Kaybetti translate Spanish
7,051 parallel translation
- Efendim, birkaç dakika bilincini kaybetti.
Señor, él estuvo inconsciente por un par de minutos.
Cary jüri üyesini kaybetti.
Cary perdió su jurado.
- Bir jüri üyesini kaybetti.
Perdió un miembro del jurado. Sí.
Çünkü tüm parasını bu adama kaybetti
Porque este tipo le sacó todo su dinero.
Babam araba kazası yaptı, annem kendini kaybetti.
Estrelló su coche, y ella se descarrió.
Ele geçirdiği topu dört kez kaybetti.
Las cuatro últimas veces que tocó el balón perdió la posesión.
Ne kadar kaybetti?
¿ Cuánto ha perdido?
Birkaç yıl önce rakibiyle çıkan çatışmada sol gözünü kaybetti.
Perdió su ojo izquierdo en un tiroteo con un rival hace varios años. Su altura y peso encajan.
Bir ay kadar önce trompetçisini kaybetti ve adamın çalışına hayrandım. Ben de "neden olmasın?" diye düşündüm.
Perdió su trompetista Hace alrededor de un mes y me encanta la música del tío y pensé... ¿ por qué no?
Kutucüceleri uzun zaman önce kaybetti!
¡ Los boxtrolls perdieron hace mucho tiempo!
Toz çanağında 400 bin kişi hemen hemen her şeyini kaybetti. Amerika'nın insan eliyle yaratılan ilk çevre felaketlerinden biriydi.
Unas cuatrocientas mil personas lo perdieron casi todo en las tormentas de polvo uno de los peores desastres ecológicos provocados por el hombre en Estados Unidos.
- Ford, her şeyini kaybetti.
Ford, lo perdió todo. Sí, y yo también.
Milyonlar evlerini terk etti. Binlerce insan hayatını kaybetti. Genç ve cesur erkeklerimizin kaderi hala belirsiz.
Hay millones de huidos de sus casas muchos miles han perdido la vida y el destino de toda una generación de jóvenes valientes es una incógnita.
Baban topraklarını kaybetti, yenisi için de seni yolladı.
Tu padre perdió las suyas y te mandó a buscar más.
Son dört seçimi kaybetti, biliyorsun.
Sabes que perdió sus últimas cuatro elecciones.
Telefonunu kaybetti, yangında falan.
Él perdió su teléfono en, como un incendio.
Bir kart oyununda bahse girdi ve kaybetti. İlk geceden itibaren her gün. Sonunda onu terk etti ve antrenörün oğluyla kaçtı.
Él la apostaba en las cartas, y al perderla, una vez cada noche, ella finalmente lo dejó por el hijo del cochero.
Saglik-bakim her zamanki gibi kaybetti.
Salud pierde como siempre.
Los Angeles'ta bu sabah rapçi Eazy-E, AIDS'e karşı verdiği yaşam mücadelesini kaybetti.
El rapero Eazy-E fallecio en Los angeles tras una batalla contra el sida.
Bu sabah, bu gösteriye çıkmak için Canton'a gelirken, Hank Williams arabasında hayatını kaybetti.
Esta mañana en su camino a Canton para brindar su show Hank Williams falleció en su automóvil.
Morgan hisse senedi değerinin yarısını kaybetti.
Morgan perdió la mitad de su valor.
8 milyon kişi işini, 6 milyon kişi evini kaybetti.
8 millones de personas perdieron sus empleos 6 millones, sus hogares.
Kendini kaybetti.
Bueno, simplemente se quebró.
Arabasının anahtarını kaybetti.
Perdió las llaves de su auto.
17 Şubat 1937'de Golden Gate Köprüsü inşaatı sırasında yapı iskelesinin emniyet ağı boyunca düşmesiyle 8 işçi ve 2 mühendis hayatını kaybetti.
El 17 de febrero de 1937 ocho trabajadores y dos ingenieros perdieron la vida cuando parte de un andamio cayó a través de una red de seguridad durante la construcción del Puente Golden Gate.
