English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Spanish / [ K ] / Kel

Kel translate Spanish

2,459 parallel translation
Dinlediğiniz için teşekkürler. Güçlü olun kel dostlarım. Saçımıza göre değerlendirilsek bile, her zaman birbirimizin yanındayız.
Gracias por escucharme y sigan fuertes, hermanos calvos, siempre nos tendremos los unos a los otros.
Yerini ben biliyorum, sen değil. Kim daha akıllı, Bay Bıyıklı Kel Kafa?
Sé dónde está, tú no. ¿ Quién es el listo, señor Bigote Calvo?
Saçını arkaya doğru at kuyruğu şeklinde toplamaya devam edersen, azalacak. Kel kalabilirsin. Ben olsam biraz kısa kestirirdim yüzünü doğru şekilde çerçevelesin diye.
no pondría el pelo con esa cola de caballo sino que lo cortaría y estilizaba tu rostro.
Hatırlarsın be. Kel, gözlüklü, ter koksn bir tipti.
¿ Te acuerdas, calvo, vasos, trajes de gamuza.
Fiziksel özellikleri ; kel, gri ve...
Son lisos, de color gris y no tienen pelo, lo cual...
Adam şişko, kel ve çirkin!
¡ Es gordo, calvo y feo!
Keşke o terli kel piçe yardım edebilseydim.
Ojalá pudiera ayudar a ese bastardo calvo y sudoroso.
Kel bir yerim var.
Me ha dejado una calva.
Kısa, terli ve kel.
Bajo, sudoroso, calvo.
Kel olan da değil.
Y no es el calvo.
Ne genel durumu, Kel? Çıkar ağzındaki baklayı.
¿ Cuál cuadro completo?
Annem kemoterapide saçlarını kaybetti babam da kel bir kadını becermeye başladı.
A mamá se le cayó el pelo con la quimioterapia, y mi papá empezó a acostarse con una calva.
Git kendini becer, kel orospu çocuğu!
¡ Vete al infierno, calvo hijo de puta!
Bugünün erken saatlerinde, Dr. Ted Lewis ile birlikteyiz kendisi, Kel Dağı Gözlemevi Müdürü.
Hoy fui a ver al Dr. Ted Lewis. Es el director del observatorio Bald Mountain.
Yani, bundan sonra Ronnie Partiz kel adamlarını ilahı olacak.
A partir de ahora, Ronnie Partiz será el santo patrón de todos los pelados.
- Tabi kel adam kalırsa.
- Salvo que no habrá pelados.
Seni kel i * ne!
¡ Maldito pelado idiota!
Kel kaldığında seksi görüneceksin.
Vas a lucir sexy cuando te quedes pelado.
Tüh, şapka düştü kel göründü.
Oh, bueno, el gato esta fuera del saco.
Önce "motor" diye bağırıp da sonra kafasına kel peruğu takıp oyunculuk yapan başka bir yönetmen tanımıyorum.
No conozco a otro director que pueda decir "acción" e inmediatamente se ponga una cabeza calva y actúe.
Kel ve üç dişli.
Calva, tres dientes.
- Kel...
- Kel...
Bay Ambassador, seni o koca kel kafan işlerimizi mahvediyor!
¡ Sr. Embajador, con su cabezota pelada, nos está malcriando! - ¿ Podemos hablar?
Selam Kel, benim.
Kel Hey, soy yo.
Her şey yolunda Kel.
Es Kel buena.
Kel olarak çiz, tamamen kel.
Hazle calvo, completamente calvo.
Bir iş arkadaşınla ilişkin oldu kel bir iş arkadaşı ve kötü bitti.
Tuviste un romance con un compañero, un compañero calvo, que terminó fatal.
Bir futbolcunun onu becermesini mi istedin? Seni gidi hergele, kel sapik?
Mira que con un jugador de futbol, eres un pelotudo viejo pervertido?
Kel bir kafa oldukça şaşırtıcı olsa da.
- Aunque la cabeza afeitada es algo impactante, ¿ verdad?
Adam senden daha kel.
El tío está más calvo que tú.
- Kel ve şişmandı, değil mi?
Está calvo y gordo, ¿ no?
Charmaine bana, Sugar Shack'teki kel kafalıyla işi pişirdiğini anlattı.
Charmaine me dijo que te echaste encima de todos los tios en los recreativos.
Hasiktir ahbap, Bolton'dan yaşlı kel bir piçtir diye düşünmüştüm.
Maldito seas. Tenía la esperanza de que fuera algún calvo de Bolton.
- Kel bir piliç ayarlamıştı.
- Estaba con una chica calva.
Kel değildi, kafası kazınmıştı.
No era calva. Tenía la cabeza afeitada.
Meksika. Kel. Tatlı göğüs.
México, calvito, buenas tetas, mujer de color.
Kel. Kelsin
Calvito, tu cabeza está calva.
Ve.. mutlu yıllar, Kel.
Y... feliz cumpleaños, Kel.
Daniel kafasının iki tarafını da vurarak kel etmişti.
Daniel tenía estas dos áreas calvas a ambos lados de la cabeza por golpearse.
Ve niçin çıkarmak istemediğim hakkında da konuşmak istemiyorum ya da Daniel'ın bana yanlış şapkayı verdiği konusunda da ya da neden beni kel görmene izin vermediğim hakkında.
Y no quiero hablar de por qué no, o por qué Daniel me dio el gorro equivocado o por qué no puedo dejar que me vea calva.
Siktir git seni şişko kel göbekli pislik!
Vete a la mierda, usted calvo, puto mono-dick rechoncho!
Hey sen kel kafalı!
¡ Pelado forastero!
"Teşekkürler Penny Çiçeği. Kel bölgelerimi kapatmak için mükemmel bir aksesuar olacak."
"Gracias, Flores de Penny, serán perfectas para cubrir mi punto calvo."
Açılabileceğimiz bir pazar daha. Kel eşcinsel adamlar.
Otro mercado para expandirnos... hombres gay calvos.
Onların da mutfakta dövme yapmamaları gerekiyor ama popomdaki kel kartal bunun tam aksini söylüyor.
y se supone que no deben hacer tatuajes en la cocina, pero tengo un águila en mi culo que dice lo contrario.
Kel falandı.
Se quedó calva y todo.
Kel-baker?
¿ Kel-baker?
Kel-baker.
Kel-baker.
Kel kartalı unutun.
¡ Olvidense del Águila!
Bu çok hoş. Kel bölgeleri kapatmak.
Eso es tan dulce.
Kel hâlinin de çok güzel olacağına eminim zaten.
Apuesto a que te verás bien de todas formas.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]