Kimse yoktu translate Spanish
1,452 parallel translation
Evde kimse yoktu.
No había nadie en casa.
bana yol gösterecek kimse yoktu... ya da öğretecek kimse.
No tenía nadie que me guiara nadie de quien aprender.
Lütfen mösyö. Orada hiç kimse yoktu.
Por favor, señor, no hay nadie allí.
Etrafta başka kimse yoktu.
No había nadie más.
- Evi aradım, orada da kimse yoktu.
- Llamé a casa, y nadie contestó.
Yanında hiç kimse yoktu.
No había nadie con él.
Gece veya gündüz başka kimse yoktu
De día y de noche No había nadie más
Beni kaldıracak kimse yoktu.
No tenía nadie que me levantara.
- Ve içinde kimse yoktu.
- Y no había nadie en él.
Ama aslında, orada gerçekten durup da izleyen kimse yoktu, değil mi?
Pero lo cierto es que no había nadie para mirarme, ¿ verdad?
Sadece, eve geldiğimde, burada kimse yoktu.
- Cuando llegué a casa, no había nadie.
Ne kadar delik varsa hepsine baktık, gözlemci denen şeyi bulmak için, ama hiç kimse yoktu.
Nos metimos en cada orificio que tienes... para encontrar algo llamado un observador. Y no hay nadie ahí.
O kulübede kimse yoktu. Ne takılmış olmalı ki kafama?
No había nadie ahí adentro, como tú pensabas.
O gece otelin bahçesinde birini gördüğünüzü söylediğinizde aslında kimse yoktu orada değil mi?
Aquella noche, en el jardín del hotel, cuando dijo que había visto a alguien no había nadie, ¿ verdad?
Ama evde kimse yoktu.
Pero no había nadie en casa.
İçeri baktım, kimse yoktu. Lawrence'ı bulabilir miyim diye evine gittim.
Me... me fijé, no había nadie así que fui al cobertizo a ver si estaba Lawrence.
Pod ile konuştu ama. Çünkü konuşacak başka kimse yoktu.
Pero ella habla con Bod,... porque no hay nadie más con quien hablar.
Etrafta ona yardım edebilecek kimse yoktu.
No había nadie para ayudarlo.
Akşam Buster eve geldiğinde kimse yoktu.
Esa noche, Buster llegó
Doğru ve o gece hangar güvertesinde kimse yoktu.
Así es. Y no había nadie en la cubierta del hangar esa noche.
Kardeşin boş bir solunum aygıtıyla aşağıda yalnızdı. Ve ona yardım edecek hiç kimse yoktu.
Tu hermano estaba sólo allí abajo con un inhalador vacío y nadie para ayudarle.
- Dışarıda kimse yoktu.
- Nadie estaba afuera.
Oynayacak kimse yoktu.
No había nadie con quien jugar
Evde kimse yoktu!
No habia nadie en la casa!
Ben gördüm. Hayatta kalan kimse yoktu.
Yo fui quien la vio, y nadie había quedado vivo.
Alan'ın içine ne bulacağımızı bilmeden girdik. Fakat görevimizi gerçekleştirmekte... başarılı olacağız. Kendimizden başka güveneceğimiz kimse yoktu.
Vinimos a la Expansión sabiendo lo que encontraríamos que no podríamos confiar en nadie más que en nosotros mismos.
Rory'yi tek başına büyüttün. Sana yardım edecek kimse yoktu.
Criaste a Rory sola, no tuviste ninguna ayuda y no miraste para atrás.
Sookie'nin patatesçiye dışarı çıkmak istediğini söylediğini duydum. Bebeğe bakacak kimse yoktu. Ben de o şeye bakmayı teklif ettim.
oí a Sookie decir al hombre patata que quería salir pero no tenían a nadie para el bebé así que me ofrecí a cuidar-LO
- Odada senden başka kimse yoktu.
- No había nadie en la habitación salvo tú.