Kızıllar kaybetti.
Los rojos perdieron.
Dün gece, yaralılardan Schmeidel de hayatını kaybetti.
Esta noche murió Schmeidel por sus graves heridas.
"... tarihinde... düzenlenen terör saldırısında, özel mahkum Elser'in de... aralarında yer aldığı pek çok kişi hayatını kaybetti. "
"En el día..., luego del ataque terrorista sobre el prisionero especial Elser, entre otros, fue fatalmente herido".
Annesini de kaybetti ayrıca.
Ella también perdió a su madre.
Onun için değerli her şeyi kaybetti. Hatta bir süreliğine dövüşme açlığını da kaybetti.
Realmente ha perdido todo lo que le importaba, incluyendo la pérdida por un tiempo, de sus ganas de pelear.
O bekaretini kaybetti.
Ella perdió su virginidad.
Hayır Bryan deli gittiğinde, John kontrolünü kaybetti.
No se. Cuando Bryan volvió loco, John perdió el control.
Çok zeki kardeşim bir gün içinde sürümüzü kaybetti.
Mi hermano el genio perdió toda nuestra manada en un día.
Geçen sene Apple bir milyar dolar kaybetti..
El año pasado, Apple perdió mil millones de dólares.
Arkadaşım dışarıda... Küçük kızını kaybetti. Üç ay önce, kız kardeşini.
Mi amigo por ahí - que acaba de perder a su niña hace tres meses - su hermana.
Tehlikeli işinden istifa ettikten sonra Ünlü fotoğrafçı Isabelle Reed, New York'ta bir trafik kazasında hayatını kaybetti. "
Isabelle Reed murió en un accidente de autos en Nueva York.
Ve isimlerini sesli söylediğimde, MaryKane kendini kaybetti.
Y cuando dije sus nombres en voz alta, MaryJane se puso histérica.
Görünüşe göre, Christian Longo özgürlüğünü kaybetti ama bugün sizi okurken duydum da, merak ediyordum da, acaba siz ne kaybettiniz?
Bueno, me parece que Christian Longo ha perdido su libertad pero escuchando su lectura de hoy, me estaba preguntando, qué pudiera haber perdido también.
- Tacını kaybetti!
- ¡ Ha perdido la corona!
- Hepsini kaybetti değil mi?
Y perdió todo bien?
- Tabii ki hepsini kaybetti.
Por supuesto que perdido todo. Sí.
Üç parmağını kaybetti.
Ella perdió tres dedos de los pies.
Kaybetti.
Busto.
Krupiye kaybetti.
Busto distribuidor.
Sekiz temyiz için nedenleri vardı fakat umudunu kaybetti.
Tuvo razón suficiente para ocho apelaciones... pero ha perdido la esperanza.
Sonunda cesaretini kaybetti sandım.
Finalmente, pensé que perdió el valor.
Joseph Stalin 5 Mart 1953'te hayatını kaybetti.
Joseph Stalin murió el 5 de marzo de 1953.
Endel Nelis, Sovyetler Birliği'nin dağılıp Estonya'nın bağımsızlığını kazanmasından 2 yıl sonra, 1993 yılında hayatını kaybetti.
Endel Nelis murió en 1993, dos años después de que Estonia recuperara su independencia.
Ted çoktan işini kaybetti, evliliği de feshedildi.
Despidieron a Ted, anularon su matrimonio.
Lütfen, kendini kaybetti.
¿ Chicos? Por favor, ya no es gracioso.
Kız arkadaşını kaybetti öyle değil mi?
Perdió a su novia, ¿ cierto?
kaybettim 177
kaybettin 183
kaybettik 72
kaybettiniz 25
kaybetmek 19
kaybeden 20
kaybedeceksin 23
kaybedecek zaman yok 60
kaybedersem 24
kaybedersin 42
kaybettin 183
kaybettik 72
kaybettiniz 25
kaybetmek 19
kaybeden 20
kaybedeceksin 23
kaybedecek zaman yok 60
kaybedersem 24
kaybedersin 42