Kimse bilmiyordu translate Spanish
708 parallel translation
Orada kimin olduğunu kimse bilmiyordu bile.
Ni siquiera nadie sabe quién está allí.
Şarkıları kimin yazdığını kimse bilmiyordu, ama bu şarkılar köylerden köylere ordan oraya her türlü yerleşim yerine yayılıyordu.
Nadie conoce a los autores de estos cantos, pero vuelan de casa en casa, de poblado en poblado, de colonia en colonia.
Dikkatli analizim sonucu elektriği birbirine bağladığını ve... aslında kozmik ışınları çektiğini öğrendim... o zamanlar bilim dünyasında bunun var olduğunu... ne o ne de hiç kimse bilmiyordu.
Mediante un meticuloso análisis de su conexión eléctrica, he averiguado que en realidad atrajo rayos cósmicos... que ni él ni nadie de la comunidad científica de la época... sabían que existieran.
- Sezar'ın karısı dışında hiç kimse bilmiyordu.
- Nadie sabía, sino la esposa de César.
Orada olduğunu kimse bilmiyordu.
Nadie sabe que está allí.
Kimse onun sakladığı yeri bilmiyordu, ve onun öldüğü zaman ben hariç kimse bilmiyordu.
Sólo él y yo conocíamos el escondite, pero cuando... murió, yo era la única que lo sabía.
Nerede olduğumu kimse bilmiyordu.
Nadie sabía dónde estaba.
Geleceğimi kimse bilmiyordu ve ona odasında sürpriz yaptım.
Nadie esperaba mi regreso y la sorprendí en su habitación.
Ne inşa ettiklerini, veya niçin böyle ıssız bölge seçtriklerini kimse bilmiyordu.
Qué estaban construyendo o por qué eligieron un lugar tan remoto nadie podía decirlo.
Marsilla'daki bu cinayetin Berlin'den organize edildiği daha sonradan ortaya çıkmıştı ancak bunu o zaman henüz kimse bilmiyordu.
Luego se supo que había sido organizado desde Berlín, pero en ese momento nadie lo sabía.
Hiç kimse Almanya'nın 3. İmparatorluğun kaderine karar verdiğini düşünmüyordu. Savaştan bir kaç saat önce savaş bile ilan edilmeden başladığını hiç kimse bilmiyordu.
Nadie sabe que justamente ahora... se está decidiendo el destino del Tercer Reich, que la guerra había comenzado apenas hacía unas horas,
Ve bombaların bir kaç saattir Sovyet Topraklarına düştüğünü kimse bilmiyordu.
sin ningún preaviso y que ya habían caído bombas sobre suelo soviético.
Kız kardeşi benden daha fazla şey biliyordu ama önemsemedim çünkü ağzındaki iki eksik dişten ve dört dolgudan bahsediliyordu ve kimsenin bilmediği sol bacağındaki eski bir kırıktan kimse bilmiyordu çünkü babam hiç bir zaman topallamadı.
Su hermana parecía saber más sobre esto que yo pero rompí su declaración... porque decía algo acerca de cuatro empastes y dos dientes perdidos... y una antigua fractura el la espinilla izquierda, de la que nadie tenía conocimiento... porque mi padre nunca cojeó.
Kimse bilmiyordu..
Nadie más lo sabía.
Mesajı veya şifreyi kimse bilmiyordu.
Nadie más podría conocer la combinación o el mensaje.
Binbaşı kontese ne zaman yerleşti, kimse bilmiyordu.
Nadie sabe cuándo tomó el comandante a la condesa.
İçinde kimin olduğu kimse bilmiyordu.
Francia estaba llena de campos de concentración :
Mussolini'nin nasıl öldürüleceğini kimse bilmiyordu.
Nadie sabía que el Duce sería asesinado así.
Hiç kimse bilmiyordu.
Nadie lo sabía.
Planı kimse bilmiyordu.
Nadie conocía el plan.
Ve kimse göstermedi bize karayı Ve kimse bilmiyordu Nerede ya da neden olduğunu
Y nadie nos mostro la superficie y nadie sabe el donde o el por qué.
Hiç kimse bilmiyordu onlar kimdiler. Onların yaptıklarını kimse bilmiyordu. Fakat ülke yönetiminde pek söz sahibiydiler.
Nadie sabía ni quiénes eran, ni lo que hacían, pero tenían un despacho en la jefatura, sin placa en la puerta, y tenían contactos con oficiales superiores.
- Ekipten kimse bilmiyordu.
- Nadie se lo olía.
Kimse bilmiyordu.
Sabe...? " Nadie sabía.
Eve döneceğimi kimse bilmiyordu.
Nadie supo que yo era la próxima casa.
ama kimse birşey bilmiyordu. Hiçkimse hırsızların yerini söylemedi.
Pero nadie veía nunca nada, nadie sabía nada, nadie le decía a la policía dónde estaban escondidos los criminales.
Wynant şehir dışında olacaktı, kimse yerini bilmiyordu.
Wynant estaba fuera de la ciudad, nadie sabía dónde.
Hiç kimse kesin olarak bilmiyordu.
Nadie lo supo jamás con seguridad.
