English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Spanish / [ K ] / Kalk oradan

Kalk oradan translate Spanish

137 parallel translation
Kalk oradan.
Levántese.
Kalk oradan.
Muévete.
- Hadi, kalk oradan! B kız, B kız, geri dön buraya.
No, papá, la novia no ensaya.
Kalk oradan, kalk oradan.
A un lado. ¡ A un lado!
Kalk oradan.
Sube ahí.
- Kalk oradan, büyükanne.
- Levántese, abuela.
Hadi, kalk oradan. İşlerimi halletmek istiyorum.
Levántate, quiero hacer mis tareas.
Kalk oradan.
¡ Sube!
Kalk oradan!
¡ Sube!
Pekâlâ cesaretin varsa kalk oradan ve bunu bana da göster, sadece kadınlara değil!
¡ Está bien, si tienes coraje, mocoso... levántate y muéstranos, pero no sólo a las damas!
- Sana kalk oradan dedim.
- He dicho que allá arriba.
Kalk oradan!
¡ Sal de ahí!
Kalk oradan.
Salga de ahí.
Kalk oradan, şu divana otur ve kımıldama!
¡ Siéntate en ese sofá y no te muevas!
Kalk oradan dedim!
¡ Le dijimos que se detenga!
- Hadi, kalk oradan, küçük dostum.
- Sal de allí, muchachito.
- Kalk oradan.
- Levántante.
Kalk oradan.
Súbete ahí.
Kalk oradan.
Lárgate.
Haydi, yürü. Kalk oradan, evlat!
Movamonos, apurate, muchacho!
Kalk oradan.
Bájate.
Kalk oradan seni sefil kusmuk.
Levántate de ahí, poco vomitar miserable.
Kalk oradan.
Deja de usar la máquina.
Kalk oradan.
- Levántate.
Kalk oradan, şimdi!
¡ levántate de ahí ahora!
- Kalk oradan.
- Siéntate. - Bájate.
Kalk oradan.
Quitate de ahi.
Kalk oradan.
Levántate.
Hey, kalk oradan!
¡ Ey, levántante!
Kalkın oradan.
Levántense de ahí.
Oradan öylece kalkıp eve döndüm.
Cogí mis cosas y me fui a casa.
Onu rahat bırakın. Oradan kalkın.
Háganse a un lado.
Kalkın oradan!
¡ Suban ahí!
Ben oradan dışarı bakarım, kalk! Seni aptal çaylak.
¡ Fuera de mi sitio, novato!
Kalkın oradan, yoksa ağzınızı patlatırım!
- ¡ Está loco! - ¡ Largo o le parto la cara!
Çık oradan. Hadi. Kalk.
Levántate de ahí, vamos.
Kalk oradan!
¡ Levántate, Tabes!
Dinle, eğer gerekirse oraya gideriz. Oradan, kendimi daha iyi savunabilirim. Ya da tepeden atlarım, beni tutuklamaya kalkışırlarsa.
Si es necesario, subiremos allí a defendernos... o a tirarme, si quieren cogerme.
Sen oradan kalk. Hadi, sen ara.
Vamos al casino.
Kalkın oradan. Kaybolun.
Levántense, más rápido, vámonos.
Kalkın oradan.
Rápido, muévanse.
Bulunan kadavra 27 yaşındaymış oradan kendi başına kalkıp gitmemiş herhalde!
¡ Los cadáveres muertos hace 27 años no se levantan y van a dar una vuelta solos!
Kader treni oradan geleceğe kalkıyor. Seni geleceğe götürüyor.
Nos espera junto a las vías que recorre el tren del destino... hacia el futuro, rompiendo las ataduras del pasado.
Kalk oradan.
Sal de aquí.
Kalk oradan!
¡ Y, ahora, ve!
Eğer ta oradan atlamış olsam kalkıp İspanyol dansı yaptığım zannedilmezdi..
Bueno, no esperaría levantarme y bailar un fandango si hubiera saltado desde allí.
- Kalk oradan.
¡ Vayan arriba!
Geri kalanlarınızsa, Mahkeme Bölümü'nden ya da idari işlerde olanlarınız ise gecenin üçünde bir polis ya da dedektifin arama iznine ihtiyacı olursa kalkıp izni yazacak ve bir yargıcın evine gidecek adamı karısının ya da her kimin üzerindeyse oradan çekip belgeyi imzalatacaksınız.
El resto, la División Judicial. Y el personal ejecutivo. Si alguno necesita una orden a las 3 de la mañana, tendrán que escribirla y llevársela al juez, arrancarle de los brazos de su mujer, y hacerle firmar.
Oradan birini kaçırmaya kalkışmaz.
No va a raptar a nadie de ahí.
Oradan kalk ve biraz güçlü ol!
¡ Mueve el trasero! ¡ Sé fuerte!
Senin asıl düşünmen gereken, oradan kalkıp dedektiflik yapman.
Lo que deberías estar pensando es en salir a trabajar de detective.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]