Kaybedersen translate Spanish
737 parallel translation
Ya o süre zarfında izini kaybedersen?
¿ Y si le pierde el rastro durante ese lapso?
Kaybedersen de mutlaka sözünü tutacaksın.
Cuando pierdas, solo cumple tu promesa.
Ya kaybedersen.
Suponga que usted pierde.
Kaybedersen, onu kolayca canlı ele geçirebilirim. Pekala.
Si usted pierde podré encontrarla fácilmente.
Kaybedersen gösteri falan kalmaz.
Si lo haces, no habrá espectáculo.
Bacağını kaybedersen, buluruz. Tek yapman gereken...
Si pierdes una pierna, te ayudamos a buscarla, y lo único que costará es...
Eğer güvenini kaybedersen, her şeyi kaybedersin.
Si pierdes eso, pierdes todo.
Eğer güvenin kaybedersen, her şeyini kaybedersin.
Si pierdes eso, pierdes todo.
Cesaretini kaybedersen korkma.
Si pierdes el valor, no te asustes.
Charlie, dövüşü ve parayı kaybedersen, tekrar dövüşmek isteyeceksin. Hayır, hayır.
Charlie, si perdieras ese dinero querrías volver a boxear.
Kaybedersen, hukuk kitaplarına çalışırsın.
Si pierdes, estudiarás tus libros de derecho.
Kaybedersen hukuk çalışırsın.
Si pierdes, estudiarás tus libros.
İşini kaybedersen kaybedersin.
Si estás acabado, estás acabado. No puedo hacer nada.
Onu kaybedersen kimsesizler mezarlığını boylarsın.
¡ Como lo pierdas irás a una fosa común!
Kontrolü kaybedersen, zor durumda kalırız.
Yo no patinaré. Venga, guíame tú.
Eğer onu kaybedersen başka bir şey alamayız.
Si se perdiera no podríamos compensarlo.
Eğer koyunları kaybedersen bütün köy harap olur.
Todo el pueblo se arruinará si pierdes a las ovejas.
45inci yaş günüm için yaptılar ve Rangun - dan buraya kadar yolun her santiminde diyordum ki, "McNabb başka ne kaybedersen kaybet kızların sana verdiği masa örtüsünü kaybetme."
Me lo regalaron cuando cumplí 45 años y cuando venía de Rangún, en cada segundo del viaje, me decía a mí misma : "McNab, puedes perder cualquier cosa, pero no el mantel que te hicieron las chicas".
Sen kaybedersen, her birimize 1000 papel vereceksin, öyle mi?
Si pierdes, nos darás $ 1.000 a cada uno.
- Sen kaybedersen adam başı 1000 dolar.
- Si pierdes, ¿ mil a cada uno?
- Kaybedersen ne olur?
- ¿ Y si pierdes?
İşini kaybedersen...
Si pierdes el puesto...
- Deli misin sen? Ya kaybedersen?
- Y si pierdes?
Kaybedersen rezil olmazsın.
No es una vergüenza perder.
- Ama eger beni kaybedersen kendini ona teslim eder misin?
- Pero si hubieras de perderme ¿ te resignarías a ello?
Elini kaybedersen ne yaparsın?
¿ Qué harías si perdieses el brazo?
- Birkez onları kaybedersen, onlar seni kaybeder.
- Lo perdido, perdido está.
Ya kaybedersen ne olur?
¿ Qué pasará si pierdes?
Eğer büyük destroyerlerim olursa orduyu geri alabilirim. Ya destroyerleri kaybedersen?
Si tuviera los grandes destructores, tendríamos al ejército de vuelta.
Beni kaybedersen, bil ki seni sevmiştim ve sevmeye devam etmek istemiştim.
Si me pierdes, sabrás que quería seguir amándote.
Bana şöyle demişti, "Beni kaybedersen bil ki seni seveceğim ve sevmeye devam edeceğim."
Dijo : "Si me pierdes, sabrás que te amo y que quería seguir amándote".
Jerry, direkt konuya girmek zorundayım. Bu rolü de kaybedersen yolumuzu ayırmak zorundayız.
Jerry, tendré que arriesgarme,... si pierdes este trabajo, tendremos que echarte.
Eğer bekaretini kaybedersen o seslerin kesileceğini söylediler mi?
¿ No le ha sido revelado que si usted fuera a perder su virginidad..... las voces dejarían de aparecer?
Benim hatam mı? Her şeyini kaybedersen sonunda çırılçıplak kalırsın.
No será culpa mía, si lo pierdes todo, y acabas desnuda en medio de la calle...
Ve oradaki doktorlara gelirsek... bir anlığına bile kontrolü kaybedersen numara yaptığını anlarlar.
Un desfallecimiento ante los psiquiatras y serás desenmascarado.
Eğer paranı o deneyde kaybedersen, düğünümüz de tarih olur!
¡ Si desperdicias tu dinero en ese experimento, la boda se cancela!
Şunu al ve yolunu kaybedersen birine göster.
Toma, y enséñaselo a alguien si te pierdes.
Eğer böyle bir istilanın karşısında intikam, almakla zaman kaybedersen, hepiniz yok olursunuz.
Si pierde el tiempo en esta venganza innecesaria, tan cerca de una invasión, sereis aniquilados.
Sen kaybedersen, ne dilersin bayım?
Si usted pierde, señor... ¿ cuál es su deseo?
Sen kaybedersen bayım, o kilisede ölmeni bizzat sağlayacağım.
Si pierde, señor, veré personalmente... que muera en la iglesia.
Cesaretini şimdi kaybedersen, kardeşim için ne anlama geleceğini düşünsene?
¡ Derrúmbate ahora y pondrás en peligro la posición de mi hermano!
- Peki ya oyunu kaybedersen?
¿ Y cuando se pierde el juego?
- Kaybedersen, iki katını ödersin.
- Si pierdes, doblarás la cantidad.
- Ya kaybedersen?
¿ Y si pierdes?
Kaybedersen, bu sabah peşinde kimse yokken, Orly'de neden kaçtığını anlatacaksın.
Si pierdes, me das una verdadera información. Me dirás porqué te piraste de Orly.
Eğer kızlarını bu şekilde kaybedersen yakında sen müşteri keseceksin.
Ya sabes, a mantener la pérdida de chicas como esta... es posible que tenga que activar algunos trucos a ti mismo.
Eğer beni kaybedersen... Eğer beni kaybedersen... beni,
Si me pierdo... si me pierdo,
Kaybedersen, gidersin.
Si pierdes, te vas.
Kaybedersen ne değerleri olacak?
¿ De qué nos sirven si pierden?
Sen kaybedersen... bana ait olduğunu kabul ediyor musun?
Si perdéis, ¿ aceptaréis que ella... sea mía?
Bir kere yolunu kaybedersen... Her şeye yeniden başlarsın.
Lo increíble es algo del progreso, que seguramente mañana ocurrirá.
kaybettim 177
kaybettin 183
kaybettik 72
kaybetmek 19
kaybetti 30
kaybeden 20
kaybedeceksin 23
kaybedecek zaman yok 60
kaybedersem 24
kaybettiniz 25
kaybettin 183
kaybettik 72
kaybetmek 19
kaybetti 30
kaybeden 20
kaybedeceksin 23
kaybedecek zaman yok 60
kaybedersem 24
kaybettiniz 25