Yaralı mı translate Spanish
1,899 parallel translation
Yaralı mısın?
¿ Te lastimaste?
Tamam. Yaralı mısınız?
Está bien. ¿ Está herida?
Yaralı mısınız?
Muy bien, ¿ está herida?
Yaralı mısın?
¿ Estas herido?
Hasta veya yaralı mısın?
¿ Estás enfermo o herido?
- Yaralı mısın?
- ¿ Está bien? - ¿ Está herida?
- Yaralı mısın?
- ¿ Está herida?
Ken, ben Grant. Yaralı mısın?
Ken, soy Grant ¿ Estás herido?
Yaralı mıymışlar?
- ¿ Estaban heridos?
- Yaralı mısın? - Hayır.
¿ Estás herida?
Dur bir, tamam mı? Yaralısın.
Detente, ¿ de acuerdo?
Takımınızın görevi, bir kukla manken tarafından temsil edilen yaralı askeri bulmak.
El objetivo del grupo es encontrar un soldado herido... representada por una muñeca.
Ben yaralıyım adamım.
Soy un hombre herido.
Burada yaralı askeriniz var mı?
¿ Tienen soldados heridos aquí?
Bir sürü yaralı adamım var. Onun durumu o kadar kötü değil.
Tengo muchísimos heridos, él no necesita mucho.
Arkadaşım yaralı.
Mi amigo está lastimado.
Bir doktorun görmesini beklerken yaralı arkadaşlarımın kollarını ya da bacaklarını kaç kez yerinde tutmak zorunda kaldığımı hatırlamıyorum.
Por más veces de las que quiero recordar, tuve que sostener uno de mis compañeros soldados mientras el médico tomaba un serrucho a su brazo o pierna.
Umarım deprem üssü bu çevrededir eğer şehirde çok yaralı varsa buraya yardım gelmesi çok uzun sürecektir.
Espero que el epicentro esté cerca, porque si hay bajas en la ciudad, pasará mucho tiempo antes de que recibamos ayuda alguna.
İlk yardım devriyeleri daha da yaralı getiriyor olduklarını rapor ettiler onun için onlara daha fazla yer açalım.
Llegarán 8 heridos. Hagamos espacio para ellos.
Yaralı var mı?
¿ Hay algún herido?
Yaralı adamı bırakman lazım.
Debe dejar ir al herido.
Yaralı var mı?
¿ Hay alguien herido?
Yaralı adamı bırakman lazım.
Debe dejar ir al hombre herido.
Yarım düzine yaralı var. Birinin durumu ciddi.
Media docena de heridos, uno en estado crítico.
Yaralı mısınız?
¿ Señor?
- Yaralı var mı?
- ¡ Está alguien herido
Genelde onun Jakal Salivates'deki gibi yaralı keseli sıçan köftelerini severim... ama maalesef, şu an onlar için iştahım yok.
Suelen apetecerme sus albóndigas... como un chacal al que se le hace la boca agua ante un animal herido... Pero lamentablemente, no me apetecen ahora.
Yaralı var mı?
¿ Algún herido?
Acil tıbbi müdahaleye ihtiyacı olan yaralılarımız var!
¡ Tenemos algunos heridos que necesitan atención médica inmediata!
Savaşın ilk gününde tanklarda körfez yoluna kadar ölü ve yaralıları taşımıştım.
En el primer dia de la guerra, transporte heridos y muertos de tanques, del camino de la costa.
O zaman söyle bana, orada yaralı kimse var mı?
Dime, ¿ hay alguien herido allí?
Yaralı mı?
¿ Está herida?
Ordumuz direniyor ama çok fazla asker öldü, yaralımız da çok.
Nuestro ejército está resistiendo, pero muchos han muerto y están heridos.
Glanville Bloklarında iki ateşli silah yaralımız var.
Tenemos dos víctimas de arma en los departamentos Glanville...
Yardıma ihtiyacım var. Yaralıyım haydi.
Vamos, me duele todo el cuerpo.
Bir anda dönüp koşmaya başladım ve onun yaralı olduğunu düşünüyordum.
Así que... así que miré alrededor, me volví, pensando, maldita sea, ya sabes, ella... está herida o algo así.
Malaand'dan son aldığımız tahmini ölü ve yaralı sayıları, kundakçılık olaylarının gözle görülür hale gelmesi açıkça gösteriyor ki artık Güneyinde kendine ait büyük bir güvenlik problemi var.
Cuando todas las implicancias, la cantidad de muertos y heridos y la destrucción de la propiedad se hicieron evidentes, también quedó claro que el Sur tenía serios problemas de seguridad.
Charlie beş dakikalığına RCT'deki yaralılara yardım için gidiyor.
Charlie va a parar a ayudar a evacuar al marine del RCT Uno herido.
Öyle görünüyorki tüm 255 2inci yeri hallettik Ve efendim hiç yaralılara yardım etmedik.
Al parecer, hemos aniquilado totalmente al regimiento mecanizado 255, que ha huido. Además no hemos sufrido ninguna baja.
Bu yaralı çocuğu yardım alması için RCT'ye mi götürmemi istiyorsunuz?
¿ Solicitan que envíe a este civil herido al RCT para que lo ayuden?
Eğer biriniz şu anda yaralı ise yardım ekibinin bir şey yapacağını sanmıyorum.
Si uno de ustedes estuviera herido no podría evacuarlo ahora mismo.
Ama yapabileceğinizi düşündüğüm bir şey var sanırım birkaçınız da böyle düşünmekte. Yaralı sivilleri onalara verip kendimizinkileri almak.
Pero supongamos que puedo, imagino que algunos piensan que debemos tener la misma consideración con los civiles heridos que con nosotros mismos.
Komutanım eğer zırhlılar, o kadar yaralı ile geri döndüyse biz, Humveeler ile nasıl...
Señor, si los blindados vuelven con víctimas ¿ cómo se supone que un Humvee?
Yaralı bir düşmanımız var.
- Hay un enemigo herido.
Yaralılarınız için hastane helkopteri ayarlayacağım.
Voy a organizar una Medevac ( evacuación médica ) por sus heridas.
Çıkmayı başarsak bile iki tane yaralımız var.
Incluso si pudiéramos hacerlo, tenemos dos heridos.
Yaralılarımız var.
Tenemos heridos.
Yaralı ellerimle seni koruyacağım.
Perdiste en el momento que esto se convirtió en una prueba física.
- Yaralı var mı?
- ¿ Hay alguien herido adentro? - No.
- Yaralı var mı?
¿ Algún herido?
Nakliye gemilerimiz olsa bile tüm yaralılarımızı zamanında tahliye edebilmemiz çok zor.
Aunque contásemos con los medios de transporte no será posible evacuar a todos nuestros heridos a tiempo.
yaralı mısın 69
yaralı mısınız 23
michael 2337
michele 109
michèle 40
mina 105
mike 2004
miss 41
mira 52
mimi 88
yaralı mısınız 23
michael 2337
michele 109
michèle 40
mina 105
mike 2004
miss 41
mira 52
mimi 88