English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Spanish / [ K ] / Kabul etmiyorum

Kabul etmiyorum translate Spanish

1,076 parallel translation
Senin söylediğine göre, kabul etmiyorum, biliyorsun,
Respecto a lo que dices, no estoy de acuerdo, ¿ sabes?
- Hayır, kabul etmiyorum!
- ¡ No, no me rendiré!
Ben bu çılgın kartpostalı kabul etmiyorum.
No voy a aceptar esta postal ridícula.
Kabul etmiyorum.
Me niego.
- Kabul etmiyorum.
- No lo reconozco.
Kabul etmiyorum.
No quiero.
Ama bunu kabul etmiyorum.
Pero yo no lo aceptaré.
Hayır, kabul etmiyorum.
No, no lo haré.
- Kredi kartı falan kabul etmiyorum.
- Tampoco tarjetas de crédito.
"Yagyu" olarak adlandırılmayı kabul etmiyorum!
¡ Yo rechazo ser de la familia Yagyu!
Hayır, telefon kabul etmiyorum.
No, no recibo llamadas.
Sorumluluk kabul etmiyorum.
No me hago responsable.
Sizi gücendirmek istemem ama... başarısız denemelerin size liderlik hakkı verdiğini kabul etmiyorum.
No quiero ofenderle, pero estoy obligado a decir que un récord de fallos le garantice automáticamente el derecho a guiar.
Bunun için sorumluluk kabul etmiyorum.
¡ Yo no me hago responsable, de esto no!
"İki saat içinde parayı görmezsem bir şey kabul etmiyorum."
"No diré nada hasta que no tenga el dinero".
Ve ben bunu kabul etmiyorum.
¡ Y no lo toleraré!
Kötümserliğini kabul etmiyorum.
Me niego a aceptar tu pesimismo.
Ve bilmenizi istiyorum ki şu anda yaptığı şeyi, kesinlikle kabul etmiyorum.
Y quiero que sepa que rechazo lo que está haciendo ahora.
Aşkın buna uyması gerektiğini kabul etmiyorum.
O más bien no puedo aceptar que el amor se adapte a ello.
Yani, anlaşmanızı kabul etmiyorum.
Así que repudio su trato.
Vârisi olarak cesedinin incelenmesini kabul etmiyorum.
Como heredero, me niego a que se examine su cuerpo.
Beni dinle teslim olmayı kabul etmiyorum!
¡ Escuchadme! ¡ Me niego a rendirme!
Hayır kabul etmiyorum!
¡ No, no estoy de acuerdo!
Bu olağanüstü duruma izin vermelisin. Böyle bir şeyi kabul etmiyorum.
Debo admitir que son filmaciones excelentes... no me esperaba, tan impactante tanta autenticidad.
Ben bahane kabul etmiyorum.
No puedo aceptar tus excusas. Ring! Ring.
İşten kaytarmak için hiçbir bahaneyi kabul etmiyorum.
No es excusa para dejar el trabajo.
Ben bir doktorum. Ve böyle mantık dışı açıklamaları kabul etmiyorum.
Soy doctor... y no acepto explicaciones irracionales.
Bittiğine inanmayı kabul etmiyorum.
Me niego a creer que se acabó.
Hiçbir şey yapmamaya çalıştığın anlar yaratmak fikrini kabul etmiyorum.
No puedo aceptar la idea... que deben haber momentos en que no debamos hacer nada.
Ben bunu işbirliği olarak kabul etmiyorum.
No lo considero colaboración
Kabul etmiyorum.
No te las doy.
Bana yöneltilen hiç bir suçu kabul etmiyorum.
También tengo derecho a demandarlos a ustedes
Böyle bir suçlamayı kabul etmiyorum.
No aprecio ese tipo de acusaciones.
Üzgünüm, tatlım, pazartesiye kadar görüşme kabul etmiyorum.
Perdón, no entrevisto hasta el lunes.
Ben kredi kartı kabul etmiyorum.
Bueno, yo no acepto tarjetas de crédito.
- "Hayır" cevabını kabul etmiyorum.
Hasta mañana. Hoy no puedo.
Hayır'ı cevap olarak kabul etmiyorum.
Decir no, no es una respuesta.
Bu yüzden doktor kabul etmiyorum. Bana inanıyor musun?
¿ Crees lo que le he contado al doctor?
Kabul etmiyorum.
Ni hablar.
Artık müşteri kabul etmiyorum.
Ya no estoy aceptando a más clientes.
Dünyanın devam etmesine ve zayıflığına dair feragat havanı kabul etmiyorum.
Ignoraré su aire de resignación ante las fragilidades del mundo y continuaré.
Hayal edebileceğiniz gibi Bir binadan zorla çıkartılmayı çok nazik bir hareket olarak kabul etmiyorum.
Como pueden imaginar no me tomo nada bien que me echen a la fuerza de un edificio.
Bunu kabul etmiyorum.
- No, no puedo aceptarlo.
Hayır, istek şarkı kabul etmiyorum.
No acepto peticiones.
Teklifi kabul etmiyorum.
Creo que voy a tener que pasar. ¿ Cómo dice?
- Roxie, işi kabul etmiyorum.
- No estoy tomando el trabajo.
Bulgularınızı kabul etmiyorum.
No acepto sus resultados.
Savaşı kabul etmiyorum.
No aceptamos la guerra.
Kabul etmiyorum ama beni ilgilendirmez.
No me incumbe y no puedo aceptarlo.
Bunu kabul etmiyorum! Eastbourne'da bir yer var...
Hay uno en Eastborne, ¿ cómo se llamaba?
Mazeret kabul etmiyorum.
No acepto excusas.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]