Nun yeri translate Spanish
271 parallel translation
O halde istiridye açmayı seviyorum, Joe'nun Yeri'nde soytarılık etmeyi gülmeyi, müziği ve her şeyi.
Me gusta abrirlas, hacer el tonto en el local de Joe las risas, la música y todo.
Kendini çok yalnız hissedersen sokağın aşağısında Pablo'nun yeri adında bir kafeterya var.
Si se siente solo, en esta calle está la cantina de Pablo.
- Alberto'nun yeri uygun mu?
¿ En "Alberto" está bien?
Barrato'nun Yeri'nden onun gibi üç kadın alırsın.
En Barratto'podrás pagar a tres como ella.
Baratto'nun Yeri'nde mi?
¿ En Barratto'? ¿ Como ella?
Barrato'nun Yeri şu tepenin ardında.
La taberna de Barratto está detrás de la colina.
- Barrato'nun Yeri'ne ineceğim.
- Voy a Barratto'.
Oaraya "Faransız Ordusu'nun Yeri" diyebiliriz...
Podríamos llamarlo "El ejército francés."
Bu Largo'nun yeri, tamam.
Ésta es la casa de Largo, sin duda.
"AĞLAK BENİTO'NUN YERİ" İŞSİZ
Calle BENITO LAGRIMA Desempleado
MAKARNASEVER ANTONİO'NUN YERİ "OTLAKÇI"
Calle ANTONIO COMEPASTA Barrendero
SAHAFÇI LİLLO'NUN YERİ "12 YAŞINDA TERKİ DİYAR"
Calle LILLO SÁBANASROTAS Escapado de casa a los 12 años
Burası asla Delmonico'nun yeri gibi olmaz, ama sabunu kullanırsan yiyeceklerin lezzeti artar.
Esto nunca ha sido Delmonico's, pero la comida sabrá mejor si te das un buen baño.
Kenmotsu'nun yeri güzel ve rahat mı?
¿ Es agradable y cómodo el sitio de Kenmotsu?
Jack Wellman'ın iyi yemek bulabileceği şehirdeki tek yer Tino'nun yeri.
Para Jack Wellman sólo hay un lugar... donde se pueda cenar bien, el restaurante de Tino.
Dionisio'nun Yeri'nde bir röportaja ne dersin?
Podría entrevistarle al mediodía en "Dioniso's"?
Bu kişiler yiyecek sağlamanın yanı sıra, düşman Kızılderililer ve El Dorado'nun yeri hakkında istihbarat sağlayacaklar.
La única misión de estos hombres será buscar alimentos e informarse sobre dónde está la tierra desconocida llamada El Dorado y de la existencia de indios hostiles.
Pancho'nun yeri ha?
Pancho's. ¿ eh?
ŞİŞKO MOE'NUN YERİ APERİTİF VE SANDVİÇ.
BEBIDAS Y SÁNDWICHES
- Antonio'nun yeri nasıl?
- ¿ Qué tal Antonio's?
- Moe'nun yeri.
- Sí, Taberna de Moe.
Ravoux'nun yeri. Sadece onun var.
- Sólo hay la de Ravoux.
Sonraki durak, Ravoux'nun yeri Auvers'e daha yakındır.
Pero hay que bajar en la siguiente, está más cerca de Auvers.
İşte Ravoux'nun yeri.
Chez Ravoux es allí.
Ravoux'nun yeri.
¿ Chez Ravoux?
Ateşli Moe'nun yeri.
- Llamarada Moe.
Moe'nun Yeri
Taberna de Moe.
Uh, bu mekan, Moe'nun yeri, yani kaza yapmadan önce ayrıldığınız yer ne tip bir işle meşgul?
Ese sitio, "Moe", que abandonó antes del accidente... ¿ Es un negocio de algún tipo?
Gagliano'nun Yeri. Orası gayet iyidir.
Gagliano's. Es muy bueno.
