Sevindin mi translate Spanish
298 parallel translation
Sevindin mi? Elbette.
¿ Estás contento?
Beni tekrar gördüğüne sevindin mi?
¿ Le... agrada verme de nuevo?
- Sevindin mi? Az önce diyordun ki -
Hace un momento, decías...
Şimdi seni getirdiğime sevindin mi?
¿ No te alegras de que te haya traído?
- Clem, nişana sevindin mi?
- ¿ Contento con el compromiso, Clem?
Jackson ve Bay Coudair'i atlattığımıza sevindin mi?
¿ Feliz por deshacernos de Jackson y Coudair?
Venedik'te. Gördüğüne sevindin mi?
En Venecia en Venecia.
Beni gördüğüne sevindin mi Corky?
¿ Te alegra verme, Corky? ¿ Eh?
- Eve döndüğüne sevindin mi?
- Te alegras de estar en casa.
Sevindin mi?
¿ Estás contento?
Sevindin mi?
¿ Estás contenta?
Sevindin mi?
Estás orgullosa?
Sevindin mi?
¿ Te alegra?
- Geldiğime sevindin mi?
- ¿ Te alegra verme?
Anaannenin geldiğine sevindin mi?
¿ Estás contento de que haya venido la abuelita?
Terfi ettiğime sevindin mi?
¡ Haces demasiado ruido!
- Gelmeme sevindin mi? - Tabi ki ama şaşırdım sadece.
- ¿ No te alegras de que haya venido?
- Geldiğime sevindin mi?
- ¿ Esta contente por que vine?
- Sevindin mi?
- ¿ Se alegra?
Denemediğine sevindin mi Milt?
¿ Te alegras de no haberlo intentado, Milt?
Beni getirdiğine sevindin mi?
¿ No se alegra de haberme traído?
- Döndüğüme sevindin mi?
- ¿ Estás contento de verme?
- Sevindin mi, Şampiyon?
- ¿ No te alegras, Campeón?
Beni gördüğüne sevindin mi?
¿ Contenta de verme?
- Beni gördüğüne sevindin mi? - Hı hı.
¿ Estás contento de verme?
Önemli olan beni gördüğüne sevindin mi?
El punto es, estás contento de verme o no?
Beni gördüğüne sevindin mi?
¿ Tan bueno es el verme?
— Sevindin mi?
- ¿ Está satisfecho?
Beni gördüğüne sevindin mi?
¿ Te alegras de verme?
Beni gördüğüne sevindin mi?
¿ Te alegra verme?
Beni gördüğüne sevindin mi, yoksa o cebindeki tüfek mi?
¿ Te alegras de verme o es que tienes un rifle en el bolsillo?
Evet. Sevindin mi?
Di algo. ¿ Estás contento?
- Selam Harry. Beni gördüğüne sevindin mi?
- Hola, Harry. ¿ Te alegra verme?
Boğazın mı düğümlendi yoksa beni gördüğüne sevindin mi?
¿ Te ha comido la lengua el gato o sólo te alegras de verme?
- Sevindin mi?
- ¿ En serio?
Beni gördüğüne sevindin mi?
Mira lo que tengo!
— Bana kızdın mı yoksa sevindin mi?
Que, estas enojado u orgulloso de mi? Chicos...
- Sevindin, değil mi?
- Estás contenta, ¿ verdad?
Sevindin mi?
¿ Eres feliz?
Evet, beni gördüğüne sevindin, değil mi, eski dostum?
No sabía bien quién era. Sí, estás alegre de verme, ¿ verdad, muchachito?
Sen de sevindin, değil mi?
Estupendo, ¿ verdad?
- Eve dödüğüne sevindin, değil mi?
- ¿ Te alegra estar en casa?
Beni gördüğüne sevindin mi?
He hecho bien, ¿ verdad?
Buraya geldiğimize sevindin değil mi?
¿ Te alegras que viniéramos?
Askere almalarına sevindin, değil mi?
Estás contento de que lo hayan enrolado, ¿ eh?
Sevindin mi Marika?
¿ Estás contenta, Marika? - ¿ Por qué?
Başımıza gelen felaketlere sevindin. Oğlumun ölüşünü izledin.
Nuestra desventura te alegró y viste morir a mi hijo.
Beni gördüğüne sevindin, değil mi?
¿ Te haría feliz verlo?
- Sevindin mi? Evet.
- ¿ En serio?
Cebinde ki Kriptonit'mi yoksa... yoksa beni gördüğüne mi böyle sevindin?
¿ Está la kriptonita en su bolsillo o está contento de verme?
Sevindin mi?
¿ Sí?