Rahatsız olmayın translate Spanish
166 parallel translation
" Rahatsız olmayın, bayanlar ve baylar,
- No se molesten, damas y caballeros.
Lütfen rahatsız olmayın.
Por favor, no se molesten.
Hiç rahatsız olmayın! Yolumu biliyorum.
No se meta en esto, sé como salir.
Yok yok kumandan, rahatsız olmayın.
No, no, no, capitán.
Rahatsız olmayın.
Con su permiso, señora.
Lütfen rahatsız olmayın.
No se moleste.
Rahatsız olmayın, mösyö.
- No se moleste, monsieur.
Ben bulurum, rahatsız olmayın.
Lo encontraré. No se molesten.
Lütfen rahatsız olmayın.
No se levanten, por favor.
Rahatsız olmayın.
Vamos, Watson.
Rahatsız olmayın.
Por favor, no se moleste.
Ben varım diye rahatsız olmayın.
Que mi humilde presencia no los detenga.
Hayır, hayır, rahatsız olmayın.
No, por favor, no se moleste.
- Oh, rahatsız olmayın.
- Pues ya está listo.
Rahatsız olmayın.
Adiós.
Fikre bakın, güzel bir fincan çaya ne dersiniz, rahatsız olmayın.
Qué buena idea, señorita. ¿ Quiere una tacita de té?
Hayır, lütfen rahatsız olmayın.
oh, no, no se levanten.
Rahatsız olmayın bay Edwards.
No se levante, Sr Edwards
Bilmiyorum. Rahatsız olmayın.
No se molesten, regresaré pronto.
Lütfen, rahatsız olmayın.
No, no se moleste.
Şimdi, canlarım, rahatsız olmayın.
Ahora, queridos, no se preocupen por mí.
- Siz rahatsız olmayın bayım.
No deje que Io interrumpa, señor.
Rahatsız olmayın, onu ben götüreceğim.
¿ Puedo evitarle la molestia y llevarlo yo?
Geçirmek için rahatsız olmayın.
No se moleste en acompañarme a Ia puerta.
Lütfen rahatsız olmayın, Bay Rossi.
Por favor, no se sienta incómodo, señor Rossi.
- Benden rahatsız olmayın?
- ¿ Estoy molestando?
Rahatsız olmayın lütfen.
- No te molestes.
Rahatsız olmayın. Çıkışı biliyorum. Almamın sakıncası var mı?
No se mueva, conozco el camino. ¿ Puedo?
- O da doğru ya. Siz hiç rahatsız olmayın.
- ¡ No puede arrestarme más de 2 días!
O zaman rahatsız olmayın.
No se moleste entonces.
Rahatsız olmayın.
No te preocupes.
- Lütfen rahatsız olmayın.
- No, no dejéis que os interrumpa.
Bu yüzden lütfen rahatsız olmayın.
Así que por favor no dejes que te preocupe.
Rahatsız olmayın! Size bakmıyorum!
- No se preocupe, que no miro.
- Evet, rahatsız olmayın.
- Oh, sí. No se molesten por mí...
Rica ederim, rahatsız olmayın.
Oh, no se preocupe, por favor.
- Rahatsız olmayın, lütfen.
- No se preocupe.
Rahatsız olmayın.
No creo que sea importante.
Hayır, hayır. Siz hiç rahatsız olmayın.
No queremos apurarte.
Rahatsız olmayın. Nasıl derler, sadece sana mahsus.
Es confidencial, como dicen.
Rahatsız olmayın.
Siéntese.
Hiç rahatsız olmayın lütfen.
Sigan con lo que estuvieran haciendo.
Siz rahatsız olmayın. Ben kendim çıkarım.
No te molestes, conozco el camino.
Benden rahatsız olmayın.
No dejes que te moleste.
Rahatsız olmayın Madam Rosa, bu benden.
Deja, señora Rosa. Esto es para mi cuenta.
Rahatsız olmayın.
No se moleste.
Lütfen rahatsız olmayın.
¡ No se levante!
Lütfen rahatsız olmayın.
No, por favor, no se levante.
Hayır, hayır, hayır, rahatsız olmayın.
No, no, no se moleste. Ahora tengo que irme.
Rahatsız olmayın.
No.
Raymond'un bir kırmızı hoşgeldin halısıyla burada olmayışından rahatsızsın.
Te sabe mal que Raymond no esté aquí extendiendo la alfombra de bienvenida.
rahat 453
rahat ol 368
rahatladım 62
rahatsız mı ediyorum 24
rahatsız ettim 55
rahat bırak beni 249
rahatlayın 102
rahatsız ediyorum 27
rahatsız etmek istemedim 25
rahat dur 117
rahat ol 368
rahatladım 62
rahatsız mı ediyorum 24
rahatsız ettim 55
rahat bırak beni 249
rahatlayın 102
rahatsız ediyorum 27
rahatsız etmek istemedim 25
rahat dur 117