Kolaydır translate Spanish
1,720 parallel translation
Önceden yaptığın bir şeyi tekrar yapman daha kolaydır.
Es fácil hacer algo que ya hiciste.
"Özür dilemek, izin istemekten kolaydır"
"Es más fácil pedir perdón que pedir permiso."
Diğer insanların artı yönlerini görmek oldukça kolaydır özendiğiniz ve sonrasında sahip olduğunuz yönleri.
Es más fácil ver cosas en los demás, ver cosas que admiras y luego tratar de imitarlas.
Bazı tercihleri yapmak kolaydır bazıları ise zor.
Algunas decisiones son fáciles. Otras no lo son.
Bu durumun tedavisi kolaydır.
Empieza con eso.
Konuştuğumuz bir fabrikanın, binanın yolun ya da şehrin tasarımı olsun fark etmez izole bir tasarım yapmak mevcut uygulamaları tasarlamaktan çok daha kolaydır.
Ya sea que estemos hablando de diseñar una fabrica o un edificio o una carretera o incluso un pueblo esto es mucho mas fácil diseñarlo de forma asilada que sobreponer un diseño en lo que ya existe.
Gerçekten, çok kolaydır.
No, en serio. Es fácil.
Kolaydır onlar.
Son buenos chicos.
Her şey yolundayken tantana yapmak kolaydır ama işler zorlaşınca her şey değişiyor.
Es fácil ser pomposo cuando todo está bien, pero es diferente cuando las cosas se ponen difíciles.
Hastaneden kaçmak daha kolaydır.
Huír del hospital es más fácil.
Gerçekten sarhoş olduğunuz zaman hoşlanmadığınız kızları becermek çok daha kolaydır.
Saben, es mucho más fácil cogerse chicas que no te gustan cuando estás realmente ebrio.
" Uzaktan kahramanlık yapmak kolaydır.
" Es fácil ser valiente a la distancia.
Birinci sınıf felsefesinde derin olmak kolaydır.
Es fácil ser profundo en una clase de filosofía.
Oh, kahretsin, burası Bath. Değil mi? Bath'da Herşey daha serbest ve kolaydır
Bueno, esto es Bath, todo es mucho más fácil y libre en Bath.
Kullanımı kolaydır.
Es fácil usarla.
Karanlıkta saklanmak daha kolaydır.
Es más fácil ocultarse en la oscuridad.
Haydi, Walter, kolaydır.
Vamos, Walter, es fácil.
Suç mahallini değiştirmek suçluyu yakalamaktan daha kolaydır.
Es más fácil cambiar la escena del crimen que encontrar al criminal.
Çok kolaydır.
Es facilísimo.
"Sorun hakkında hiçbir şey bilmediğinde çözüm üretmek... kolaydır."
"Es fácil sugerir soluciones cuando no sabes nada... sobre el problema".
Herkesi öldürmek kolaydır.
Todo el mundo es fácil de matar.
Evet, Aşk ve Gurur'u yeniden okuyorum, hâlâ "Kur yapmak kolaydır." diye düşünüyorum.
Al releer Orgullo y prejuicio parece que el noviazgo es fácil.
Sü.tükler için terk etmek çok kolaydır. Neden?
Las perras están tan acostumbradas a salirse con la suya, ¿ por qué?
Sikişmek konuşmaktan daha kolaydır.
Es más fácil follar que hablar.
Bu lekelerle hayata yeniden başlamak, onları silmeye çalışmaktan daha kolaydır.
Con esas manchas, es más fácil empezar de nuevo, que tratar de limpiarlas.
Bilmiyorum. Genellikle tutarsızlıkları tespit etmek ya da... fantezi dünyasındaki boşlukları bulmak kolaydır.
No lo sé, normalmente es fácil encontrar contradicciones hoyos en la fantasía.
Mekiğe girdin mi, cihazı fişe bağlamak kolaydır.
Una vez que este dentro de la lanzadera, debería ser razonablemente facil introducir el dispositivo en el receptor.
Bıçaklama olayı planlıydı, çünkü adliyeden kaçmak daha kolaydır.
Planeó el apuñalamiento porque es más fácil escapar del juzgado.
"Ve ekledi..." "Zamanı geldiğinde ölmek kolaydır..." "... zor olan yaşamaktır! "
También dijo,... que era una época en la cual la muerte te alcanzaba con facilidad mas vivir se hacía harto complicado.
Bu yaratıkların çoğunun ne yapacağını kestirmek kolaydır.
La mayoría de esas criaturas son muy predecibles.
Bir kere işi eline aldın mı bu hayalet işleri çok kolaydır
Esto de los fantasmas es fácil una vez le coges el truco.
Sizi temin ederim, bununla yaşamaktan kesinlikle daha kolaydır ezberlemek.
Te aseguro que es una mierda, pero mucho más fácil que vivir con ello.
Tabii ki ne kadar gizemi çözerseniz çözün birini gözden kaçırmak kolaydır.
Por supuesto, no importa cuántos misterios resuelva, siempre es fácil olvidar uno.
Şifresini tahmin etmekten kolaydır.
O tratar de descubrir su contraseña.
# -... saklanmak daha kolaydır.
-... que explicar nuestro Amor de Hombre.
Bana göre âşık olmak çok kolaydır.
Creo que él se enamoraba fácilmente..
11 yaşındayken her an mutlu olmak kolaydır.
Es fácil ser feliz todo el tiempo cuando tienes 11.
İyi elin sende olduğunu zannedince cömert olmak kolaydır.
Es fácil ser generoso cuando crees que tienes la mano ganadora.
Varlıklı insanlar için, zamandan çok paralarını vermek daha kolaydır.
Ahora, los ricos a menudo encuentran más fácil perder su dinero que su tiempo.
Varlıklı insanlar için, zamandan çok paralarını vermek daha kolaydır.
Los ricos a menudo encuentran más fácil deshacerse de su dinero que de su tiempo.
Onu çizmek kolaydır ve hangi çocuk Snoopy sevmez dedim. Bir iyi yanı da siyah-beyaz olması.
Además, como bono añadido, él es blanco y negro, y el body ya es blanco, así que sólo debía añadir el negro.
Casus olmak daha kolaydır herhalde
Es más fácil convertirse en espía.
O kadar kolaydır bu işler? Heh?
No es tan sencillo.
Daha iyi bir hayat istemek kolaydır..
Es fácil desear una vida mejor...
İnsanları koyun gibi gütmek çok kolaydır.
¡ Porque los humanos son corruptibles con mucha facilidad!
Kullanması, taşıması ve saklaması kolaydır.
Fácil de usar, manejar y ocultar.
Aslında çok kolaydır. Kariyer değişikliğini düşünebilirsin.
Es muy fácil, debería considerar un cambio de carrera.
- Belki Ralph'in hataları kolaydır.
¿ Con quién te irías? Ta vez Ralph es lo más fácil.
Bilirsiniz ki, bazen söz vermek sözünü tutmaktan kolaydır.
Pero la promesa de Fred es sólo el comienzo de la historia.
Çıplak elle adam öldürmek çok kolaydır.
Matar a un hombre con tus propias manos es muy fácil.
İşaret dili kolaydır onlar için.
Es muy fácil para ellos.
kolay gelsin 78
kolay 211
kolayca 28
kolaydı 20
kolay iş 26
kolay para 20
kolay olmayacak 74
kolay oldu 39
kolay mı 24
kolay değil 104
kolay 211
kolayca 28
kolaydı 20
kolay iş 26
kolay para 20
kolay olmayacak 74
kolay oldu 39
kolay mı 24
kolay değil 104