English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Spanish / [ Y ] / Yaralanmışsın

Yaralanmışsın translate Spanish

362 parallel translation
Yaralanmışsın! "
¡ Estás herido! "
Kafanız ve kolunuzdan yaralanmışsınız.
Lesiones menores en su cabeza y brazo.
Yaralanmışsın!
¡ Tiene un corte!
Yaralanmışsın.
Estás herido.
Yaralanmışsın, zavallı arkadaşım.
Estás herido, amigo mío.
- Steve, yaralanmışsın!
- ¡ Estás herido, Steve!
- Steve, yaralanmışsın.
- Estás herido, Steve.
Holmes, yaralanmışsın.
Holmes, está herido.
- Yaralanmışsın.
- Estás herido.
Çok ciddi yaralanmışsın.
Aquel camión lo dejó malherido.
Kaptan Mitty, yaralanmışsınız!
¡ Capitán Mitty, estás herido!
Baksana, ahbap. Yaralanmışsın.
Muchacho, ¡ Estás herido!
Çok kötü yaralanmışsın.
Es un corte muy feo.
Sevgilim, yaralanmışsın!
Cariño, ¿ qué te ha pasado?
Yaralanmışsın.
Está herido, Stryker.
Cody. Yaralanmışsın.
Cody. ¿ Te lastimaste?
Kötü yaralanmışsınız.
Lo han herido.
Yaralanmışsın.
Está herido.
Max. Max, yaralanmışsın!
Max. ¡ Max, estás herido!
Pierre, yaralanmışsın Konuş benimle, konuş benimle.
¡ Pierre, estás herido! ¡ Háblame, háblame, te lo ruego!
Yaralanmışsın.
- Estás sangrando.
Çok kötü yaralanmışsınız efendimiz.
Estas malherido, señor.
- Fena yaralanmışsın.
- Estás malherido.
Çok kötü yaralanmışsınız.
Tiene un golpe muy feo.
Bak, şuna bak, yaralanmışsın.
- Mira, mira eso, te has herido.
- Yaralanmışsınız.
- Está herido.
Kötü yaralanmışsın.
- No, llévame hasta Saval.
Yaralanmışsınız, efendim.
Está herido, mi comandante. Toca...
Clay, sen yaralanmışsın.
Clay, te han dado.
Ama sen yaralanmışsın.
Estás herido.
Yaralanmışsınız.
¡ Está herido!
Yaralanmışsın!
¡ Estás herido!
Bak ne kadar kötü yaralanmışsın.
Mire qué feo lo han herido.
- Yaralanmışsın!
- Estás herido!
Fakat sevgilim, sen yaralanmışsın.
Pero querido, estás herido ;
Kalbinden yaralanmışsın.
Pero la tiene en el corazón.
Yaralanmışsın.
Tú estás herido.
Susan, yaralanmışsın!
¡ Mi querida Susan, estás herida!
- Sakin ol yaralanmışsın.
- ¡ Me alegro de verlos chicos! - Tranquilo, estás herido.
Yaralanmışsın Chrysagon.
Estás ensangrentado, Crysagon.
- Ama yaralanmışsın.
Pero... está herido.
Bazı cihazları sökmek için orada kalmıştın. Uçup gelen bir şeylerle yaralanmışsın.
Ha bajado a recoger el equipo... y le ha atacado algo que estaba en el aire.
Yaralanmışsın?
¿ Está herido?
Yaralanmışsınız.
Está herido.
Sen yaralanmışsın, evlât.
Hijo, estás herido.
Yaralanmışsın.
Usted está herido.
Yaralanmışsınız.
¡ Estais herido!
- Yaralanmışsın.
Estás sangrando. No importa.
Yine yaralanmışsın.
Estás sangrando otra vez.
Yaralanmışsınız!
Estás lastimado!
- Yaralanmışsın Sam.
- Sam, estás herido.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]