Kurtuluş ordusu translate Spanish
143 parallel translation
Bir zamanlar, ölümün pençesine düşmüş yoksul bir Kurtuluş Ordusu mensubu vardı.
Había una vez, una pobre hermana del Ejército de Salvación, que estaba agonizante.
Başucunda bekleyen kişi, bir zamanlar hasta kızın yanında çalışmış başka bir Kurtuluş Ordusu mensubuydu.
A los pies de la cama estaba otra salvacionista, que había trabajado con la mujer enferma.
Buraya kasabaya, bir Kurtuluş Ordusu görev yeri kurulmuştu. Yılbaşı gecesi de faaliyete hazır bir vaziyetteydi.
Un puesto del Ejército de Salvación se erigió aquí, y estaba listo para la Víspera de Año Nuevo.
Kurtuluş Ordusu Toplantısı
EJÉRCITO DE SALVACIÓN Miércoles por la noche a las 8.00.
Bir barmenden bir kurtuluş ordusu gönüllüsüne hızlı bir şekilde dönüşüverdi.
- Querida, nos contrató. - ¡ No!
PROTESTAN KURTULUŞ ORDUSU
EJÉRCITO DE SALVACIÓN
Bu elbiseyi kim verdi sana, Kurtuluş Ordusu mu?
Claro. ¿ Quién te dio ese vestido? ¿ El ejército de salvación?
Son duyduğumda, İçkiden Kurtuluş Ordusu'nda çalıyordu.
Lo último que oí de ella es que estaba tocando con el Ejército de Salvación.
Hristiyan Kurtuluş Ordusu'ndan sekiz dolara aldığım bir portatif karyola.
- Un catre del Ejército de Salvación, 8 $. No me extraña.
Marat ben, Charlotte Corday, Caen'dan geliyorum muazzam bir kurtuluş ordusu toplanıyor orada ve, Marat, oradan gelenlerin ilkiyim ben Marat.
Marat yo, Charlotte Corday, he venido de Caen donde un enorme ejército de liberación se está formando y vengo como la primera de ellos Marat.
- Dün gece... Kendimi şımartmak için Kurtuluş Ordusu oteline gittim.
- Bueno, ayer por la noche me di el lujo de quedarme en el hostal del Ejército de Salvación.
Ayrıca delil olarak yüz pudrası ve Kurtuluş Ordusu yatakhanesi var.
Tenemos pruebas en los polvos y el albergue del Ejército de Salvación.
Kurtuluş Ordusu'ndaki kızların makyaj yaptığını sanmıyorum.
Las chicas del Ejército de Salvación no usan maquillaje.
Bir gece önce, Blaney, Kurtuluş Ordusu'nun yatakhanesinde yatmış.
No, Blaney durmió en uno de esos refugios antes de ayer.
Hâlâ İrlanda Kurtuluş Ordusu'nu destekliyorsunuz.
¿ Todavía es un seguidor del IRA?
Bakın, elimizde kendini Evrensel Kurtuluş Ordusu diye adlandıran ve soyduğu bankaları kameraya çeken bir çeşit saplantılı grup var.
¡ Hablamos de unos locos extremistas, el Ejército de Liberación Ecuménico... que van por ahí filmándose mientras asaltan bancos!
Kurtuluş Ordusu'na git.
Acude al Ejército de Salvación.
Kurtuluş Ordusu mu?
¿ El Ejército de Salvación?
Kurtuluş Ordusu'na git ve orada...
Tú acude al Ejército de Salvación y consigue...
Yolunu bulsaydı Kurtuluş Ordusu'na giderdik. Benim işleri yoluna koymak için. İşlerini yoluna koyamazdın.
Si hubiera sido por él habría ido al ejército de salvación para ser mejor persona.
Kurtuluş Ordusu'nu çağırayım.
El Ejército de Salvación.
Kurtuluş Ordusu'na.
Al Ejército de Salvación.
Bu doğru. Dresdner Caddesi'ndeki Kurtuluş Ordusu'na.
Sí, al que está en la calle Dresdner.
Kurtuluş Ordusu'na, buraya iki kez geldim.
He estado dos veces en el Ejército de Salvación.
Bu yüzden, Kurtuluş Ordusu'na geldim ve bir adamla konuştum.
Así que fui al Ejército de Salvación... y hablé con uno.
Eğer Reinhold benim dostumsa ve güç durumdaysa ve hatta Dresdner Caddesi'ndeki Kurtuluş Ordusu'na dua etmeye koştuysa bir arkadaş olarak onun yanında olmalıydım, değil mi?
Pero si Reinhold es mi amigo... y él está en un aprieto... y hasta va al Ejército de Salvación de la calle Dresdener a rezar... tengo que estar a su lado, como buen amigo... ¿ no?
Kurtuluş Ordusu'nda o kadar insan varken Reinhold ne diye kibirlensin ki? Ben bir keresinde ne demiştim? Dresden Caddesi'nde en az beş tur koşan bir adam vardı.
