Yıldız geçidi translate Spanish
617 parallel translation
Yıldız Geçidi ile ilgiliymiş.
Tiene que ver con la puerta estelar.
Binbaşı Samuels Yıldız Geçidi'nden bahsetti.
El mayor Samuels mencionó algo sobre la puerta estelar.
Albay, bu insanlar, ya da.... her neyseler,..... Yıldız Geçidi'nden kaçan başka bir adamı koruyorlardı.
Esta gente, o lo que sea que fueren, custodiaban a otro hombre que se retiró por la puerta estelar.
Yıldız Geçidi operasyonu hakkında ne hissediyorsun, Albay?
¿ Qué opina de la misión Stargate después de tanto tiempo, Coronel?
Operasyon brifingine göre,..... emirleriniz Yıldız Geçidi'nden geçmek,.. .. Dünya için bir tehlike varmı araştırmak, ve, bulunursa,..... bir nükleer bomba patlatmak ve diğer taraftaki geçidi yoketmek.
Según el sumario de la misión, su orden era pasar por la puerta estelar, y si hallaba alguna amenaza a la Tierra, detonar un dispositivo nuclear y destruir la puerta del otro lado.
Yıldız Geçidi sadece buraya geliyor.Yo. Yo.
- La puerta estelar sólo viene aquí. - No.
Sembollerin hepsi Abydos odasındaki Yıldız Geçidi'nde var.
Todos los símbolos están en la puerta estelar de Abydos.
Öyleyse yıldız geçidi başka gezegenlere de gidiyor?
¿ La puerta estelar puede llevar a otros lugares?
Bunu belki olarak kabul ediyorum. Yıldız Geçidi'nin bizi bu bilgilerle..... gitmek istediğimiz her yere götüreceğinden emin misiniz?
Capitán Carter, ¿ cree que la puerta estelar nos llevará adonde queramos ir con esta información nueva?
Ben General Hammond'ın kontrolündeki Yıldız Geçidi Merkezi'ne hizmet ederim.
Sirvo a SGC, bajo el mando del general Hammond.
Yıldız Geçidi'ne dönmeliyim.
Tengo que volver al Stargate.
- Yıldız Geçidi o... büyük yuvarlak... metal... bir obje enerji... çemberi... - Neye dönmelisin?
- ¿ Volver a dónde?
Eğer Charlie'yi Yıldız Geçidi'ne götürebilseydim...
Pensé que si podía llevar a Charlie de regreso por la Puerta Estelar...
Sen ve hepiniz halk içinde görev alıyor olacaksınız, buna veya SGC ya da Yıldız Geçidi ile ilgili herhangi bir bilgiyi açıklamanıza izin veremem.
Todos estarán operando en público, así que no pueden hacer ni decir nada... que revele la existencia del comando o de la Puerta Estelar.
Yıldız Geçidi'ne geri dönmeliyim.
Debo llegar a la Puerta Estelar.
Jack, Yıldız Geçidi'ne geri dönmek istediğini biliyorum... ama...
Jack, sé que quieres regresar a la Puerta Estelar, pero...
... Yıldız Geçidi'ne.
¿ A la Puerta Estelar?
Efendim,... Yıldız Geçidi'nin burada olduğunu biliyor.
Señor, sabía que la Puerta estaba aquí.
Chulak'taki keşiş dostlarının Yıldız Geçidi'ne verdikleri ad.
Así es como sus amigos monjes en Chulak llamaban a la Puerta.
Eğer o kadın dışarı çıkıp Yıldız Geçidi hakkında... konuşursa, ona kimsenin inanacağını düşünüyor musunuz?
¿ De veras creemos que alguien creerá a esa mujer... si va por ahí hablando de una "Puerta del Tiempo"?
Soru, "Yıldız Geçidi'ni nasıl biliyor" değil mi?
¿ La cuestión no es cómo sabe que existe la Puerta?
Hizmetteki bütün uzman doktorları arardım ama Yıldız Geçidi projesi gizli olarak sınıflandırıldığı için elim bağlı.
He llamado a todos los especialistas en servicio. Pero tengo una mano atada... debido a la clasificación de "informar lo mínimo necesario" del proyecto.
Peki sen bizzat anlıyor musun, Yıldız Geçidi'nin arkasındaki fiziği?
¿ Ud. personalmente tiene una comprensión de la física en que se basa "Stargate"?
Yıldız Geçidi olmadan, öyle bir yolculuk aylar, hatta yıllar sürer.