Temize çıkacaktın, çünkü hiç kimse İsveçli ile beraber olduğunu bilmiyordu.
Usted estaba a cubierto porque nadie sabía que había estado con el sueco.
Bizden hiç kimse Dutcher'in onlari öldürecegini bilmiyordu.
Nadie sabía que Dutcher iba a matarlos.
Burada kimse oğlu olduğunu bilmiyordu.
Nadie se enteró nunca de que tuviera un hijo.
General, dün gece burada barbut attık ama misyonerlikten hiç kimse bunu bilmiyordu.
Generala, sí jugamos a los dados aquí anoche... pero sin que nadie de la misión lo supiera.
Hiç kimse nasıl biri olduğunuzu bilmiyordu, değil mi?
Nadie sabía qué clase de hombre era usted, ¿ verdad?
Mesela, herkes Truva'nın varlığını biliyordu, ama kimse nerede olduğunu bilmiyordu.
La antigua ciudad de Troya se conocía desde hace miles de años, pero nadie sabía dónde estaba.
Ailede hiç kimse Julia hakkında pek bir şey bilmiyordu.
Nadie en la familia sabía mucho de la prima Julia. Era imposible.
Kimse bilmiyordu.
Nadie lo sabía.
Kimse nerede yaşadığımı bilmiyordu.
Nadie sabe dónde vivo.
Kimse kimin çaldığını bilmiyordu.
Y nadie sabía quién lo hizo.
Kimse bunu bilmiyordu, Ama şimdi herkes bilecek. Hepsi bu kadar.
Nadie lo sabía, ahora todos lo sabrán, eso es todo.
Silahlı soygun olamaz. Kimse arabanın bugün yola çıkacağını bilmiyordu.
Si cree que piensan asaltarnos... no sabían que la diligencia pasaría hoy por aquí.
Kimse adını bilmiyordu.
Nadie sabía su nombre.
İşler kötüye gidiyordu, çünkü hiç kimse nasıl suflörlük yapacağını bilmiyordu... hatta suflörlüğün varlığından bile habersizlerdi.
El mundo se está dañando, porqué nadie sabe como apuntar a nadie.. y lo peor es que no tienen nada que apuntar.
Kimse Onbaşı Clearboy'un Volkswagen'a ne zaman aşık olduğunu bilmiyordu.
Nadie sabía exactamente cuándo se enamoró el cabo Clearboy del Volkswagen.
Bunlar 1964 Martının Miami Beach'ini hatırlatıyor. Clay, Liston'la orada ilk kez karşılaşmıştı. Kimse sonunun nasıl olacağını bilmiyordu.
Un recordatorio de lo que ocurrió en marzo de 1964, en Miami Beach... cuando Clay se enfrentó con Liston por primera vez... y nadie estaba seguro de lo que iba a suceder.
Zaten kimse Guernsey'nin neye benzediğini bilmiyordu. Hastaneye bu sabah yatırılmıştı.
Nadie conocía al paciente, ya que había sido internado esa mañana.
Bürokrasideki biri değil. Hiç kimse bu durumda onu suçlamazdı. Sorumluluklarını ya da niye burada olduğunu hiç kimse ülkemizdeki mevcudiyetini bilmiyordu.
No es un personaje oficial, nadie, bajo ningún concepto, podría imputarle responsabilidades directas o indirectas, ninguno de nosotros conocía su existencia...
Devasa limanın ışıkları Japon pilotlara saldırı için adeta rehberlik etmişti. Kimse ışıkların nasıl söndürülebileceğini bilmiyordu.
Las luces de la gran puerto nos guió y se encendieron durante la redada porque nadie sabía que fuera.
Birlikler karmakarışık olmuştu. Kimse ne olup bittiğini bilmiyordu.
Las unidades estaban saliendo apresurada nadie sabía lo que estaba sucediendo.
Mackintosh'la benim dışımda kimse bir şey bilmiyordu.
Nadie sabía nada, excepto Mackintosh y yo.
Tabiî kimse bunun ne anlama geldiğini bilmiyordu.
Pero nadie de nosotros sabía lo que significaba Auschwitz.
Altı ay boyunca binadaki hiç kimse bunu kimin yaptığını bilmiyordu.
Todos en el edificio, durante 6 meses, no supieron quien había sido.
bilmiyordum 699
bilmiyordun 27
bilmiyordu 23
bilmiyorduk 25
kimse 362
kimse bilmez 26
kimseye güvenme 28
kimseye ihtiyacım yok 23
kimseye 60
kimse yok 236
bilmiyordun 27
bilmiyordu 23
bilmiyorduk 25
kimse 362
kimse bilmez 26
kimseye güvenme 28
kimseye ihtiyacım yok 23
kimseye 60
kimse yok 236
kimse yok mu 633
kimse var mı 301
kimsenin 42
kimseyle 40
kimse bilmeyecek 25
kimseyi incitmek istemiyorum 17
kimse yoktu 35
kimseyi 33
kimse bilmiyor 174
kimseye söyleme 61
kimse var mı 301
kimsenin 42
kimseyle 40
kimse bilmeyecek 25
kimseyi incitmek istemiyorum 17
kimse yoktu 35
kimseyi 33
kimse bilmiyor 174
kimseye söyleme 61