Kapattık translate Spanish
1,110 parallel translation
Hastings,... az önce başarıyla bir davayı kapattık.
Hastings, hemos completado un caso con todo éxito.
Kurtulmak için makineleri kapattık.
Apagamos los motores para perderlo.
Kendimizi oyuncaklarımızla beraber haftalarca eve kapattık. Hiç çıkmadık. Birbirimizden başka kimseyi görmedik.
Pasamos semanas con nuestros juguetes sin salir, sin ver a nadie.
Ambar kapaklarını kaynakla kapattık.
Hemos soldado las escotillas.
- Bu konuyu kapattık sanıyordum.
- Creí que lo habíamos superado.
- Haydi ama, Ralph. Bu konuyu kapattık, sanıyordum.
- ¡ Por favor, Ralph, otra vez no!
Kapattık.
Ya cerramos.
Üzgünüm, kapattık.
Perdón, la cantina está cerrada.
- Birkaç dakika önce kapattık.
- Cerró hace sólo unos minutos.
21, 22 ve 23. düzlemdeki bütün hava kabinlerini kapattık fakat... herhangi bir kristalleşme olmadığından emin olmak için dış duvarı kontrol etmemiz lazım.
Hemos cerrado los descompresores en los niveles 21 al 23. Tenemos que chequear las mamparas por si ha habido cristalización de las descargas de plasma. No tardaré mucho.
Sonra seni kapattık ve yerleşimcilerin kayıtlarını programladık.
Y te desactivamos y te programamos con los diarios de los colonos.
Kapattık!
Está cerrado.
Kapıları çetenin üzerine kapattık.
Hemos cerrado las verjas.
Gemiye ışınlayabilmek için sondanın güç sistemini kapattık.
Desactivamos el sistema de la sonda para subirla a bordo.
Houston, motoru kapattık.
Houston, hemos apagado el motor.
Başyargıç Janus projesini Rico ve kurbanlarıyla beraber 9 yıl önce kapattık.
Sr. Presidente, hace 9 años que ocultamos el Proyecto Janus junto con Rico y todas sus víctimas.
Her iki yönden yolu kapattık.
Hemos cortado la carretera.
Suyun döküldüğü yeri kapattık, su seviyesi azaldı.
Hemos cerrado el sumidero y el nivel de agua ha bajado.
Biraz önce McMurran saha iletişimini kapattık!
¡ Le hemos cortado la comunicación a McMurran!
Eyalet sınırını kapattık. Şerif Perry.. Bannister'ı kısa zamanda göreceğimizden şüpheliyim.
Sheriff Perry dudo mucho que volvamos a ver a Bannister.
Yeni kapattık.
Acabamos de colgar.
- Şimdi tabelayı kapattık?
- ¿ Ahora tienes prisa?
Kapattık.
- ¡ Cerrado, cerrado!
Hey dostum kapattık. Teşekkürler!
Oye, amigo que se apagaba.
- Kusura bakmayın, kapattık.
Lo siento, amigos, estamos cerrados.
- Ne demek "kapattık"?
¿ Qué quiere decir cerrado?
Üzgünüm, kapattık. Yarın geri gelmek zorundasınız.
Lo siento, ya cerramos, tendrá que regresar mañana.
- Çuvallayıp ağızlarını kapattık. Zor bir grup.
Tuvimos que amordazarlos.
Köprü'ü kapattık.
Hemos bloqueado el puente.
Kör olacağını söylediler. Karanlık bir odaya kapattılar.
Decían que iba a quedarse ciega.
" Polis Kırmızı Üçgen sirkini kapattı.
" La policía ha cerrado el recinto ferial del Triángulo Rojo.
Demek artık bir suçlu damgasıyla bütün büyük hava yolları kapılarını sana kapattı.
- No, no puedes. Sales con un golpecito en las manos, pero esta actividad criminal arruina tu situación con las grandes aerolíneas.
