English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Spanish / [ K ] / Kurtulacağız

Kurtulacağız translate Spanish

998 parallel translation
Biz buradan nasıl kurtulacağız?
¿ Cómo vamos a salir de ésta?
Bu kokuşmuş memleketten kurtulacağız.
Nos iremos de este asqueroso país.
- Evet, düzgünce kurtulacağız ondan.
- Claro, ordenados. Pero nos libraremos de él.
Tatlım, tüm bunlardan kurtulacağız.
Querida, saldremos de ésta.
Peki. Ama Gaboni'lerden nasıl kurtulacağız?
Bien. ¿ Qué hacemos para pasar los gabonis?
- İlerde hepsinden kurtulacağız.
Bórrenlos del mapa.
Önce şu Özgür Annelerden bazılarını batırmak zorunda kalsam bile, bu işten salimen kurtulacağız.
Saldremos de todo esto. Aunque tenga que ahogar a unas cuantas de tus madres libres.
Jaggers bize yardım edecektir, bu durumdan kurtulacağız.
Jaggers nos ayudará, le liberará.
- Telaşlanma tatlım. Suçluyu bulunca bu beladan da kurtulacağız.
PENSABA QUE TODAVÍA ESTARÍA HUSMEANDO POR EL BARCO.
İkisinden de kurtulacağız.
Ni de este coche. Hay que deshacerse de ambos.
Hepimiz kurtulmak istiyoruz, ve kurtulacağız da.
Todos queremos salir, y vamos a lograrlo.
Kasabadaki pisliklerden kurtulacağız. Hiç kimse onları burada görmek istemiyor. Bir Wakefield, şeyle karşılaşınca...
Y llorad, viudas solitarias, cuando un Wakefield vea a un...
Rosalie Teyze'den nasıl kurtulacağız?
Ah, sí. Mi indestructible tía.
Kurtulacağız değil mi teğmenim?
¿ Verdad, teniente?
Bu kargaşadan kurtulacağız.
Acabemos con esta confusión.
Eminim kurtulacağız...
- Adiós, Giuseppe.
Neşelen biraz! Kurtulacağız.
No pasará mucho tiempo
Ondan kurtulacağız.
Nos vamos a deshacer de él.
Kurtulacağız.
Nos van a liberar.
Florida'ya varır varmaz, bu durumdan kurtulacağız.
En cuanto estemos en Florida nos olvidamos de esto.
Şu sinekkapana bakar mısın? İyice bak. Yakında buradan kurtulacağız.
Se acabó Skid Row.
- Ondan kurtulacağız.
Le daremos esquinazo.
- Kurtulacağız!
- ¡ Van a salivarnos!
Ve bu adadan nasıl kurtulacağız?
¿ Y cómo salimos de esta isla?
Kafa kafaya verip, buradan hep birlikte kurtulacağız.
Todo el mundo tendrá que poner de su parte si queremos salir de esta.
Uçaklarımız Vindikatörler'i düşürürse en kötü ihtimalden kurtulacağız.
Si nuestros aviones derriban a los Vindicator, lo peor habrá pasado.
Peki, karımdan nasıl kurtulacağız?
- ¿ Cómo me deshago de ella?
Onlardan nasıl kurtulacağız peki?
¿ Y cómo nos deshacemos de ellos?
Buradan nasıl kurtulacağız?
- ¿ Cómo salimos de aquí?
Buradan kurtulacağız.
Le sacaremos de aquí.
Düşmanlarımızdan kurtulacağız!
¡ Nos libraremos de nuestros enemigos!
Bundan bir şekilde kurtulacağız.
Saldremos de esto de algún modo.
Burada, Türkiye'den Kafkas Dağları'ndaki Ruslar için ve burada İsveç'ten Petrograd'a burada da düşmandan kurtulacağız ve Sicilya'dan karaya çıkacağız.
Aquí, detras de las lineas rusas en el Caucaso desde Turquia, y en Petrogrado desde Suecia.
Ama buradan kurtulacağız.
Vamos a salir de ésta.
Ne zaman bu askerlerden kurtulacağız?
¿ Cuándo vamos a quitarnos a los soldados de encima?
Ama bence bir gün kurtulacağız.
Algún día seremos salvados.
Buradan nasıl kurtulacağımızı sormuştum?
Quiero decir que cómo vamos a salir de aquí.
Bundan kurtulacağız.
- Podemos vencerle.
- Buradan nasıl kurtulacağımız konusunda bir fikrin var mı?
¿ Cómo nos sacará de aquí? Si.
Söylesene Gabby... gerçekten buradan kurtulacağımızı düşünüyor musun?
Dime, Gabby, ¿ tú crees que saldremos de ésta?
Rouen şehrine yapılacak bir Fransız saldırısıyla mı kurtulacağım hiç bilmiyorum.
No sé si ello significa un ataque de los franceses contra esta ciudad.
Memlekettekiler buradan kurtulacağımızı biliyordu.
En casa sabían que sobreviviríamos.
Nasıl kurtulacağımızı biliyorum.
Sé qué se lo quitará.
Onlardan nasıl kurtulacağımızı biliyorum.
Sé cómo deshacernos de ellos.
Şu rahip elbiselerinden kurtulacağımız gün yaklaşıyor.
El día que me deshaga de estas ropas de paz...
Bu herif gibilerden kurtulacağımızı düşünsem Komünistlere oy verirdim.
Simplemente votaría a los comunistas si creyera que me libraría de tipos como él.
Oradan nerede olduğumuzu ve nasıl kurtulacağımızı görebiliriz.
Desde allí arriba, quizá veamos dónde estamos y cómo escapar.
- Bu, ülkemiz için! - Ne yazık ki azınlıktayız! En kötü kısmı ise her gün üstümüze yığılan bu hapsedici leş tuzaklarından nasıl kurtulacağımızı bilememek!
Es por el bien de la nación, porque ya no sabe uno qué hacer... para contener esta marea que nos amenaza a todos...
Kurtulacağımızı hiç sanmıyorum.
Saben que no podemos escapar.
- Ondan kurtulacağız.
Nos libraremos de ella.
Kurtulacağız.
Saldremos bien de esto.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]