Aslına bakarsan tavsiyeye ihtiyacım var, ama konuşacak kimse yoktu.
Necesito un consejo y no tenía a nadie con quien hablar.
Kimse yoktu.
No había nadie.
Çocuklara şarjör dolduran başka kimse yoktu.
idiota.
- Etrafta kimse yoktu.
No había nadie y pensé...
Morrison'ları karşılayacak kimse yoktu.
No habia nadie aqui para recibir a los Morrison.
- Bizle ilgilenecek kimse yoktu ki.
Nadie más nos va a cuidar.
Polis kapıma dayandığında, arkamda olacak kimse yoktu.
La policía viniendo y yo sin nadie que me apoye.
Tepenizde kimse yoktu ve kefalet ödemekten kurtulmuştunuz.
Vosotros teníais dinero y no necesitabais gastarlo en fianzas.
Etrafta kimse yoktu, sanmıyorum.
No había nadie más, no creo.
Orada kimse yoktu, ama Ricardo'dan diğer komşular hoşlanmış.
Nadie estaba aquí y Ricardo cae bien a los otros residentes.
Fakat, ailesi Edo'nun önde gelenlerindendi, Onu şikayet edecek hiç kimse yoktu.
Pero puesto que sus padres eran gente importante en Edo, todos hacían la vista gorda.
Yanımda kimse yoktu.
No tenía nadie para decirle, pensé en usted.
Seninle ve annenle ; civarda bizden başka kimse yoktu.
Las conocí a ti y a tu madre y no había nadie en kilómetros.
Columbus'ta baban gibi başka kimse yoktu.
En Columbus, no había nadie como tu padre.
- Kim bilir Belki de orada kimse yoktu.
Quién sabe, puede que no hubiera nadie allí.
Bunu yapabilirdim ancak... orada kimse yoktu.
Lo habría hecho, pero no hay nadie allí.
- Tamam, tamam. Evet anladım, ortağınız yoktu. Burada kimse yoktu.
Está bien, está bien, ya lo pillo, usted no tiene ningún colega, nadie ha estado aquí antes, no existen los espías de la seguridad social, ni los agentes secretos adolescentes, nadie nos vigila, por supuesto que no.
Orada kimse yoktu.
No hay nadie allí. No, porque él ha estado aquí.
Başka kimse de yoktu.
No había nadie más ahi dentro.
O öldürmüştü asil aslan kraliçeyi, Görünüşe göre yoktu kimse durduracak kıyameti.
Ahora que había matado al puma no había nadie que detuviese el Apocalipsis
Kenara bırakıldığı zaman kimse mutlu olmaz ama, hayır, ciddi bir şey yoktu.
A nadie le gusta que le empapelen, pero, no, nada importante.
Her nedense, bunu hep gecenin bir vakti, herkes uykudayken ve kimse bakmazken yapıyordu ama bunun önemi yoktu.
Siempre en el medio de la noche, mientras todos dormían y nadie la veía, pero la terminaba al fin.
yoktur 42
yoktu 131
kimse 362
kimse bilmez 26
kimseye güvenme 28
kimseye ihtiyacım yok 23
kimseye 60
kimse yok 236
kimse yok mu 633
kimsenin 42
yoktu 131
kimse 362
kimse bilmez 26
kimseye güvenme 28
kimseye ihtiyacım yok 23
kimseye 60
kimse yok 236
kimse yok mu 633
kimsenin 42
kimse var mı 301
kimseyle 40
kimseyi incitmek istemiyorum 17
kimse bilmeyecek 25
kimseye söyleme 61
kimseyi 33
kimse bilmiyor 174
kimsem yok 19
kimse bilemez 24
kimse mükemmel değildir 31
kimseyle 40
kimseyi incitmek istemiyorum 17
kimse bilmeyecek 25
kimseye söyleme 61
kimseyi 33
kimse bilmiyor 174
kimsem yok 19
kimse bilemez 24
kimse mükemmel değildir 31