English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Spanish / [ Ş ] / Şimdi ise

Şimdi ise translate Spanish

4,691 parallel translation
Şimdi ise burada sıkıştı, bir hayalet olarak. Ve gidecek hiç bir yol yok.
Ahora está atrapada aquí, como fantasma, y no hay forma de que siga adelante.
Şimdi ise bunu yaratan akla bu kadar yakın olmak...
Y ahora, estando... tan cerca de la misma mente que lo creó.
Şimdi ise... bir anlamı kalmadı.
Pero ahora... no me importa.
Şimdi ise yoklar. Bu eve en son sen girdin, demek ki...
Y tú eres la única que ha estado aquí, así que...
Şimdi ise işleri düzeltmenin vakti geldi.
Voy a hacerlo bien.
Şimdi ise yoklar.
Y ahora han desaparecido.
Şimdi ise Cumhuriyet Savaşı marşını çal.
Ahora toca el himno de batalla de la República.
Şimdi ise ona sahipsin.
Y ahora la tienes.
Şimdi ise girişimciyim.
Ahora soy un emprendedor.
Önceden komünistlerindi, şimdi ise zencilerin.
Oh, solían ser los rojos. Ahora son... gente de color.
Ama sıkı bir müzakereciydi şimdi ise tüm arkadaşları ona dava açmış.
Pero era un negociador tan rudo que ahora todos sus amigos lo están demandando.
Şimdi ise farklı bir delilik var üzerimizde.
"Pero esta locura, es difícil de precisar."
Ne? Şimdi ise açık, Mia.
Eso es una ventana abierta, Mia.
Tamam, şimdi ise...
# En la playa # Bueno, ahora.
Şimdi ise dikkatini senin tazeliğin çekiyor.
Ahora tu vulgaridad es lo que le atrae,
Şimdi ise Sara burada kaldı diye dedikodu mu yapıyorlar?
¿ Ahora de pronto están cotilleando porque Sara pasó aquí la noche?
Şimdi ise kabuğu deriden ayırmaya çalışıyorum.
Mientras tanto, practico el separar la piel de la carne.
Şimdi ise korkudan doğru söyleyemiyorum.
Ahora no puedo ser honesto por miedo.
Şimdi ise sen muhtemel bir virüs taşıyıcısı olarak gemide oradan oraya koşturup ona ulaşmak için hastalığı herkese yayıyorsun.
Y ahora acá estás, posiblemente infectado por la enfermedad corriendo alrededor del barco, exponiendo a los demás para llegar a él.
Şimdi ise zamanımı ve kaynaklarımı boşa harcadığını anlıyorum.
Ahora, descubro que desperdiciaste mi tiempo y recursos.
Şimdi ise içimize girdi.
Y ahora está en nuestro espacio.
Şimdi ise bu barı işletiyor.
Y de repente, dirige el bar.
Şimdi ise adamlar topraktan rastgele altın çıkartıyorlar.
Y ahora, los hombres simplemente están muy arriba... al azar, afuera de la tierra.
Bu plağı daha önce görmüştüm şimdi ise hep çizilmiş.
Bueno, eché un vistazo al disco anterior... y estaba todo rayado.
Şimdi ise, balta yerine, otomatik makinalarla yapıyoruz o işi.
Ahora, lo hacen en las fábricas, con maquínas, bla, bla.
Şimdi ise, bizi harika bir işin başındaki dehalar olarak yazacak ya da her şeyi yakıp yıkan ahmaklar olarak. Ama en azından bir şeyler yazacak ve şu anda bizim tek ihtiyacımız bu.
Ahora, tanto si escribe que somos genios en la cima de algo grande... o unos raros que casi lo destrozamos y quemamos todo, al menos escribirá algo, y ahora es todo lo que necesitamos.
Şimdi ise senin kulübünde ölü bir efsane.
Bueno, ahora se muere por actuar en tu club.
Şimdi ise Depo'nun zaman kapsülü olarak görev yapıyor.
Ahora es de la Cápsula del Tiempo del Almacén.
Zarzor konuşabiliyordun şimdi ise haline bak.
A penas podías hablar, y ahora mírate.
Şimdi ise- - Bilemiyorum.
Y ahora simplemente... no sé.
Eskiden küçük bir robot kafasıydın, Şimdi ise kendini biraz salıvermişsin...
Eras una pequeña... una pequeña cabeza de robot, y ahora... te has abandonado.
Şimdi ise 6 kişiyiz.
Ahora hay seis.
Şimdi, onu devrildiğinde ise, Arkasında, istiyorum ben ben bir gravür, "Cristal Kenny'yi" görmek değil mi?
Si le doy la vuelta, no veré un grabado en la parte de atrás que ponga Cristal Kenny, ¿ verdad?
Şimdi işe geri dönerek bana bir iyilik yapmaya ne dersin?
¿ Qué tal si me haces un favor ahora... volver a trabajar.
Eğer bu işe burada, şimdi bir son vermezsem bu ülkeye, bu dünyaya neler olabilir sence?
¿ Qué podría pasarle a este país, a este mundo, si no termino esto aquí y ahora?
simdi ise hayal bile edilemeyecek bir lüks oldu. Ve bu daha baslangiç.
Ahora es un lujo inimaginable, y esto es solo el comienzo.
Şimdi, oyun oynamayı bitirdiysen, işe koyulma zamanı geldi.
Ahora, si terminaste de jugar, es hora de volver a trabajar.
Şimdi ezelden beri yaptığım işe geri dönmek zorundayım.
Voy a tener que volver al mismo trabajo que he hecho siempre.
Şimdi! Yalnız bir kadının beklentisi bir kraliyet subayında fazla bunaltıcıysa Bayan Strong'a senet için yakındaki bir limandan bir tefeciyi işe alıp gönderebilirdim.
Ahora, si la perspectiva de una mujer sola dominando a un funcionario real es demasiado sostengo que la Sra. Strong pudo haber pagado un asesino desde un puerto cercano para cometer el acto.
O halde şimdi işe gelelim.
Ahora, entonces a los negocios.
Ne işe yaradı şimdi bu?
¿ Qué ha habido de bueno en todo esto?
Şimdi her hafta geliyor, ben işe koyulurken o 30 dakika boyunca uzanıyor ve belki bu defa işe yarayacakmış gibi yapıyor.
Y cada semana venía, se quedaba tumbado treinta minutos mientras yo me ponía a ello, fingiendo que quizá esta vez funcionaría.
Her ne ise bekleyebilir. - Şimdi. Gel hemen!
Ahora. ¡ Ven ahora!
Şimdi, elimizdeki işe dönsek?
¿ Podemos regresar a nuestro trabajo?
Şimdi ise berbat görünüyor.
Ahora tiene una pinta horrible.
4 ay izin yaptım şimdi de işe dönmeye hazırım.
Me he tomado cuatro meses de descanso, y ahora estoy lista para volver a trabajar.
Ve ben bu konuda işe yarayacak değilim, şimdi Vallenwe'en bir ev vardır.
Sí. Y voy a trabajar en ello, ahora que Vallenwe'en tiene un hogar.
Simdi ise bir hain ve bir hedef
Ahora es un traidor y un objetivo.
Şimdi hemen işe döneceğim.
Hola, siento haber estado fuera tanto tiempo.
- Ama şimdi işe gitmem lazım.
Pero ahora debo volver al trabajo.
Şimdi bir son vereceğiz bu işe.
Ahora, vamos a terminar con esto.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]