Sin el Stargate, un viaje semejante tomaría muchos meses. Quizás incluso años.
Nişanı bozduğumda mutlu olmadı,... Ama Yıldız Geçidi Merkezi'nde karşılaştığımızda kendine çeki düzen vermiş görünüyordu.
No le pareció que yo había roto el compromiso... pero se había recuperado cuando lo vi en el Comando.
İşte Yıldız Geçidi.
Aquí está la Puerta.
Yıldız geçidi.
La Puerta.
Yıldız Geçidi çalışıyor!
¡ La Puerta está alineada!
Tüm iyi niyetimle ifade edeyim ki yönetim Yıldız Geçidi programının şu anki işleyişinden memnun değil.
Para ser franco, esta administración no está satisfecha... con el progreso del programa Puerta del Tiempo.
Eşyalara dönelim ve Yıldız Geçidi nerede?
Volvamos por el equipo y el armamento. ¿ Dónde está la Puerta?
Yıldız Geçidi'nden ne kadar uzakta olduğumuz hakkında bir fikriniz var mı?
¿ Sabes cuán lejos nos encontramos de la Puerta?
Belki de onlara Yıldız Geçidi'ni sormalısın.
Deberías preguntarles sobre la Puerta.
Yıldız Geçidi'ndeki gibi mi?
¿ A la Puerta?
O halde Yıldız Geçidi'ni sen mi sakladın?
¿ Ustedes escondieron la Puerta?
Yıldız Geçidi'ni bulamıyorum.
No encuentro la Puerta.
Yıldız Geçidi'ne kendi yolumuzu buluruz,... kesinlikle burada durup bir katliamı seyredemem.
Encontraremos el camino hacia la Puerta. No nos quedaremos aquí a ver como los masacran.
Burası Yıldız Geçidi'nin olması gereken yer.
Aquí es donde la Puerta debe estar.
Ve şimdi de Yıldız Geçidi'ni gömecekler..
Enterrarán la Puerta, no podremos regresar.
Sna çay yapayım, sonra şu Yıldız Geçidi Merkezine geri dönersin.
Te prepararé té. Luego puedes regresar a tu cuartel de la Puerta del Tiempo.
Binlerce yıldız geçidi, gezegenler arası kayma.
Miles de Puertas. Variaciones planetarias.
Evlenmeyi düşündüğüm adamın hayatını tehlikeye atıp bana hiç danışmadan Yıldız Geçidi'nden geçmesini bilmemden.
De saber que mi futuro esposo... prefirió arriesgar su vida atravesando la Puerta... sin siquiera decírmelo.
Yıldız Geçidi'nin ne olduğunu yarım yüzyıl öncesinden anlayabilen bir adam.
Podría estar vivo. Un hombre que tuvo la visión... de ver la Puerta tal cual era 50 años antes que nadie.
Eğer Goa'uld'lar o gezegene hiç gitmedilerse, ve orada açıkça bir geçit olduğuna göre. Bu durumda Yıldız Geçidi sistemini onların kurmadığı konusunda sorgulanamaz bir kanıt elde etmiş olduk.
Si los goa'ulds no estuvieron allí y obviamente hay una Puerta... tendríamos pruebas de que ellos no construyeron las Puertas.
Merhaba, ben Daniel Jackson, Yıldız Geçidi'nden az önce geldik.
Hola. Soy Daniel Jackson. Acabamos de atravesar la Puerta.
Yıldız Geçidi.
La Puerta del Tiempo.
Dr Jackson Yıldız Geçidi hakkında yeni bir teoriniz olduğunu duydum.
Dr.Jackson, tengo entendido que tiene una nueva teoría sobre la Puerta.
Yıldız Geçidi sistemini Goa'uld'ların inşa ettiğini sanmıyoruz.
No creemos que los goa'ulds construyeran la Puerta del Tiempo.
Kanında Yıldız Geçidi'nin yapıldığı elementten izler var.
Hay rastros en su sangre del elemento que compone la Puerta.
Diğeri ise Yıldız Geçidi'nin yapıldığı element.
El otro lado está hecho del elemento que constituye la Puerta.
Goa'uld'a olan tehdit, Yıldız Geçidi.
La amenaza para los goa'ulds es la Puerta.
Kız Yıldız Geçidi'nden götürülmek üzere hazırlanmalı.
Deben preparar a la niña para que regrese a través de la Puerta.