English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Spanish / [ T ] / Tabi ki hayır

Tabi ki hayır translate Spanish

961 parallel translation
- Tabi ki hayır.
- Naturalmente que no.
Tabi ki hayır. Denize kolayca batsın diye ağırlık olmalı.
¡ No, solo es para ponerlo en la bolsa para que se hunda!
- Tabi ki hayır.
Por supuesto.
- Tabi ki hayır.
- Claro que no.
Tabi ki hayır.
Claro que no.
- Kanunları bana mı anlatıyorsun? - Tabi ki hayır.
No puedes burlarte de la ley.
Mark hakkında hiç öyle düşünmedim Tabi ki hayır.
Nunca he pensado en Mark de ese modo.
- Tabi ki hayır. Bucky benim dostumdu.
- No, Bucky era amigo mío.
Tabi ki hayır Quatermain.
Claro que no Quatermain.
Tabi ki hayır.
No, claro que no.
Tabi ki hayır!
Entraremos por el departamento de al lado.
Tabi ki hayır.
- ¿ Enemigos, él? ¡ No!
Tabi ki hayır, hepiniz ayrılmaz zorundasınız.
Claro que no, pero tenéis que iros.
- Öyle mi söyledi? - Hayır, tabi ki hayır.
¿ Le dijo ella que la vio?
Tabi ki hayır, fakat beni haklı çıkardı.
- Por supuesto que no. Pero me justifica.
Tabi ki hayır. "Savunma Bakanlığında Kaç Komünist Var?" diyorlar.
Por supuesto que no. Dicen : "¿ Cuántos comunistas hay?"
Tabi ki hayır.
Claro que no puedo.
Tabi ki hayır, ama öldürürken gördün vahşice ve iğrenç bir şekilde.
No, pero has visto sus crímenes espantosos y violentos.
- Hayır, tabi ki hayır.
- No, claro que no.
Tabi ki hayır seni aptal.
- Claro que no, maldito tonto.
- Asla. Tabi ki hayır.
Por supuesto que no.
- Tabi ki hayır, ama ondan hoşlanmıştım.
Pero me gustaba mucho.
Tabi ki hayır. Kraliyet koruması bedava değil.
La protección del Rey no es gratis.
- Tabi ki hayır.
- Por supuesto que no.
Tabi ki hayır, Pierre.
Desde luego que no, Pierre.
Tabi ki hayır.
Desde luego que no.
- Tabi ki hayır.
- No lo son.
- Tabi ki hayır.
- No, claro que no.
- Hayır, tabi ki de.
- No, claro que no.
Hayır, tabi ki. Öyle düşünmüş olabilir.
No, no, tal vez lo supuso.
Tabi ki hayır.
- Claro que no.
Şey, tabi ki... Hayır delikanlı, bu kadarı çok az.
Pues.... sois demasiado simple.
- Hayır, tabi ki değil.
No, por supuesto que no.
Hayır tabi ki bilmiyorsun.
No, claro que no lo sabes.
Tabi ki, bunlar temel şarlardır.
Por supuesto, hay ciertas condiciones.
- Hayır, tabi ki değil. Teşekkürler, Louisa. - Ne oldu?
- No, claro que no. ¿ Qué pasa?
Hayır, bir an için onu daha önce gördüğümü düşündüm, ama, tabi ki, saçma.
No, pensé por un momento... que la había visto, pero eso es ridículo.
- Hayır, tabi ki düşünmüyor -
No, claro que no, pero...
Hayır, tabi ki değil!
Dios, no.
Tabi ki hayır.
Sólo queremos encontrar la caravana.
Hayır, tabi ki yapmıyorsunuz.
No, claro que no.
- Dinlemek gibi bir niyetim yoktu. - Hayır, tabi ki yoktu.
- No era mi intención espiarle.
- Hayır, tabi ki yoktu.
- Ya lo sé.
- Tabi ki, hayır.
- Lo recuerdo, querido Danjel.
Tabi ki, hayır.
No, por supuesto, que no.
Hayır, zararlı değil. Tabi ki değil..
No, claro que no.
Tabi ki yüksek makamlarda reform ve iyileştirme hakkında konuşan bazı politikacılar ve adamlar vardır.
" Por supuesto, hay algunos políticos, hombres, que yo podría sumar, en muy altas instancias, que hablan de rehabilitación, de reformar.
Hayır, bizler saygın insanlarız, ve tabi ki yasanın işlemesini isteriz.
No... porque somos hombres de honor. Y preferimos que la justicia siga su curso.
Hayır, tabi ki kalabilirsin.
Por supuesto que puedes quedarte.
- Hayır, tabi ki yapmadın.
No, claro que no.
Daima söylerim, tuna balığı, morino'dan daha iyi kurutulup tuzlanır, ince uzun dilimlenip parçalara bölünürse tabi ki.
Secos y salados, es el pescado que prefiero. No hay nada como el atún. Cuánto me gustan estos filetes.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]