Sonra Simms'le kütüphaneyi kapattık.
Ayudé a Simms a cerrar.
Kafanızı yastığa dayarken... alttaki alttaki gözünüzü kapattığınız zaman, yastık şurada diğerini açtığınızda ise şurada görünür hani.
¡ Y entonces, si cambiáis de ojo, la almohada se va arriba!
Kontrolleri geçersiz kılıp geri göndermeye çalıştık ama kendini kapattı.
Intentamos anular la orden y mandarlo de nuevo, pero se apagó.
Homie, köpek çıkışını kapattın mı?
- Homi, ¿ cerraste el portón?
Mahkeme üyelerini temin ederim ki yasadışı işler defterini kapattım artık.
permítame asegurarle a este tribunal que mi vida criminal acabó.
Artık oradan geçemezsin. Bir kapıyla kapattılar, 10, 11 yıl -
Pusieron una verja, hace años.
Hayır öbür dinleyiciye kızdığınız için radyomu kapattım.
No, apague mi radio después de que acabo con el otro tipo.
Kıtanın kapılarını kapattığı ilk bölgeler olan bu kesimlerde penguenler çok daha zorlu şartlarla yüzleşir.
Aquí los pingüinos enfrentan un desafío aún mayor porque es donde la puerta se cierra primero.
- Yeterince kapattık. - Yeterince kapattık derken- -
- O sea, cuando eras niño, nunca- -
"... kapağı çarparak kapattı ve sıkıştırdı. "
"y cerrando firmemente la puerta..."
Bunu ummuyordum ya da öyle bir şey işte. Bunu kapattık mı?
¿ Dimos esto en clase?
Küçük bir çocukken, şeytanın yılanın içinde saklandığına ve baş meleğin ateşler saçan kılıcı ile kapıyı kapattığına inanmıştım.
De niño, creía en Satán escondido en la serpiente y el arcángel, con su espada ardiente, cerrando la puerta.
Monica, yukarıdaki kol kırıktı bu yüzden alttakinden kapattım. Umarım sorun değildir.
La perilla estaba rota, así que lo apagué desde abajo. ¿ Está bien?
Sherlock Holmes şapkasına kıkırdağımı hatırlıyor musun? Bir hafta boyunca somurttu ve sonra da dedektiflik ajansını kapattı.
Me reí de su sombrero de Sherlock Holmes se enfurruñó una semana y cerró su agencia de investigadores.
Bay Bacon, lütfen bütün pencereleri sıkıca kapattırır mısınız?
Sr. Bacon, procure cerrar bien todas las ventanas.
Bütün Pencereleri açtım, gül fidanlarını bağladım, gazı kapattım. İç çamaşırlarını miniminnacık parçalara böldüm.
Abrí todas las ventanas, até los rosales, apagé el gas y corté tu ropa interior en pequeños pedazos.
18 tane dinleme aleti talep etmişsiniz artık kapattığımız Walters dosyasıyla ilgili olarak.
Su pedido para 1 8 intervenciones de teléfono... ... para el caso Ezekiel Walters. Lo hemos dejado de investigar.
Kendisini dış dünyaya öylesine katı bir kararlılıkla kapattı ki artık ne yapacağımızı bilemiyoruz.
Ahora se ha restringido a una introspección tan feroz que todos estamos desesperados.
Demek artık bir suçlu damgasıyla bütün büyük hava yolları kapılarını sana kapattı.
Te libras con una advertencia... pero al carajo tu futuro con las grandes compañías aéreas.
kapat 275
kapatın 81
kapatıyorum 105
kapattım 30
kapattı 55
kapat onu 35
kapat kapıyı 36
kapat çeneni 171
kapatıyoruz 88
kapatma 86
kapatın 81
kapatıyorum 105
kapattım 30
kapattı 55
kapat onu 35
kapat kapıyı 36
kapat çeneni 171
kapatıyoruz 88
kapatma 86