Kapatın translate Spanish
10,038 parallel translation
Kapatın şunu!
¡ Que se calle!
Kapatın!
¡ Tápense los oídos!
# Kapatın gözlerinizi, açın zihinlerinizi #
* Cerrad los ojos, abrid la muerte *
Onu bir yere kapatın ve kalanlarımızın gelmesini bekleyin.
Lo encerráis y esperáis al resto.
Şehre giriş çıkışları kapatın.
Cierren la ciudad.
Pekala beyler.Işıkları kapatın ve hazır olun..
Bien, señores. Apaguen las luces y prepárense.
- Gözlerinizi kapatın.
- Cierra los ojos.
Gözlerinizi kapatın... Ve önünüzde sizin anne görmeye odaklanmak.
Cierra tus ojos... e imagina que ves a tu madre delante tuyo.
Kapatın kapıları!
Cerrad las puertas, ¡ cerradlas!
Tüm çıkışları kapatın.
¡ Sellen todas las salidas!
Bölgeyi kapatın!
Sellen el lugar.
Kapıyı kapatın.
Cerrad la puerta.
Çabuk, üzerini kapatın ve Jessica'ya bahsetmeyin.
Rápido, cúbrelo y no se lo menciones a Jessica.
Bu da adam kaçırmaksa artık, kapatın hapse beni, anahtarı da atın.
Bien, si eso es un secuestro, encerradme y tirad la llave.
Kapayın çenenizi, kapatın, kapatın!
¡ Callaos! ¡ Callaos! ¡ Callaos!
Sargı ile göğsünü kapatın.
HM2 Dulac. Asegure los vendajes oclusivos en el pecho.
Herkes ekipmanın gerisinde kalsın ve ışıkları kapatın.
Todo el mundo, regresen detrás de los equipos... y apaguen las luces.
- Her şeyi kapatın!
- ¡ Apaguen todo esto!
Solunum aygıtını kapatın.
Apagando el ventilador... ya.
Kapatın artık şunu.
Muy bien, apagad eso.
Orson ve 16. caddedeki kavşağı kapatın.
Bloquea la intersección en la dieciséis.
Işıkları kapatın.
Apaguen las luces.
Nasıl bir beyinsiz bunu yapamaz ki? Tekrarlıyorum. Buna bir anlam yükleme ama eğer yerken ağzını kapatırsa, hiçbir şekilde nefes alamaz.
¿ Qué clase de idiota no sabe hacer eso? De nuevo, no quiero discutir la semántica pero, si cierra la boca mientras come, literalmente no respira por ningún sitio.
Kapat programlarını o zaman.
Bien, reprográmalas...
Garcia, Betty Wright'ın yaşam destek ünitesi kapatıldı değil mi?
García, has dicho que a Betty Wright le han quitado el soporte vital, ¿ verdad?
Bunlar gelmeden önce, askerler gazdan korunmak için ağızlarını, kendi sidiklerine batırılmış çorap ya da paçavra bezlerle kapatırlarmış.
Antes de que llegaran estos, un soldado tenía que cubrir su boca con calcetines o trapos mojados en su propia orina para soportar el gas.
Kapıyı kapatır mısın?
Cierre la puerta.
Musa, bombanın üstünü kapat.
Musa, cubre la bomba.
Kutunun kapağını kapatır mısın lütfen?
¿ Podrías cerrar ese estuche?
Hastanın rızası olmadan deliler hastaneye kapatılması yani.
Voluntarios del Hospital en una clínica psicológica
Seni beklemeye aldıklarında, kapatıp, hemen geri ararsın.
Cuando te pongan en espera, cuelgas y vuelves a llamar.
Beklemeye aldıklarında, kapatıp, geri arayın.
Cuando te pongan en espera, cuelgas y vuelves a llamar.
- Ağzını kapat.
Aquí vamos. Cierra la boca.
Tamam, gidebilirsiniz. Kapıyı kapatın!
Bien, puede pasar.
Kapat şu uzunlarını!
¡ Oiga! ¡ Apague las luces!
Lionel, Anna'nın arkadaşı Naresh'in patronları tarafından hesabı kapatılmış.
Hola, Lionel. Parece que al amigo de Anna, Naresh acaba de ser "comprado" por sus superiores.
Dokuların arasındaki kan pıhtısı solunum yolunu kapatıyor. Nefes alamıyor.
Hay sangre coagulándose entre sus tejidos y comprimiendo su vía respiratoria.
Kapıyı kapatır mısın Ray?
¿ Quieres cerrar la puerta, Ray?
Pılını pırtını topla, İrlandalı çeneni kapat ve geldiğin bok çukuruna geri dön.
Empaqueta tus tréboles a cualquier mierda de agujero que te surja.
Şu anda beni kapatırsan, karının götünü yaramam.
Si me apagas, seré incapaz de penetrara tu mujer.
Hani kutuya kapatılmıştın da çıkamıyordun ve orada yapayalnız öleceğini düşünmeye başladığın zamanı hatırlıyor musun?
¿ Recuerdas cuando estabas encerrado en aquella caja sin poder salir, creyendo que ibas a morir solo enterrado bajo tierra?
Evrak çantasını kapatıyor.
Cierra el maletín.
Çeneni kapatır mısın?
¡ ¿ Quieres callarte? !
Şeytan göz kapaklarını sımsıkı kapatır.
El Diablo siempre sostiene tus párpados.
ve bu da bizim bekarımız merhaba de Casey şu şeyi kapatırmısın?
Y ésta es nuestra soltera. Di hola, Casey. ¿ Puedes apagar esa cosa?
Mendoza'ın tırlarındaki takip cihazlarının hiçbirinden sinyal alamıyoruz, ve Kylie'nin telefonu da kapatılmış.
No tenemos señal de los rastreadores... de los vehículos de Mendoza, y apagaron el teléfono de Kylie.
Asla kapatılamayan bir kapı açtın.
Abres una puerta que nunca puede ser cerrada.
Kurbanımız sadece işini bırakmıyor, sosyal medya hesaplarını kapatıyor cep telefonunu iptal ettiriyor, kredi kartı kullanmayı bırakıyor.
Resulta que nuestra víctima no solo renunció a su trabajo... cerró las cuentas de sus redes sociales... y su teléfono móvil, y no usó las tarjetas de crédito.
-... ya da kapatılmış hesapların?
- o el cierre de las cuentas?
Ve Lianne'nin karnından... -... çıkardığın balonlar sekiz sene önce kapatılmış bir ayakkabı dükkanına ait.
Ah, y los globos que sacaste del estómago de Liann... son de una zapatería que cerró hace ocho años.
Perdeyi kapatır mısınız lütfen?
¿ Puedes cerrar la cortina, por favor?
kapatın şunu 42
kapat 275
kapatıyorum 105
kapattım 30
kapattı 55
kapat onu 35
kapat kapıyı 36
kapat çeneni 171
kapatıyoruz 88
kapatma 86
kapat 275
kapatıyorum 105
kapattım 30
kapattı 55
kapat onu 35
kapat kapıyı 36
kapat çeneni 171
kapatıyoruz 88
kapatma 86