English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Spanish / [ Ç ] / Çocuklarımız

Çocuklarımız translate Spanish

6,808 parallel translation
Çocuklarımızı güçlü kılmak istedik fakat bunun yerine hepinizi lanetledik.
Intentamos hacerlos niños fuertes, pero en vez de eso los maldijimos a todos.
Artık saldırı işini bir kenara bıraktığına göre çocuklarımız hakkında görüşmemiz gereken bazı hususlar var.
Ahora que sacaste eso de tu sistema, tenemos cosas que discutir sobre nuestros hijos.
Tüm çocuklarımız iki tarafın da kültürünü öğrenecek şekilde yetiştirilecek.
Nuestros hijos conocerán ambos lados de nuestra herencia.
Çocuklarımız gelecek.
Nuestros hijos van a venir.
Youngja, düşünüyorum da bu çetrefilli dönemde çocuklarımızın değil de bizim doğduğumuzu bilmek bütün bu sıkıntıları bizim yaşadığımızı bilmek insanın içini rahatlatmıyor mu?
Young Ja, he estado pensando... No es un alivio, que fuimos nosotros y no nuestros hijos, quienes nacieron en esta época tan difícil, y que fuimos nosotros los que pasamos por todas estas dificultades.
Yine de bu zorlukları çocuklarımızın değil de ikimizin çekmesine minnettarım.
Aún así, estoy agradecido que todos esos problemas, no los sufrieron nuestros hijos, sino tú y yo.
Çocuklarımız.
Hijos. Todo.
Beni tanıyorsun, çocuklarımız arkadaş.
¡ Me conoces! ¡ Nuestros hijos son amigos!
Çocuklarımızın hayatlarını size emanet edeceğiz.
Y confiarles a ustedes la vida de nuestros hijos.
Bir gün aynısını, çocuklarımız için de yapacağız.
Algún día haremos lo mismo con nuestros hijos.
Çocuklarımızı düşünüyorum ben.
Estoy preocupado por nuestros hijos.
Birden çocuklarımız Al Fayeed mi oldu?
¿ De repente, nuestros hijos son Al Fayeed?
- Çocuklarımız nihayet sorunlarını çözdüler.
Que nuestros hijos han arreglado sus problemas.
Sizler bizim çocuklarımızsınız ve bu bizimle geçirdiğiniz ilk Noel.
Vosotros sois nuestros bebés y esta es vuestra primera Navidad con nosotros.
Çocuklarımızı eğiterek, belki de onların bizim jenerasyonumuzun yapmış olduğu hatalardan kaçınmalarını sağlayabiliriz.
Al educar a nuestros hijos, tal vez puedan evitar los errores que nuestra generación ha hecho.
Çocuklarımız da olunca, savulun dünya.
Cuando tengamos hijos, mundo, ten cuidado.
Etrafımızı çocuklarımız çevirecek, ve dünyanın sonuna kadar soyumuz devam edecek.
Rodeados por nuestros hijos, y habrá generaciones de los nuestros hasta el fin del mundo.
Çocuklarımız dönsün eve!
Traigan a los chicos de vuelta a casa CADA ARMA
Çocuklarımız dönsün eve!
CADA BARCO DE GUERRA
Çocuklarımız dönsün eve! ... ÜŞÜRKEN ÇIPLAK BIRAKILANDAN...
A AQUELLOS QUE PADECEN EL FRÍO Y A QUIENES NO SE ARROPA
Çocuklarımız dönsün eve!
TRAIGAN A LOS CHICOS DE VUELTA A CASA
Çocuklarımız bazen macera arıyor ve dışarıyı keşfetmeye çıkıyorlar işte.
A veces a los niños les entra claustrofobia y salen a explorar.
- Ne listesi? Kadınlarımızı ve çocuklarımızı öldürmenize yardım edenlerin listesi..
La de los traidores que los ayudaron a matar a nuestras mujeres e hijos.
Umarım çocuklarımız kendilerini asmazlar. biz fakiriz çünkü.
"Espero que nuestros hijos no se ahorquen porque seamos pobres."
Yattığın kişiyle çocuklarımızı tanıştırmak konusunda haklı değilsin ama.
Lo que no tienes derecho a hacer es ir por ahí presentando a nuestros hijos a quienquiera que sea con el que te apetezca acostarte esa semana.
Ne kadar zamandır evimizin üzerinden uçup düğün ve cenazelerimizi bombalayıp kadın ve çocuklarımızı öldürdüler?
¿ Cuánto tiempo han volado sobre nuestros hogares, bombardeado nuestras bodas y funerales, asesinado a nuestras mujeres y niños?
- Çocuklarımız bu yüzden mi hasta oldu?
