Yapacak çok şey var translate Spanish
198 parallel translation
Bir erkek için yapacak çok şey var. ama diğer şeyler için çok zamanım yok.
Un hombre tiene tanto que hacer, que no tiene tiempo para...
Yapacak çok şey var.
Tiene mucho que hacer.
Yapacak çok şey var.
Hay mucho por hacer.
Daha yapacak çok şey var
Grandes cosas por realizar
Daha yapacak çok şey var.
Queda mucho por hacer.
Hayır, halen buralarda yapacak çok şey var.
No, aun hay mucho que hacer por aqui.
Geceleri yapacak çok şey var burada
La toma de la I usted ahora Para asegurarse él no haga.
Yapacak çok şey var.
Tenemos mucho que hacer.
Kısacası, daha yapacak çok şey var.
En resumen, hay todavía mucho que hacer.
Yapacak çok şey var.
Teníamos mucho trabajo.
Burada yapacak çok şey var.
Hay mucho por hacer aquí.
Yapacak çok şey var.
Hay mucho que hacer.
Yapacak çok şey var.
Hay muchas cosas que hacer.
New York'tayım. New York'ta yapacak çok şey var.
Hay mucho que hacer en Nueva York.
Zaman çok dar ve yapacak çok şey var.
Hay poco tiempo y mucho que hacer.
Yine de yapacak çok şey var tabii.
Tendríamos que reformar la casa.
Gitmeliyim, yapacak çok şey var.
Debo irme enseguida. ¡ Tengo tanto que hacer!
Yaz tatilindeyiz, yapacak çok şey var.
Vacaciones de verano, mucho por hacer.
Yapacak çok şey var.
Hay tanto que hacer.
- Yapacak çok şey var. Haydi gidelim.
- Tenemos mucho que hacer.
Yapacak çok şey var.
Tengo mucho que hacer esta noche.
Hala yapacak çok şey var.
¡ Queda tanto por hacer!
İzninizi istiyorum. Yapacak çok şey var.
Si me disculpa, seguro que tiene muchas cosas que hacer.
Yapacak çok şey var.
Tantas cosas están en el aire.
Yeteri kadar gün yok... yapacak çok şey var, bir sürü fikir...
No hay suficientes dias Demasiadas cosas que hacer, demasiadas ideas.
Yapacak çok şey var.
Hay demasiado aún por ver.
Siz burada olmasanız bile yapacak çok şey var.
Aunque no esté aquí, siempre hay mucho que hacer.
Onun için yapacak çok şey var.
Tiene mucho que ver.
Yapacak çok şey var!
¡ Hay tanto que hacer!
Yapacak çok şey var.
Tenemos mucho que pensar :
Burada yapacak çok şey var. Izgaraları meşhurdur.
Bueno, hay bastante para hacer aquí, y la parrillada no es inferior a nada.
Cumartesi geceleri ne yaparsınız? Yapacak çok şey var.
- ¿ Qué haces los sábados por la noche?
Rahatsız ettiğim için üzgünüm ama yapacak çok şey ve az zaman var.
Siento molestarle pero hay mucho que hacer y muy poco tiempo.
- Yapacak o kadar çok şey var ki.
Pueden suceder tantas cosas.
Yapacak o kadar çok şey var ki!
¡ Hay tantas cosas que hacer!
# Yapacak o kadar çok şey var ki
♪ There's so much to do ♪
- Görecek ve yapacak öyle çok şey var ki.
- Hay tantas cosas para ver.
Yapacak pek çok şey var.
Oh, tengo muchas cosas qué hacer.
Yapacak çok şey, gidilecek çok yer var, hala özgürken.
Hay tanto por hacer y conocer mientras sea libre.
Yapacak daha çok şey var!
¡ Aún me queda mucho por andar!
Kafamda bir sürü şey var, yapacak çok işimiz var.
Tengo muchas preocupaciones y tenemos mucho trabajo.
- Şey, yapacak çok iş var.
- Tengo mucho que hacer.
Olmaz, burada yapacak çok fazla şey var.
No, tengo demasiado que hacer.
Yapacak ve görecek çok şey var.
Hay tanto por hacer, tanto que ver.
Ayrıca seks dışında da yapacak bir çok şey var.
Además, hay otras cosas interesantes que hacer, Aparte de tener relaciones.
Tam olarak saptamamız gereken şey... Bugün yapacak çok işimiz var, izin verirseniz.
Tenemos que establecer exactamente Tenemos mucho trabajo por hacer, si no le molesta.
- Yapacak pek çok hoş şey var.
- Hay muchas cosas que están bien.
Hiçbir şeyin olmadığında daha kolaydır dağıtmak Yapacak daha çok şey var
Cuando sólo se tiene nada Hay mucho que regalar
Bir günde yapacak o kadar çok şey var ki.
Es que hay muchas cosas que hacer en un solo día.
Efendim, genç değilim çünkü yapacak pek çok işim var. Ailemi geçindirmek için, ve ceza... şey çalışmalarımı karşılamak için.
Señor, No soy joven pero he tenido muchos empleos para alimentar a mi familia y pagar mi licen... estudios.
Çok ilginç bir şey. Yapacak daha bir sürü ilginç şey var.
Bueno hay bastantes cosas interesantes que puedes hacer.