Sevinmedin mi translate Spanish
238 parallel translation
Beni bulduğuna sevinmedin mi?
¿ No te alegras de haberme encontrado?
- Beni gördüğüne sevinmedin mi?
- Por supuesto que sí.
Anne, beni gördüğüne sevinmedin mi?
Mamá, no te alegras de verme?
- Çok sevinmedin mi?
- ¿ No te sientes feliz?
Babanın seni burada bulduğuna sevinmedin mi?
Siento que no tenga modales.
- Sen de sevinmedin mi?
- ¿ No te has alegrado?
Ne oldu? Sevinmedin mi?
¿ Qué pasa, no te alegras?
Güzel bir resmini çekeceğiz. Sevinmedin mi?
Cariño mío, vas a salir guapísima, ¿ no estás contenta?
- Sevinmedin mi?
¿ No estás contento?
Beni gördüğüne sevinmedin mi?
¿ No te da gusto verme?
Beni gördüğüne sevinmedin mi?
Quiero que seas mía, cielo. ¿ No te alegras de verme? No estés triste, ¿ quieres dinero?
Geldiğine sevinmedin mi?
¿ No te alegras de haber venido?
Beni gördüğüne sevinmedin mi?
- ¿ No estás contenta de verme?
Sevinmedin mi?
¿ No me felicitas?
İstediğin gibi. Buna sevinmedin mi?
Como tú querías. ¿ Estás satisfecha?
- Aptal olmadığına sevinmedin mi? - Dallas! Evet, Sean?
- ¿ No te alegras de no quedar como un tonto?
- Beni gördüğüne sevinmedin mi?
Ni siquiera quieres verme.
Bu sabah beni gördüğüne sevinmedin mi cheri?
¿ No te alegras de verme esta mañana, chéri?
Gebereceğim işte, sevinmedin mi?
Voy a morir, ¿ No estás contento?
Sevinmedin mi?
¿ No estás contenta?
Bizi gördüğüne sevinmedin mi?
¿ No te alegras de vernos?
Sevinmedin mi?
¿ Triste? No.
Beni gördüğüme sevinmedin mi?
Te alegras de verme, ¿ eh?
Beni gördüğüne sevinmedin mi?
Me alegro de verte. ¿ Y tú?
Beni gördüğüne sevinmedin mi baba? Evet.
- No te alegras de verme, padre?
Beklediğine sevinmedin mi?
Alégrate de haber esperado.
Sen de sevinmedin mi?
¿ No te alegras?
Bu gece Büyük Glory'yi devirmeme sevinmedin mi?
¿ Estas contento, porque he vencido a Big Glory esta noche?
Beni gördüğüne sevinmedin mi?
¿ No te alegra verme?
Pazar akşam yemeğine geldiğine sevinmedin mi?
¿ No te alegras de haber venido a Ia cena del domingo?
- Beni gördüğüne sevinmedin mi?
- ¿ No estás feliz de verme?
Ne oldu? Sevinmedin mi?
¿ Qué pasa, no te alegras por mí?
Öldürülmesine hiç sevinmedin mi?
¿ No te alegras de que le mataran?
Beni gördüğüne sevinmedin mi tatlım?
¿ No te alegras de verme, cielo?
- Beni gördüğüne sevinmedin mi?
- ¿ No te alegras de verme?
Her şeyin yoluna girmesine sevinmedin mi?
¿ No te alegra que todo haya salido tan bien?
Beni gördüğüne sevinmedin mi yoksa?
¿ No te da gusto verme?
Beni gördügüne sevinmedin mi?
¿ No le da gusto verme?
Sevinmedin mi?
¿ No es usted feliz?
Nine! Beni gördüğüne sevinmedin mi?
Abuela, ¿ no te alegras de verme?
Arkadaşını gördüğüne sevinmedin mi?
- ¿ No te alegras de verle?
Sevinmedin mi?
¿ No te alegra?
- Peki sen, sevinmedin mi?
- ¿ Tú no te alegras? -... y a mí misma.
Onu vurmadığımıza sevinmedin mi?
¿ No te alegras de que no le disparamos?
Lisa, beni gördüğüne sevinmedin mi?
- Lisa, ¿ no estás contenta de verme?
- Sevinmedin mi?
¿ No te alegras?
- Burada olduğuma sevinmedin mi?
¿ No se alegra de verme?
- Beni gördüğüne sevinmedin mi?
- ¿ Estás contenta de verme?
Burada olduğuma sevinmedin mi?
¿ Qué quieres?
Sevinmedin mi?
Tal vez más.
Oturduğum yeri gördüğüne sevinmedin mi?
¿ No te gusta ver donde vivo?