¿ Eso es lo que hizo que nuestros hijos se pusieran enfermos? Sí.
Seni mutlu eden şey her şeyden önce çocuklarımız için iyi olacaktır.
Si te hace feliz, eso beneficiará a nuestra hija... nuestros hijos más que nada.
Bak, programımızı düzenleyebiliriz çocukları okuldan sonra buraya getirip birlikte bir şeyler yeriz...
Mira, podemos coordinar nuestros horarios, podemos recoger a los chicos, traerles aquí después del cole, comer juntos...
Aptal kız. Yaptığın anlaşmanın farkındaydın. Olur da bana karşı gelirsen bütün çocuklarını senden alırım.
Niña tonta sabías el trato que hacías y si me desafías entonces te quitaré a todos tus hijos incluido el pequeño Finn incluso el no nacido Elijah.
Bugün ki Güç Diski oyununuz için hazır mısınız, çocuklar?
¿ Lo tenéis todo listo para vuestro partido de disco potente de hoy, chicos?
Çocukların binada olduğuna dair kanıtlarımız var.
Tenemos pruebas de que los niños estaban en el edificio.
Ben gidersem, çocuklarım yapayalnız kalacak.
Si yo muero, mis hijos no tendrán nada. No hay nadie...
Nick, kadın ve çocuklarını bulup... geri getirmek için tek... bağlantımız bu kadın.
Nick, esta mujer es nuestra única conexión para encontrar a esa madre y a sus hijos, y recuperarlos.
Espheni çocukları taşımak için bu yolu kullanıyor. Ve tanrı bilir nereye götürüyorlar. Bu demek oluyor ki yolun sonunda kızımı bulmam için lanet bir şansımız var.
Los Espheni están usando estos caminos para acarrear niños a Dios sabe dónde lo que significa que hay una buena probabilidad de que mi hija esté ahí.
Ben hala sizin arkadaşınızım, çocuklar.
Todavía soy amigo vuestro, chicos.
Bir yargıç o kasede bakıp da kızını savunan bir baba mı görecek, yoksa çocuklarının veyaletini hak etmeyen vahşi bir baba mı?
Crees, por un momento, que un juez va a ver en este vídeo a un padre defendiendo a su hija o verá a un hombre violento que no se merece - la custodia de sus hijos? - Te odio tanto.
Tamam, çocuklar hazır mısınız?
Está bien, ¿ están listos, chicos?
Bir sürü şey aldım, çocuklarınızın 50. yaş partilerine bile yeter. Şeyler var...
He comprado muchas cosas, podéis hacer las fiestas de vuestros hijos durante los próximos 50 años.
Çocuklarımı beş parasız görme düşüncesi...
La idea de ver a mis... a mis hijos sin dinero es...
çalışan, çalışan... ayakları olduğunu düşlüyordu. ve hiçbir zaman sahip olamayacağımız çocukları.
Él que sueña con... piernas que funcionan y niños que nunca tendrá.
Siz çocuklar bugünden önce "Heart"'ın farkında mıydınız?
¿ Erais conscientes antes de tener esa sensibilidad?
Kayıp ayakkabıyı bulmamız lazım, çocuklar.
Necesitamos encontrar el zapato, amigos.
Benim bu sabah Leslie ile Skype'ta görüşmem lazım sayım yapacağız da. Çocukları sen alabilir misin?
Tengo que hablar por "skype" con Leslie esta mañana, así podremos hacer inventario.
Molada mısınız çocuklar?
¿ Estáis en un descanso, chicos?
Valhall Köprüsü'nü geçtikten sonra Westminster Borough bölgesinde olacağız. Güzergâhımız üzerinde birçok yerde müdahale ile karşılaşabiliriz ve karşımıza Yahudi çocukları çıkabilir...
ahora, cuando llegue al otro lado del Puente de Valhalla, estaremos en el condado de Westminster es muy posible que podamos encontrar algunos por la forma en que van....
# Hazır mısınız çocuklar?
# ¿ Están listos, niños?
Tabii, şu atlerler ve üçüncü dünya ülkelerinde açlıktan ölen çocuklar için sakladıklarımızı diyorsun.
¿ Te refieres a esos que reservamos para atletas profesionales y niños desnutridos del tercer mundo?
Eğer başarısız olursam çocuklarımı kaybederim.
Si fracaso... pierdo a mis hijos.
- Casey Jones'un Bazı hız rekorlarını kırması için çocuklar hazır mısınız?
¿ Están listos para que Casey Jones rompa algunos records de velocidad?
Yakaladığımız çocuk doğruyu söylüyorsa sayıyla evsiz çocukları kaçıranlar var.
Bueno, si el chico que tenemos dice la verdad, hay un par de secuestradores ahí fuera raptando a niños sin hogar en masa.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]