni aún hoy lo sabemos.
- Henüz bilmiyoruz.
- Aún no lo sabemos.
[CİHAZDAN GELEN SES] Nedenini henüz bilmiyoruz.
Aún no conocemos la razón.
Herhangi bir algýya sahip olup olmadýðýný henüz bilmiyoruz. Ama o bulut, galaksimizdeki her gezegen için bir tehdit.
Todavía no sabemos si tiene capacidad de selección... pero podría ser una amenaza para todos los planetas de la galaxia.
Henüz bilmiyoruz.
No sabemos nada.
Evet, efendim, var, fakat kim olduğunu henüz bilmiyoruz.
- Sí, señor. Pero no sabemos quién es.
Sorunun ne olduğunu henüz bilmiyoruz.
No sabemos cuál es el problema.
Bunu henüz bilmiyoruz.
- Es todo esto inútil?
Evrenin açık mı kapalı mı olduğunu henüz bilmiyoruz.
Pero aún no sabemos si el universo es abierto o cerrado.
Ciddiyet derecesini henüz bilmiyoruz ama Steve McCroskey buraya gelmek isteyebileceğinizi düşündü.
No sabemos si es grave o no, pero Steve McCroskey cree que debería pasar por aquí enseguida.
Henüz bilmiyoruz.
No sabemos todavía.
- Henüz bilmiyoruz.
- Aún no lo sabemos.
Henüz bilmiyoruz.
Todavia no sabemos
Unutma, kirlilik derecesini henüz bilmiyoruz.
Recuerde, el nivel de peligro de contaminación no se conoce aún.
- Henüz bilmiyoruz!
- ¡ Todavía no sabemos esa historia!
Neden? David, tüm bunların cevabını henüz bilmiyoruz, ama önemli olan hayattasın,
Aún no sabemos todas las respuestas.
- Henüz bilmiyoruz, anlamaya çalışıyoruz,
- Aún no sabemos señor quienes son.
Bunu henüz bilmiyoruz.
Eso no lo sabemos aún.
Henüz bilmiyoruz.
- Por ahora, no lo sabemos.
Henüz bilmiyoruz, baba.
No sabemos todavía, papá.
Henüz ölüm sebebini bilmiyoruz.
No sabemos la causa de muerte.
Henüz kim olduğunu bilmiyoruz.
No sabemos quién es.
Henüz neler olduğunu bilmiyoruz.
Aún no sabemos qué ocurrió.
- Henüz bilmiyoruz.
- Eso no lo sabemos.
Henüz hangi sahte ismi kullandığını bile bilmiyoruz.
Ni siquiera sé qué nombre está utilizando.
Henüz sebebini bilmiyoruz.
- No conocemos aún el motivo.
Henüz ne olduğunu bilmiyoruz.
Aún no sabemos que pasa.
Senkronize hipnoz hakkında henüz çok şey bilmiyoruz.
Todavía no sabemos tanto sobre la hipnosis sincronizada.
- Henüz detayları bilmiyoruz, ama bir İngiliz Gizli Servis operasyonuna karışmış.
- No tenemos todos los detalles aún. Parece que estaba involucrado en una operación del espionaje británico.
- Onların Dünya'dan olduğunu bilmiyoruz henüz.
Aún no sabemos que sean de la Tierra.
Tabii ki henüz tüm cevapları bilmiyoruz.
Bueno, por supuesto no tenemos todas las respuestas aún.
Henüz ayrıntıları bilmiyoruz ama Kraft küçük kızı getirecek, anlatsın diye.
Aún no tenemos los detalles, pero la Sra. Kraft va a traer la niña para contarnos todo.
Henüz bir şey bilmiyoruz.
Aún no sabemos nada.
Henüz her şeyin cevabını bilmiyoruz. Durum bu.
No tenemos todas las respuestas Eso es todo lo que hay
Seslerin amacının ne olduğunu henüz bilmiyoruz.
No sabemos su función.
Henüz öldüğünü bilmiyoruz, değil mi?
No sabemos si está muerto ¿ verdad?
Kaç kişi için? Henüz bilmiyoruz.
¿ Cuantos?
Henüz biz de bilmiyoruz.
No lo sabemos.
Bir sorunumuz var, ama henüz ne olduğunu bilmiyoruz.
Hay un problema, pero no sabemos de qué se trata.
Henüz tam olarak nesi var bilmiyoruz... ama çift taraflı zatürree olduğu kesin.
No sabemos exactamente qué está mal en él todavía, Pero tiene definitivamente neumonía en ambos pulmones.
Gerçek şu ki, bilmiyoruz... henüz.
La verdad es que no sabemos... aún.
bilmiyoruz 277
henüz 162
henüz değil 1250
henüz bilmiyorum 200
henüz gelmedi 78
henüz yok 168
henüz çok erken 19
henüz bitmedi 76
henüz hazır değil 20
henüz erken 24
henüz 162
henüz değil 1250
henüz bilmiyorum 200
henüz gelmedi 78
henüz yok 168
henüz çok erken 19
henüz bitmedi 76
henüz hazır değil 20
henüz erken 24