Teğmen Kumandan Guile, Ryu'nun yeri hakkında bilgi aldık, Ken'in öğrencilik arkadaşı.
Capitán Guile, hemos recibido información de la ubicación de Ryu, el estudiante amigo de Ken.
Ordu'nun böyle bir yeri savunmasız bırakma hakkı yok.
El ejército no tiene derecho de dejar este lugar público sin defensas.
Burası Ravenna, Batı İmparatorluğu'nun yeni yerleşim yeri.
Esta es Rávena, nuevo asiento del Impe _ o de Occidente.
- Siz nasılsınız? Joe'nun kalacak bir yeri yok. Ona yardım edebilir misin?
- ¿ Puede conseguirle habitación?
Geçenlerde Valentino'nun olan şu şahane yeri yeri satın aldığını biliyorsun.
Acaba de comprar esa enorme propiedad que era de Valentino.
Yarın Krilencu'nun saklandığı yeri bulmamız gerekecek.
Mañana tendremos que encontrar el escondrijo de Krilencu.
Tilkilerin ini, gökte uçan kuşların yuvası var. Ama İnsanoğlu'nun başını yaslayacak bir yeri yok.
Los zorros tienen madrigueras, las aves nidos... pero el Hijo del Hombre no tiene donde reposar su cabeza.
Bronco'nun çalındığı yeri görebilir miyiz?
Podemos ver la zona de donde fue sustraído el Bronco?
Ama adamlarım çoktan Itto'nun kaldığı yeri belirlediler.
- Pero mis hombres están preparados para averiguar el paradero de Itto.
Herkes İwao'nun büyüdüğü yeri görmek istiyor.
Sí, vienen a ver la casa de Iwao.
İşte, Şişko Moe'nun gerçek yeri!
¿ Eh? Éste es el verdadero "Gordo Moe".
Trumbo'nun o zaman 3 dönüm yeri vardı.
Trumbo tenía sólo ocho acres en ese entonces.
( Çavuş Dedektif James "Sonny" Crockett ) Silvio'nun bir yeri kalktı, ben de ona bir deniz turu attırdım, kanka.
Silvio se acaloró un poco y tuvo que darse un baño.
Ve bu, patlamanın merkezi olduğu taktirde, Chicago'nun gözünüzün görebildiği her yeri dağılır.
Si esto fuera el epicentro de la explosión, vería desintegrarse a medio Chicago.
Ve Leo'nun Ghostwood Mezarlığı'ndaki yeri için... neden ölçülerinin alınıyor olmadığı konusunda Hank Jennings'ten tatmin edici bir açıklama.
Quiero un informe médico completo de Leo Johnson y sus perspectivas de recuperación y una explicación satisfactoria de Hank Jennings de por qué no fichan a Leo por complot en el Ghostwood Memorial.
O saatten önce Nino'nun boş yeri yokmuş.
Nino dice que antes no puede conseguirnos una mesa.
Ernesto'nun yeri mi?
¿ Hola, Ernesto?
Voodoo'nun, hoodoo'nun ve bilimum garip işlerin yeri.
Esta es la tierra del budú, mala suerte y todo tipo de cosas extrañas.
.. O'nun asıl yeri bir yılan deliği ya..
Estaría más seguro en un foso de serpientes.
Cosmo'nun yeri, biliyorum.
Lo sé.
Lou'nun Yeri'ne hoş geldiniz.
Bienvenido a Lou ´ s.
Gabbo'nun bu tür konuşmalarının ne Tv ne de dışarıda yeri yok.
GAFÉ GABBO
yerine 100
yerim 21
yerinde 27
yeri 18
yerine koy 21
yerine otur 41
yerinde kal 43
yerine geç 53
yerini biliyor musun 24
yerinde olsam 100
yerim 21
yerinde 27
yeri 18
yerine koy 21
yerine otur 41
yerinde kal 43
yerine geç 53
yerini biliyor musun 24
yerinde olsam 100