English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Spanish / [ K ] / Kapatamıyorum

Kapatamıyorum translate Spanish

146 parallel translation
Hey, gözlerimi kapatamıyorum.
No puedo cerrarlos.
Kapatamıyorum... Hareket edemiyorum. Hiçbir şey yapamıyorum.
No puedo... no puedo mover nada.
Tek sorun, düğmeye basıp seni kapatamıyorum.
El único problema es que no puedo encontrar algún botón que te apague a ti.
Kapatamıyorum.
No puedo cerrarla.
Televizyonu kapatamıyorum.
Y no podía apagar la tele.
Gözlerimi de kapatamıyorum.
Tampoco podía cerrar los ojos.
Kapatamıyorum.
Perdemos combustible.
Kapatamıyorum.
No puedo apagarlo.
Buradan kapatamıyorum.
No puedo apagarlo desde aquí.
- Kapatamıyorum...
No puedo.
Şemsiyeyi kapatamıyorum, siz kapatır mısınız?
Discúlpame, ¿ puedes arreglar esto? No quiere cerrarse.
Kapatamıyorum.
No consigo librarme de ella.
Hepsini kapatamıyorum.
No puedo apagarlas.
Kapatamıyorum.
No puedo detenerla.
Kapatamıyorum.
No puedo cerrarlo.
Bay La Forge, rapor. Enjektörleri kapatamıyorum.
No puedo cerrar los inyectores.
Programı kapatamıyorum.
No consigo terminar el programa.
Kapatamıyorum!
No puedo apagarlo.
Deniyorum, Kaptan. Kapatamıyorum.
Lo intento, Capitán, pero no se apaga.
Kapıyı kapatamıyorum.
No puedo cerrar.
Buna ne neden oluyorsa, Gözü kapatamıyorum.
- Cerrar el Ojo no ayudará.
Şifre olmadan kapatamıyorum.
No puedo detenerla sin una contraseña.
Kapatamıyorum, bilgisayar izin vermiyor.
La computadora no me deja entrar.
Giderek kötüleşiyor. Enjektör supaplarını kapatamıyorum. Warp çekirdeğinin içine, anti madde sızmaya başlıyor.
Las válvulas no se cierran y la antimateria se filtra en el núcleo.
- Derin bir yara, kapatamıyorum.
- El corte es profundo, no se cierra.
Kapağı kapatamıyorum. Tuvok!
No puedo cerrar la portilla.
Onu kapatamıyorum.
¡ No puedo apagarlo!
Sol gözümü kapatamıyorum bile.
- ¡ Zorra! - No puedo cerrar mi ojo izquierdo.
38 davam mahkemede, 63'ü soruşturma aşamasında ve 250 davayı kapatamıyorum.
Tengo 38 casos con juicio pendiente 63 en investigación activa, 250 más que no puedo cerrar.
Koyduğum aletini kapatamıyorum, su tesisatçısı çağırdım.
Llamo al fontanero porque no puedo cerrarla.
Gözlerimi kapatamıyorum!
¡ No puedo cerrar los ojos!
Efendim, gözü kapatamıyorum.
No puedo cerrar el Iris.
Gözlerimi kapatamıyorum, çünkü orada ölen masum çocuk ve kadınların yüzlerini görüyorum.
No puedo cerrar los ojos sin ver las caras de mujeres y niños inocentes que vivían allí
Öyle yanıyorum ki gözlerimi kapatamıyorum.
Estoy mal, no puedo cerrar los ojos.
Kapatamıyorum bile.
No lo puedo apagar!
Gözümü kapatamıyorum
No puedo cerrar el ojo.
- Kapatamıyorum.
- No se cierra
Kapatamıyorum, seni bırakacağım!
- No te puedo salvar al menos que te dejes levar
Dış kapıları zamanında kapatamıyorum.
No puedo sellar las puertas exteriores a tiempo
Ağzımı kapatamıyorum.
No puedo cerrar la boca.
Şimdi çenemi kapatamıyorum.
Y ahora no me puedo callar.
Bu yüzden kapatamıyorum.
Por eso no puedo romper con él.
Şey, bazen çenemi kapatamıyorum.
Pues, a veces no puedo callarme.
Beynimi kapatamıyorum.
No puedo apagar mi cerebro.
Şu açılan pencereleri kapatamıyorum.
No puedo cerrar esta ventana.
Gözlerimi kapatamıyorum - - O - - o anı görmeden. Yüzündeki o ifadeyi görüyorum.
Es decir, no puedo cerrar los ojos sin ver esa escena, ese... ese momento la mirada de su rostro.
- Bunu kapatamıyorum.
No puedo apagarlo.
Kapatamıyorum.
No pude cerrar el trato.
- Kapatamıyorum!
- ¡ No puedo!
Kapatamıyorum.
No puedo desactivarlo.
Sally, kapatamıyorum!
- Ayúdame Conrad, ayuda - Sally, no puedo cerrar el candado

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]