Sevinirim translate Spanish
1,778 parallel translation
Bunu unutursan sevinirim Jen.
Agradecería que no te entrometieras en esto.
Çok sevinirim.
Me encantaría.
Hayes'in kardeşim olduğu gerçeği aramızda kalırsa sevinirim.
Lo de que Hayes es mi hermano. Apreciaría si eso se quedara entre nosotros.
- Sevinirim. Seni buraya gönderten kimin babası?
Lo apreciaría. ¿ El padre de quién hizo que vinieras aquí?
O yüzden sadece senle benim aramda kalırsa çok sevinirim.
Así que sería genial, si eso no saliera de nosotros dos.
İlk yarıdan önce maça gelebilirsen çok sevinirim.
Te agradecerá a qÏ... e llegaras al partido antes del medio tiempo.
Beni aramazsan çok sevinirim. Hoşça kal.
Te agradecería que no me llamaras.
Gelebilirsen çok sevinirim.
Si pudieras venir sería grandioso.
Gelirseniz sevinirim.
Me gustaría que estuviérais allí
Dışarıda beklersen sevinirim. Merkez Şube'den gelenlerin, makul bir mesafede kalmalarını sağlarsan minnettar olurum. Teşekkür.
Así que si no le importa esperar afuera... y pudiera asegurarse que la División Central... permanezca a una distancia respetuosa lo apreciaría.
Aman Tanrım, çok sevinirim.
Me encantaría.
Bunu gizli tutarsanız çok sevinirim Ajan Gibbs.
Le agradecería si mantuviera esto en secreto, agente Gibbs.
Peki. Çok sevinirim.
Con mucho gusto.
Bugün Peyton'la konuşmazsan çok sevinirim, hepsi bu.
Te agradecería que no le hablaras a Peyton hoy.
- Beni ele vermezsen sevinirim.
Si pudieras cubrirme, te lo agradecería.
Ama Sloan'a söylemezsek sevinirim.
Pero preferiría que no se lo digamos a Sloan.
Bize katılırsan sevinirim.
Serías el bienvenido.
Bunu ortak arkadaşımız Robin Hood üzerinde kullanırsan çok sevinirim.
Estaría muy agradecido si pudieras usar esto con nuestro mutuo amigo Robin Hood.
Dinle. Eğer Fritz'den bahsetmezsen çok sevinirim.
Escucha, de verdad apreciaría si no mencionara nada de esto a Fritz.
Aslında yardım edersen sevinirim.
En realidad, me encantaría tu ayuda.
Otoparka bırakırsan sevinirim.
Así que si tan solo pudieras llevarme al estacionamiento- -
Ve bunu sana söylediğimi ona söylemezsen çok sevinirim. Lütfen.
Y en verdad apreciaré si no se lo dices, por favor.
Parmak izlerini alrsan sevinirim.
Por favor, busca huellas.
Buna çok sevinirim!
Te agradezco.
Neyse bir hediye paketi yaparsan sevinirim.
Como sea, sería grandioso si pudieras arreglar una canasta de regalo.
Tamam. İyi. Çok sevinirim.
Te agradecería eso.
- Mesajı algılarsan sevinirim.
- Le daré gustoso el mensaje. - ¿ Qué le hiciste?
Dr. Burke, çok soru sorduğumu biliyorum, ama eğer dikiş atmayı denememe izin verirseniz çok sevinirim.
Dr. Burke sé que tengo mucho que preguntar, pero me gustaría mucho entrenar los puntos.
Eğer mümkünse, 20 dakika hiçbir şey istemezsen sevinirim.
En lo posible ¿ podrías intentar no necesitar nada en los próximos 20 minutos, más o menos?
Eğer.. eğer burada bizimle kalırsan... kesinlikle çok sevinirim.
S- - sabes, estaría absolutamente encantada si te quedaras aquí con nosotros.
Earl, eğer annemi kirlettiğin elinle bana dokunmazsan çok sevinirim.
Earl, apreciaría que no me tocaras con la misma mano que denigró a mi madre.
Posasını süzersen çok sevinirim.
Porque agradecería que colaras la pulpa.
Beni kobay faresi olarak görmezseniz daha çok sevinirim.
Estoy más que honrado por ser el conejillo de indias.
Söylemezseniz sevinirim.
Les agradeceré que no lo hagan.
Teşekkürler, çok sevinirim.
Gracias, me encantaría.
Yaparsan sevinirim. Görüşürüz.
Si no te imprta. ¡ Hasta luego!
Bana bunu yaparsan çok sevinirim.
Estaré encantado si me lo das.
Ben de çok sevinirim.
Y a mi me encantaría saber de ti.
Başından beri bunun bir hata olduğunu söylediğini biliyorum ama "Ben söylemiştim" demezsen sevinirim.
Y sé que dijiste desde el principio que era un error, pero en verdad apreciaría si no dijeras : "Te lo dije".
Bu durumdan iş yerindekilere bahsetmezsen, çok sevinirim.
Te agradecería que no comentaras nada de esto con nadie de la estación.
Eğer bu bedene dayanabilirseniz sürekli müşterim olmanıza sevinirim.
Los recibiré si no les importa mi cuerpo.
Uçaktaki yerini aldın ama bu benim görevim ve görevin yönetimini bana bırakırsan sevinirim.
Tienes tu asiento en el avión pero es mi misión y quiero que me dejes conducirla.
Sevinirim.
Estaría bien
Aileme bu olaydan bahsetmezseniz sevinirim.
Está bien. Preferiría que no le dijera nada a mis padres sobre esto.
- Okuyabileceğim bir yere atarsan sevinirim. - Tabii.
- ¿ Podrías escribir donde pueda leerlo?
- sevinirim, evet.
-... la manzana roja, sí.
- Alsam sevinirim.
- Me encantaría la banana.
- Ararsanız sevinirim, Şerif.
- Se lo agradecería, Sheriff.
- Tabii sevinirsin, senin için bir dezavantajı yok. - Çok sevinirim.
- Me gustaría.
- Ve sen de söylemezsen sevinirim.
Sí, bueno, estás por tu propia cuenta.
Fazla soru sormazsanız sevinirim.
Apreciaría que limitaran sus preguntas.