Iki kişilik translate Spanish
1,556 parallel translation
İsviçre'ye iki kişilik bir gezi kazandınız. Ayrıca bir Ford Mustang, bir kadın, bir erkek Longines saati, ve nakit olarak da 3.440 dolar 64 sent kazandınız.
Ganó un viaje para dos a Suiza, un Mustang Ford, relojes Longines para él y para ella y 3440.64 dólares en efectivo.
Bilirsin sosyal dışlama iki kişilik bir toplumda işe yaramaz.
El silencio no funciona con dos personas.
- Ofis iki kişilik, Katya.
Es una oficina para dos personas, Katya.
Sen iki kişilik soruyorsun zaten...
Bueno, tú las haces por dos, imagínate si también las hiciera yo.
Uçağa bindiğinde iki kişilik yer alması gerektiği için kızmış. Düşünebiliyor musun?
Estaba cabreado porque tenía que pagar dos billetes en el avión.
Bahse varım bu ülkede, şu karavan parklarından birinde falan evet aynen, bu ülkede fonda romantik bir müzik eşliğinde iki kişilik koltuğa oturup tüfekle birbirlerinin kafasını uçurmaya gönüllü evli bir çift bulabilirsiniz.
apuesto a que podrás encontrar una pareja casada, en este país, mierda. te lo apuesto, podrás encontrar una pareja casada en uno de sus parques de remolques o algo parecido quienes estarán perfectamente dispuestos a sentarse en un sofá y volarse entre si las cabezas con escopetas mientras suena una canción de amor.
Eminim iki kişilik bir ilişkiye 3. kişinin dahil olması yeterince zordur.
Apuesto que es duro convertir una folie a deux en un "ménage a trois". ¿ Verdad?
Bir bak iki kişilik yeri var mıymış.
Mira si tiene sitio para dos.
Şunu iki kişilik yapalım.
Jugaremos mejor a este juego.
Tek destek grubu da iki kişilik ve Susam Sokağı seviyorlar.
Su apoyo emocional tiene dos años y le gusta Plaza Sésamo.
Sonunda iki kişilik herhangi bir rezervasyon yaptırabilecektim.
Por fin los dos disfrutaríamos de unas vacaciones.
Costa Rica'ya iki kişilik bilet de var.
Cosas que encontramos en la habitacion del motel de Eddie Incluidos un par de pasajes a Costa rica.
İyi akşamlar, iki kişilik masa mı?
Buenas noches, ¿ mesa para dos?
Hayır Matt, bu iki kişilik iş... ve baban bunu iyi biliyor.
No, Matt, es trabajo para dos. Y tu padre lo sabía.
- Merak etme, bu iki kişilik bir parti.
No te preocupes, es una fiesta para dos.
Ama iki kişilik iş yapılıyor.
... que hacen el trabajo que podrían hacer dos.
Ama bu oyun iki kişilik.
Dos pueden jugar el mismo juego.
Bu iki kişilik bir iş.
Soy el que vigila, es todo. Te necesito allí abajo.
Bu arada davetiye iki kişilik. İstediğin birini getirebilirsin.
A propósito, es para dos, así que trae a quien quieras
Tipik Jordan, bizi Styx nehri boyunca yapılacak olan sonsuz bir, iki kişilik bisiklet turuna yazdırmış.
Típico de ella : nos registró para un eterno paseo en bicicleta doble a lo largo del borde del río Styx.
Homie, eğer iki kişilik bisiklet alırsam benimle birlikte sürer misin?
Homie, ¿ Si comprara una bicicleta para 2, la montarías conmigo?
Beni iki kişilik ne sürmek için çağırıyorsun?
¿ Quieres que monte una bicicleta hecha para que?
Bart, annen neden iki kişilik bisikleti tek başına sürüyor?
Bart, ¿ por qué tu mamá monta una bicicleta para dos, sola?
Ve Yunanistan'a iki kişilik birinci sınıf bilet aldı.
Y tiene dos boletos de primera clase a Grecia!
Bu sadece iki kişilik bir iş.
Es un trabajito para dos hombres.
Doğru. Şu anda sana özel iki kişilik cüzam kolonine bakıyorsun.
Está viendo una colonia de leprosos de dos personas.
Çünkü sadece iki kişilik rezervasyon yaptırmıştım.
Porque sólo pude conseguir reserva para dos.
Burda iki kişilik çok güzel bir salım vardı. ama şimdi... burası tımarhane olmuş.
Tenía una canoa para dos personas justo ahí. Esto es un maldito manicomio.
Olgun bayan gece hayatına bayılıyor, rahat düşkünü ve iki kişilik banyosu var.
Mujer madura, adora la vida nocturna, el fuego acogedor y un baño de burbujas para dos.
Her birinde tek kişilik iki yatak olan beş oda var.
Hay cinco cuartos con dos camas en cada uno.
İki kişilik rezervasyon yaptırmıştım.
Bien, hice reserva para dos en Chez Pierre.
İki kişilik kanepe ister misiniz?
¿ Se sienta en el confidente? .
İki kişilik mi? Neden olmasın?
Confidente, ¿ por qué no?
İki kişilik bir ekip oluyor.
Con una dotación de dos hombres.
İki kişilik olsun lütfen!
Con pajita para dos.
- Tek kişilik masa mı? - İki kişilik.
- ¿ Mesa para uno?
Perdeler alıyorsun. Köpeği dışarı çıkarıyorsun. İki kişilik yemek pişiriyorsun.
Compramos cortinas paseamos al perro cocinábamos para dos acabamos la escuela y hacíamos el amor en la mañana y en la noche.
Odayı tutuyoruz. İki kişilik değil mi?
Dénos esa habitación Es una habitación gemela, no?
Bak, bak! İki kişilik bisikletler var.
Ellos están en una bicicleta hecha para dos personas.
İki kişilik öğlen yemeği?
¿ Dos para comer?
İki kişilik iş.
Un trabajo de dos.
İki kişilik.
Dos.
İki kişilik romantik bir akşam yemeği?
¿ Una cena romántica para dos?
İki kişilik daha yeriniz var mı?
¿ Tienen lugar para otros dos?
- Dur biraz, bu araba iki kişilik
Donde se va a sentar?
İki kişilik bisiklet!
¡ Una bicicleta para dos!
"İki kişilik ekipler oluşturmuştuk..."
Siempre había 2 de nosotros arrojando los cuerpos :
İki kişilik hazırlıyoruz.
Es para dos personas.
- İki kişilik bir masa istiyoruz. - İsminiz?
- Quisiéramos una mesa para dos.
İki kişilik takım gerekir, onun için.
- Se necesitan dos.
Irak'taki Amerikan birliklerinin komutanı Felluce'deki 3000-4000 kişilik düşman ordusunun ölümüne savaşmaya hazır olduğunu öngörüyor. Muhtemelen, iki ordunun yüz yüze geleceği şehrin ortasına kadar geri çekilecekler.
El comandante de las fuerzas estadounidenses en Iraq ha previsto que el enemigo en Faluya unos tres mil o cuatro mil hombres podría estar dispuesto a un enfrentamiento a muerte.
kişilik 16
iki kez 99
iki kere 86
iki kart 16
iki katı 19
iki kız 24
iki kahve 37
iki kelime 23
iki kişi 60
iki katı ya da hiç 16
iki kez 99
iki kere 86
iki kart 16
iki katı 19
iki kız 24
iki kahve 37
iki kelime 23
iki kişi 60
iki katı ya da hiç 16