English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Spanish / [ Ç ] / Çok beklersin

Çok beklersin translate Spanish

289 parallel translation
Çok beklersin.
Qué optimista.
Daha çok beklersin!
Pues no los tendrás.
Çok beklersin ihtiyar.
No se precipite, amigo.
Çok beklersin.
¿ Estás loca?
Eğer bir delilik gösterisi bekliyorsan, çok beklersin.
No espere una exhibición de locura. Siempre...
Çok beklersin.
¡ No sé si me atreveré!
- Çok beklersin.
- ¡ Ni hablar!
- Çok beklersin.
- Al igual que el infierno.
Hey, çok beklersin, Crockett.
Sueñas, Crockett.
Çok beklersin.
Usted tendrá una larga espera.
Bir kadının karar vermesini bekliyorsan, daha çok beklersin.
Si estás esperando a que se decide a una mujer, vas a quedarte soltero.
Çok beklersin.
Que va.
Çok beklersin bok herif.
Sigue soñando, capullo.
Hıı çok beklersin.
- ¡ Eso quisieras!
- Evet, çok beklersin.
- EI día de nunca jamás. Sí.
- Çok beklersin.
- No te hagas esperanzas.
Çok beklersin.
Mierda que lo haré.
- Çok beklersin sen!
- Por supuesto que no!
- Daha çok beklersin.
Vas a tener una larga espera.
- B ) Çok beklersin.
- Y segundo, olvídalo.
- Çok beklersin!
- ¡ Antes la muerte!
Sen benim oğlumla boy ölçüşeceğini mi zannettin. Çok beklersin!
Pensabas que podías pelearte con mi hijo. ¡ Y un jamón!
Çok beklersin, Gordon!
¡ Ni lo sueñes, Gordon!
Çok beklersin!
¡ Sigue soñando!
- Çok beklersin!
Muerde el viento!
Babamdan destek umuyorsan, çok beklersin.
Si estás esperando apoyo de papa, olvídalo.
Çok beklersin.
No aguante la respiración.
Çok beklersin.
No en esta vida.
Ben de sizi şu sevici kızlardan sanmıştım. - Çok beklersin!
Pensé que erais bolleras.
- Çok beklersin.
Ni de coña.
Evrenin mantıklı bir şey yapmasını istiyorsan daha çok beklersin.
Si vas a esperar que el universo empiece a tener sentido... tienes una larga espera por delante.
Daha çok beklersin.
Tendrán una larga espera.
- Çok beklersin.
Eso quisieras. Si, es cierto.
Daha çok beklersin!
De poco le servirá.
Çok beklersin.
- Eso desearías.
Çok beklersin, seni alçak solucan.
Ya quisieras, gusano viscoso.
Çok beklersin.
Qué más quisieras.
Barış için geldik. Çok beklersin!
Mi raza considerará esta información muy eficiente.
Çok beklersin!
- ¡ Mala suerte!
- Çok beklersin. Los Angeles'tasın!
- Más quisieras, estás en Los Ángeles.
Daha çok beklersin.
Espera un poco más.
Böyle oluyor işte. Bazen mutluluğu bulmak için çok uzun zaman beklersin.
Sí, las cosas que empiezas así, a veces se espera la felicidad mucho tiempo.
Jo, çok özel yeteneklerin var. Sıradan bir hayat sürmeyi nasıl beklersin?
Jo, tienes tantas dotes extraordinarias.
Çok terbiyesiz davranışlar. Ama ne beklersin ki?
Qué maleducado es ese chico, aunque es comprensible.
Çok beklersin!
Pues ¡ venga!
Çok beklersin.
- Ni estando loco.
- Çok beklersin.
Muérete...
Çok beklersin!
Lo dudo mucho.
"Bir ilişkiden en çok ne beklersin?"
"¿ Qué es lo que mas esperas de una relación?"
- Çok beklersin. Los Angeles'tasın!
¡ Creí que había sido un remolino espontáneo de sexo caliente!
Tıpkı ilkokuldaki gibi, iki taraftan birisinin top oynamak için seni seçmesini beklersin, ama çok küçüksündür, çok aptalsındır, veya belki çok tuhafsındır.
Como en la primaria esperas que uno u otro bando te escoja para jugar pelota pero eres demasiado pequeño demasiado estúpido o quizá demasiado raro.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]