Henüz hazır değil translate Spanish
419 parallel translation
Birim 08 henüz hazır değil.
¡ Mari! EVA-08 aún no está listo.
Akşam yemeği henüz hazır değil.
La comida no está lista.
- Henüz hazır değil misin?
- ¿ Está preparado?
Gelin henüz hazır değil mi?
¿ Ya está lista la novia?
Arabanız henüz hazır değil, Bay Fiske.
El coche aún no está.
Odalarınız henüz hazır değil.
Vuestras habitaciones no están listas.
Karnım zil çalıyor. Yemek hazır mı? Henüz hazır değil.
Estoy cansado, ¿ está la cena lista?
Fileto henüz hazır değil.
El filet todavía no está listo.
Onları bulmanın tewk yolu bu, ama "OKYANUS-2" henüz hazır değil.
Es la única forma de encontrarlos, la "OCÉANO-2" aún no está lista para el lanzamiento.
Henüz hazır değil.
No está listo todavía.
Madam, henüz hazır değil.
La Señora no está lista.
Ancak, Dünya bu sırrı bilmeye henüz hazır değil.
Pero dudamos de que la Tierra esté preparada para conocer el secreto.
Sanırım... Küçük hanım henüz hazır değil.
Me temo que la joven todavía no está del todo lista.
- Ben hazırım, ama o henüz hazır değil.
- Yo estoy listo, pero él no.
Henüz hazır değil.
Aún no está listo.
- Kızarmış biftek, ama henüz hazır değil.
- Carne asada, pero aún no está bien.
Ama araba henüz hazır değil.
Pero el coche no está listo, tío.
- Henüz hazır değil.
- No está listo.
Henüz hazır değil.
No esta listo aun.
Consec programı durdurmaya henüz hazır değil.
Consec no está listo para dejar ir su programa.
Henüz hazır değil.
Aún no está lista.
- Sonraki oyun henüz hazır değil!
- ¡ Aún no está preparado!
Gerçekle yüzleşmeye henüz hazır değil.
No está preparado para enfrentarse a la realidad.
Henüz hazır değil.
No está listo.
Özür dilerim, yemek henüz hazır değil.
Lo siento, la cena aún no está lista.
Gilligan, henüz hazır değil.
Gilligan, aun no está listo.
Henüz hazır değil.
Todavía no está lista.
- Henüz hazır değil.
- Aún le falta un poco.
ama teslim etmen gereken turta henüz hazır değil.
Lo siento, pero lo que tienes que llevar aún no está listo.
- Selam. Katie henüz hazır değil mi?
- Hola. ¿ Katie está lista?
Henüz hazır değil. Hazır olduğunda seni aramamı ister misin?
No están listos todavía.
Paul henüz garajda ağır iş yapmaya hazır değil.
Paul aún no aguantaría el trabajo.
St. Anthony henüz kül yığını olmaya hazır değil, tabi bende değilim.
St. Anthony no está listo para ser cenizas, y yo tampoco.
Geçen sene denedik. Yerliler henüz anlaşmaya hazır değil.
Hemos tratado el año pasado con los indios y todavía no estamos listos para un acuerdo..
Henüz dışarı çıkmaya hazır değil misin?
¿ No? ¿ Todavía no estás listo?
- Henüz içmeye hazır değil!
- No está acostumbrado al licor.
Kaptan benim edindiğim izlenim nesliniz henüz bizi anlamaya hazır değil.
Creo que su raza aún no está preparada para entendernos.
Anlaşılan Bay Flint henüz gitmemiz için hazır değil.
Parece que el Sr. Flint no está listo para nuestra partida.
Şaka değil bu... henüz hazır bile değilsin!
Esto no es ningún juego, aún no estás preparada.
Bölge savcılığı henüz daha fazla açıklama yapmaya hazır değil. Peki, Bay Tauber.
El Abogado del Distrito no está preparado para decir más esta vez.
Tanrım sana yalvarıyorum, senden istiyorum bugün ölmesine izin verme, henüz buna hazır değil bize merhamet göstermeni diliyorum, yaşamasına izin ver.
"Señor, te lo ruego, te lo suplico. " No dejes que muera hoy, no está preparado. " Te lo ruego, ten piedad de nosotros.
Hayır, hazırlamadım. Henüz değil.
No, aún no.
Amerikan halkı henüz böyle bir başkaldırıya hazır değil.
Los estadounidenses no están listos para una sublevación abierta.
Henüz bunu kaldırmaya hazır değil.
No está preparada.
Üzgünüm. Çerçeveniz hazır değil, henüz.
los siento, su marco no está listo todavía.
Bilinçdışı merhamet, henüz hayata geçmeye hazır değil.
La compasión inconsciente aun no está lista para su realización.
Henüz seni geri almaya hazır değil.
No está listo para llevarte aún.
Yönetmen Andre, Bo, Loni ve Farrah ile birlikte yarın geliyor ve henüz hiçbir şey hazır değil.
Andre, el director, llegará mañana con Bo, Loni, y Farrah, pero no tenemos nada listo.
Henüz benimle yatmaya hazır değil.
Ella es simplemente no está listo para mí, sin embargo, chicos.
- Henüz hazır değil.
- ¿ Qué?
Prens'in son çeyrekteki hız patlamalarını farkındayım ama gerçek şu ki henüz büyük bir yarışı kazanmak için hazır değil.
Conozco la aceleración del Príncipe en los finales de carrera, pero la verdad es que todavía no ha ganado una carrera importante.
henüz hazır değilim 23
hazır değil 19
hazır değilim 49
değil mi 44479
degil mi 350
değil 1746
değilim 815
değildi 207
değilsin 303
değilmiş 21
hazır değil 19
hazır değilim 49
değil mi 44479
degil mi 350
değil 1746
değilim 815
değildi 207
değilsin 303
değilmiş 21
değildir 62
değilmi 114
değiliz 102
değilse 32
değilsiniz 26
değil mi dostum 28
değil mi canım 39
değil mi anne 66
değil misin 154
değil miyim 77
değilmi 114
değiliz 102
değilse 32
değilsiniz 26
değil mi dostum 28
değil mi canım 39
değil mi anne 66
değil misin 154
değil miyim 77