¿ Y quién es este Reinhold para reírse del Ejército de Salvación, sobre todo este Reinhold, cuando él mismo corrió a la calle Dresdner, al menos 5 veces, y en qué estado, y allí le ayudaron.
Golf Topu Kurtuluş Ordusu öyle mi?
Ejército de Liberación de Bolas de Golf.
Golf Topu Kurtuluş Ordusu şiddete başvurmayan bir gruptur.
Y el Ejército de Liberación de Bolas de Golf es un grupo no violento.
FBI? CIA? Kurtuluş Ordusu?
¿ Del Ejército de Salvación?
O yüzden ben de Kurtuluş Ordusu gibi daha küçük kurumlarla yetinmek zorundayım. Bunlar iyi bir ekip.
Así que estoy forzado a trabajar con algunas de las organizaciones menores como el Ejército de Salvación.
Bu ufak iş için Kurtuluş Ordusu tarafından görevlendirildik.
Este trabajito nos lo ha asignado el Ejército de Liberación.
New Jersey polisi, dün öğleden sonraki banka soygununda... kaçak durumdaki Kurtuluş Ordusu üyesi Gus Winant'ın öldüğünü bildirdi.
La policía de Nueva Jersey ha informado de la muerte del atracador... y miembro del Ejército de Liberación, Gus Winant.
Malının yarısını HEÖT'e bırakmıştı. Hayvan Eziyetini Önleme Topluluğu. Diğer yarısını da Kurtuluş Ordusu'na.
Su testamento fue que dejó mitad de sus bienes... a la "SPCA"... la Sociedad Protectora de Animales... y la otra mitad al Ejército de Salvación.
Sonra şu sahne vardı. Kurtuluş Ordusu tarafından bir çift yeni ayakkabı verilmiş küçük kirli bir çocuk.
Había un niño harapiento que le dieron unos zapatos nuevos.
Bir Kurtuluş Ordusu zangocu her şeyi görmüş.
Un señor del Ejército de Salvación lo vio todo.
Sayende Kurtuluş Ordusu'na benzedik.
¿ Somos el Ejército de Salvación?
İrlanda Kurtuluş Ordusu üyesi savaş esirleriyiz biz.
Somos prisioneros de guerra del Ejército Republicano Irlandés.
Cezayir kurtuluş ordusu lideri Joseph As Amifar... Hong Kong havaalanındaki saldırıda 26 masum siville birlikte öldü.
Josefa-Amifar líder del frente Revolucionario Argelino y otros 26 civiles inocentes fueron asesinados ayer en un atentado en el aeropuerto de Hong Kong.
Halk Kurtuluş Ordusu üyeleri Çin'in bu batı bölgesine girdiler... Tibet azınlığının isteğiyle.
Miembros del Ejército Popular de Liberación han entrado en la región oeste de China... a impulsar a la minoría Tibetana.
Halk Kurtuluş Ordusu nazik ve yardımcıydı
El Ejército Popular de Liberación era amable y servicial.
Halk Kurtuluş Ordusu tüm yiyecek ve konaklamanın bedelini ödüyor.
El Ejército Popular de Liberación paga por toda la comida y el hospedaje.
Size bugün söylemem emredildi ki Tibet ordusunun... Halk Kurtuluş Ordusu içine alınması planları nihayetlendirildi- -
Me han instruido para que le diga hoy los planes sobre el Ejército Tibetano... será absorbido por el Ejército Popular de Liberación y finiquitado.
Halkın Kurtuluş Ordusu'nda bir milyon asker var.
El Ejército Popular de Liberación tiene un millón de soldados.
Kurtuluş Ordusu'ndan, çenesine pamuk yapıştırılmış adamın biri.
Éste... en Newman.
Sana Kurtuluş Ordusu gibi mi gözüküyorum?
¿ Que, parezco del Ejército de Salvación?
New Mexico'da bir düzine Kurtuluş Ordusu sığınağı var.
Hay una docena de refugios del Ejército de Salvación en Nuevo México.
Bitirmek istedim. Yarın Kurtuluş Ordusu'ndan gelecekler.
Mañana viene el Ejército de Salvación.
Kurtuluş Ordusu'nda çalışıyorum. Öyle mi?
- Trabajo para el Ejército de Salvación.
Kurtuluş Ordusu'nda yemek yiyorum.
- Vale, como en el Ejército de Salvación.
Mugani Kurtuluş Ordusu zafere ulaşacaktır.
El Ejército de Liberación Mugani triunfará.
kurtuluş 23
kurtuldum 42
kurtuldun 20
kurtulduk 149
kurtuldu 29
kurtul 19
kurtulacağız 21
kurtul ondan 72
kurtul onlardan 17
kurtulacaksın 21
kurtuldum 42
kurtuldun 20
kurtulduk 149
kurtuldu 29
kurtul 19
kurtulacağız 21
kurtul ondan 72
kurtul onlardan 17
kurtulacaksın 21