English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Spanish / [ K ] / Kolay olacak

Kolay olacak translate Spanish

1,404 parallel translation
- Bobby. Sensiz daha kolay olacak.
Bobby, será más fácil sin ti.
Ve değişiklikler kolay olacak.
Puede funcionar. Los cambios serán fáciles.
Çok kolay olacak. Malın büyük kısmı hâlâ orada. Onlar dağıtılmadan, gelecek ayın sevkiyatı da oraya gelecek.
Es como un reloj... toma lo suyo antes de enviarla y todo lo del siguiente mes llega a la vez.
Evet, yarın bakmak daha kolay olacak.
Sí, será más fácil ver mañana.
Buna inanarak kendimizi kandırmayalım. gelecek kolay olacak.
No nos engañemos pensando que en lo adelante todo será fácil.
Çok kolay olacak.
Lo haré fácil.
Usta Yu, bu kolay olacak, gördüğünüz gibi hala yaralı.
Jefe, no debemos temerles. Su herida no ha sanado.
Bu daha kolay olacak.
Esto será más fácil.
Çok kolay olacak.
Esto es demasiado fácil.
Üzülme, aşağıya inişin çok ama çok daha kolay olacak.
No te preocupes. El camino abajo será mucho, mucho más rápido.
Yarın herşey daha kolay olacak.
Mañana será más fácil.
Bu defaki kolay olacak.
Esto va a ser fácil.
Eğer baştan alıp bir seferde anlatırsan daha kolay olacak sanırım.
Si pudiéramos repasarlo de principio a fin, una sola ves.
Bu kolay olacak.
- Bueno, eso será fácil.
Soyunursanız çifleşmemiz... çok daha kolay olacak.
Si comenzáramos un apareamiento, sería más fácil si estuviera sin ropa.
Tehlikeli sektör bilgileri doğru, onlardan kaçınmak bizim için kolay olacak.
La información sobre los sectores peligrosos es exacta, debería ser fácil eludirlos
Süsleme ve planlama işi çok kolay olacak.
Porque así puede torturarte y tu no puedes lanzarle cuchillos. Mira, tú ya conoces la casa.
Ne yaptın acaba? Kımıldayıp durmazsan çok daha kolay olacak.
Jackson, si pudieras dejar de moverte, sería más fácil.
Okul müfettişi yakamızdan düştü. Yani son etkinliğimiz çok daha kolay olacak. - Bunları yeterince konuşmadık mı?
Así ya no estaremos vigilados, lo que hará nuestros esfuerzos mucho más fáciles.
İnan bana çok kolay olacak.
Créeme, esto será muy fácil.
Bak, bu çok kolay olacak Vic.
Dame eso. Podemos sentirnos tranquilos, Vic.
- Tanrım, bu çok kolay olacak.
¡ Qué fácil será esto!
- Çok kolay olacak.
- Porque será fácil.
Sana dönüşmek kolay olacak Clark.
Será muy fácil ser tú, Clark.
Tamam Eric. Bu çok kolay olacak.
Bien Eric, esto va a ser muy fácil.
Tamam beyler, bu çok kolay olacak.
Bien chicos, esto va a ser muy fácil.
Bir Titan eksik, bu her zamankinden daha kolay olacak.
Con uno de ellos que falte, esto es casi demasiado fácil.
Hatırla, kolay olacak.
Tómalo con calma.
Zaten çok kolay olacak.
Sí, va a ser fácil para mí
Çok kolay olacak. Kürdan kırmak gibi.
Como romper un mondadientes.
Eğer orada buluşacaksak şehir dışına çıkmak daha kolay olacak.
Será más fácil si lo alcanzamos allá.
Yakın bir zamanda genetik makyaj yapmak, hesabındaki parayı kontrol etmek kadar kolay olacak.
Un día, acceder al código genético de uno será tan fácil como revisar su crédito.
Buradan çıkmak çok kolay olacak.
No será fácil salir de aquí.
Söz veriyorum, çok kolay olacak ve çok hoşlanacaksınız.
Les prometo que será fácil, y lo disfrutarán mucho.
Haydi, halka olalım, ve benim hareketlerimi izleyin, çok kolay olacak.
Vamos a hacer un círculo, y solo sigan mis movimientos, va a ser muy fácil.
- Şimdi konuşmak daha kolay olacak.
- Será más fácil hablar ahora.
Onunla da bu kadar kolay olacak mı?
¿ Que se vuelve rocío?
Burdasin iste, gelebilmissin. Kolay olacak degil zaten.
Sigue adelante, no se suponía que seria fácil...
Seni sevmek kolay olacak.
Que será fácil amarte.
Kolay ve doğru olacak.
Antes del entierro, pedí que le pusieran mi uniforme por si Francia, algún día, reclamase mi cuerpo.
- Çok kolay bir konuşma olacak.
Esa será una fácil conversación que tendremos.
Kendi isteğiyle çekip gitse her şey çok daha kolay olacak.
tranquilamente.
Yarın bugünden daha kolay olacak.
Mañana será más fácil que hoy.
İşimiz kolay olacak.
Hace nuestro trabajo más fácil.
- Çok kolay olacak. Bekle ve gör.
Va a ser fácil.
Lucas kolay avlanır, üstelik Brooke da sevgili olacak tiplerden değil... anlarsın ya.
Él es un blanco legítimo, pero ella no es de las que tienen citas no sé si me explico.
Gerek yok, çünkü prodüksiyonu modern kıyafetler ve en az dekorla yapacağız, böylece oyun daha kolay ulaşılabilir olacak.
No necesariamente, porque haríamos la producción con atuendo moderno, escenografía mínima y de ese modo la obra será más accesible.
Para kazanmanın en kolay yolu, ne de olsa, herkes körkütük sarhoş olacak.
Es una buena manera de ganar dinero por todos los borrachos. Oh!
Belki de en kolayı oturup şarkıyı bizim yazmamız olacak.
Igual es más fácil que nosotros escribamos la canción.
Kolay olmayacak. Çok ama çok zor olacak.
- Así que no será fácil, será difícil.
Savaş sona erdiğinde yeniden yapmak kolay olacak. Bu maketler için binlerce saatimizi harcadık.
Pasamos miles de horas junto a estas réplicas.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]