Kurtuldun translate Spanish
980 parallel translation
Artık o adamlardan kurtuldun. Ayrıca benden de kurtuldun.
No quieres ver más a esos tipos.
- Neden kurtuldun?
- ¿ Libre de qué?
Ondan nasıI kurtuldun?
- ¿ Cómo te está yendo?
- Nasıl kurtuldun?
- ¿ Cómo huiste?
- Ve kazarak mı kurtuldun Davos?
¿ Y salió usted solo de los escombros, Davos?
Çok ucuz kurtuldun. Birisi motoru açık bırakmış.
Alguien debió dejar el motor en marcha.
Söyle bana hırsızların elinden nasıl kurtuldun?
¿ Qué artimañas usaste para que te soltaran?
Ucuz kurtuldun, Kaptan Simpson.
Ha estado a punto, Simpson.
- Kıyafetlerden kurtuldun mu?
- ¿ Te deshiciste de tu ropa?
Tane, hele şükür kurtuldun.
- El diablo se ha ido. - ¿ Piensas eso?
Bunların hepsinden kurtuldun, yaşamaya da devam edeceksin.
Has sobrevivido a todo, y podrás seguir viviendo.
- Bekçiden nasıl kurtuldun?
¿ Cómo eludiste al guardia?
Yordy'den kurtuldun.
- Sí, te deshiciste de Yordy.
- Kurtuldun, Joan.
- Estás salvada, Juana.
Nasıl kurtuldun?
- Sólo llamas y humo.. - ¿ Cómo te escapaste?
Şimdi, nasıl kurtuldun bakalım?
¿ Cómo te escapaste?
- İpten nasıl kurtuldun? - Sadece şans.
- ¿ Cómo te escapaste?
Asteğmen olmaktan kurtuldun.
Se libra Vd. de los galones de Subteniente.
Bana mı anlatıyorsun? İnsan hayatının onlar için bir değeri yok ama sen kurtuldun. Şimdi gitmeliyim.
Una vida humana no significa nada para ellos, pero tú te libraste.
- Black Hills'ten nasıl kurtuldun?
- ¿ Cómo cruzasteis los Cerros Negros?
- Kurtuldun!
- ¡ Te rescataron!
Kıl payı kurtuldun.
Te has arriesgado mucho.
"... yüzlerce savaştan ve binlerce nazardan kurtuldun...
"... partícipe de cien batallas, vi más de mil y además... "
Kurtuldun.
Ahora eres libre.
Nasıl kurtuldun?
¿ Cómo te escapaste?
- Ucuz kurtuldun. Ramak kalmıştı.
Te pasó cerca.
- George'dan nasıI kurtuldun?
- ¿ Cómo te escapaste de George?
Benim ben. sen... sen şimdi kurtuldun.
Sólo soy yo, ahora estarás bien.
Genç adam, sıkıntılarından kurtuldun.
Te recibiste de empresario.
Kurtuldun. Papa'ya şükranlarını sunabilirsin.
Estás bien, puedes dar gracias a Dios.
Hiçbir ceza almadan kurtuldun.
Tú sales impune.
Nasıl kurtuldun?
¿ Qué hiciste?
Benden ve mahkemeden kurtuldun.
Libre de mí y los tribunales.
Onların elinden nasıl kurtuldun?
¿ Cómo te has librado de ellos?
Eyvah! Kıl payı kurtuldun.
¡ Esa estuvo cerca!
Bu seferlik ucuz kurtuldun ama bundan sonra başka uyarı olmayacak.
Se lo he dicho por las buenas, no habrá más advertencias.
Ondan güzelce kurtuldun, değil mi?
¡ Te has deshecho de ella!
Kadın olmamız bundan kurtuldun demek değil.
Sólo porque somos mujeres no significa que te salgas con esto.
- Senin gelmeyişin için. - Ben gelmediğim halde, sen ondan nasıl kurtuldun?
Y al ver que yo no llegaba, cómo has dejado al gran hombre, ¿ eh?
Ama her geyin gegtifiini anlamahsm Kurtuldun.
Estás completamente a salvo.
Hanımefendiye teşekkür et, ucuz kurtuldun.
Y dale las gracias a la señorita por ser tan amable.
Sokağa çıkabilirsen kurtuldun demektir.
Una buena forma es pasar por la cantina. Tiene salida a la calle.
Hem seni sömüren adamdan kurtuldun,..
Ya era hora de que el que te explotaba te diera la amnistía.
Zaten kıl payı kurtuldun.
Te has salvado por poco.
Ne olursa olsun, ördek avından kurtuldun.
De todos modos, te ahorraste una cacería inútil.
- Kurtuldun! Duyuyor musun?
Salvada. ¿ Oíste?
- Ucuz kurtuldun. - Bekleyin bir dakika.
- ¡ Saliste bien parado!
Kurtuldun.
Puede irse.
Benden kurtuldun.
No, no.
Bu sefer kolay kurtuldun. Şanslıydın.
Esta vez se ha librado.
Kurtuldun ondan.
- ¿ Y qué?
kurtuluş 23
kurtuldum 42
kurtuldu 29
kurtulduk 149
kurtul 19
kurtulacağız 21
kurtul ondan 72
kurtul onlardan 17
kurtulacaksın 21
kurtuluş ordusu 16
kurtuldum 42
kurtuldu 29
kurtulduk 149
kurtul 19
kurtulacağız 21
kurtul ondan 72
kurtul onlardan 17
kurtulacaksın 21
kurtuluş ordusu 16