Kimse bilmez translate Spanish
550 parallel translation
- Dinle, kimse bilmez.
- Escucha, nadie tiene por qué saberlo.
kimse bilmez!
¡ Está ahí!
- Onu kimse bilmez?
- ¿ Quién no lo conoce?
Kimse bilmez bile.
Nadie lo sabrá.
- Nerede yaşıyor? - Bilmiyorum, kimse bilmez.
¿ Dónde puedo encontrarlo?
Kimse bilmez ve ölü de anlatamaz
Nadie lo sabe y los muertos no hablan.
Birinin ne kadar yalnız olabileceğini kimse bilmez.
Nadie sabe lo sola que se puede estar.
Yeni bir dişli yerleştirirler ve bir saat içinde, senin çekip gittiğini kimse bilmez.
Colocarían un nuevo engranaje y nadie sabría que ya no estás.
Bu günlerde kimse bilmez.
Estos días, ¿ quién sabe?
Ama kimse bilmez ki : kapıcı, temizlikçi, çizmeci.
Pero nadie sabe nada : ni el portero, ni la mucama, ni el lustrabotas.
- Kimse bilmez...
- "Nadie sabe..."
Yüksek mahkemenin nasıl iş gördüğünü kimse bilmez.
Lo que ocurre allí arriba, no lo sabemos.
Konuşmazsan, kimse bilmez.
Si no dices nada, nadie lo sabrá.
Bizden başka kimse bilmez.
Sólo tú y yo sabremos sobre esto.
Yuvarlana, yuvarla gider, nerede durur kimse bilmez.
¡ No va más! ¡ 24 negro, par y pasa!
Bu adı nereden aldığını kimse bilmez.
Nadie sabe de dónde sacó ese nombre.
Burada hiç kimse bilmez.
Ninguno de nosotros lo sabe.
# Yarın ne getirecek? # # Kimse bilmez, kimse bilmez #
Nadie sabe Oh, nadie sabe lo que el mañana puede traer
Donanmada transitteysen yerini kimse bilmez.
Cuando estás en tránsito en la Armada, nadie sabe dónde estás.
Fakat bunu şimdilerde kimse bilmez.
Pero casi nadie lo sabe.
Burada kaç tür hayvanın yaşadığını kimse bilmez.
Nadie sabe cuántas clases de animales hay aquí.
Köpekbalığının dişleri vardır herkes görsün diye gösterir oysa Macheath bıçak taşır kimse de bilmez nerededir.
Los tiburones tienen dientes, pero no se esfuerzan por esconderlos. Y Mac Heath tiene una navaja, pero no nos la mostrará.
Her zamanki gibi.Kimse görmez kimse birşey bilmez.
Tú tampoco has visto nada. Ni tú.
Kimse geçmişimizi bilmez.
Y nadie sabrá de dónde venimos.
Kapılar açılır, kapanır ve kimse sebebini bilmez.
- Las puertas se abren y se cierran sin saber porqué.
Kayıpsam eğer, kimse öldüğümü bilmez.
Si estoy desaparecido, nadie sabrá que he muerto.
Ölmüşsem eğer, kimse kayıp olduğumu bilmez.
Si estoy muerto, nadie sabrá que he desaparecido.
Kimse bilmez.
Nadie sabe.
Dışarıdaki kimse muhtemelen ne anlama geldiğini bilmez.
Nadie de afuera puede saber lo que eso significa.
Ama aynı şekilde hiç kimse onun hakkında çok şey bilmez.
Pero nadie sabe mucho sobre esas cosas.
Çünkü Pete Backalis dahil kimse nerede yaşadığımı bilmez.
Nadie sabe dónde vivo Ni el mismísimo Pete Backalis.
Sessizce çıkarız, kimse de bilmez.
Podemos irnos sin hacer ruido y nadie se enterará.
Kimse kimin ne yaptığını bilmez.
Nadie sabe lo que hacía cada cual.
Kimse sen ve beni bilmez. Sadece sahiplenir.
Nadie sabe nada de Sam ni de mí, salvo salvo...
Kimse tam olarak bilmez.
¿ Y por qué aguanta? Nadie lo sabe.
Ve kitaplardan öğrenemeyeceğiniz daha pek çok şey çünkü kimse bunları nasıl yazacağını bilmez.
Y muchas otras cosas que no se pueden encontrar en los libros... porque nadie sabe como escribirlas.
Hiç kimse neden pis işlere bulaştığını asla bilmez.
Nadie sabe porqué le toca el trabajo sucio.
Pek çok kimse bunu bilmez zaten.
¿ Quién lo sabe? No muchos.
Bu belgeler Washington'a gidene dek kimse bunu bilmez değil mi?
Hasta que no lleguen a Washington, no sabrán que nos han dado de baja.
- Zaten kimse bilmez.
- No.
Hepimiz geçmişi biliriz, ve kimse geleceği bilmez.
Todos conocemos el pasado y nadie conoce el futuro.
Kimse niye bilmez.
Nadie sabe por qué.
Kimse kimsenin nereye gelip nereye gittiğini bilmez.
Y nadie sabe de dónde vienen o adónde van.
Kimse nereden geldiğini bilmez ve bunun pek bir önemi yoktur.
Nadie sabe de dónde vino y no parece importar mucho.
Seni ölümüne döverler, ve hiç kimse, hiç birşey bilmez.
Te golpearán hasta la muerte, y nadie se enterará de nada.
Yapı Denetleme'den birisi Lépidon'un desteğiyle bir emlak şirketine giriyorsa, bu konuda yapabileceğin bir şey yok demektir. Kimse bir şey bilmez olur.
No hay nada concreto, pero si un antiguo funcionario de Obras Públicas se mete en inmobiliarias con la bendición de Lépidon la cosa ya huele, pero ¿ a qué?
Kimse onun ve müritlerinin nereye gittiğini bilmez.
Nadie sabe a dónde se dirigen él y sus seguidores.
Kimse, Freddy hakkında çok şey bilmez.
Nadie sabe mucho de él.
Çünkü kimse ölümün ne olduğunu bilmez.
Porque nadie sabe lo que es la muerte.
Kimse Bushmenleri bilmez.
Nadie conoce a los bosquimanos.
Kimse bilmez.
Nadie lo sabe...
bilmez miyim 74
bilmezsin 18
kimse 362
kimseye güvenme 28
kimseye ihtiyacım yok 23
kimseye 60
kimse yok 236
kimse yok mu 633
kimse var mı 301
kimsenin 42
bilmezsin 18
kimse 362
kimseye güvenme 28
kimseye ihtiyacım yok 23
kimseye 60
kimse yok 236
kimse yok mu 633
kimse var mı 301
kimsenin 42
kimseyle 40
kimseyi incitmek istemiyorum 17
kimse bilmeyecek 25
kimse yoktu 35
kimseye söyleme 61
kimse bilmiyor 174
kimseyi 33
kimsem yok 19
kimse bilemez 24
kimse değil 19
kimseyi incitmek istemiyorum 17
kimse bilmeyecek 25
kimse yoktu 35
kimseye söyleme 61
kimse bilmiyor 174
kimseyi 33
kimsem yok 19
kimse bilemez 24
kimse değil 19