Şunu demek istiyorum translate Spanish
150 parallel translation
Şunu demek istiyorum, pek de kötü biri değilsin.
Quiero decir que no es un mal tipo después de todo.
Fakat, şunu demek istiyorum bu böyle devam ederse, başka bir iş aramak zorunda kalabilirim.
Si esto sigue así tendré que buscarme otro empleo.
- Sadece şunu demek istiyorum David hislerim Teck'in iyi yaradılışlı bir adam olmadığını söylüyor.
- Solo quiero decir David que tengo el presentimiento de que no es un buen hombre.
Şunu demek istiyorum Dr. Gifford. Bayan Cunningham'ın şu an aldığı tedavi bilinçaltından gelen reddedişinin sebeplerini ortaya çıkarıp çözüyor. İyileşme ihtimali olmadan onu Illinois'ye veya başka bir eyalete gönderemeyiz.
Lo que trato de decir es que hasta que el tratamiento revele las causas de su rechazo y las resuelva podemos enviarla a Illinois o a cualquier otro estado sin la menor posibilidad de que se cure.
- Şunu demek istiyorum. Tüm bunlardan sorumlu olmak...
- Lo que quiero decir es que al ser el responsable de todo esto...
Şunu demek istiyorum... Hatırlatmak istediğim çok... Yapma lütfen.
Cariño, quiero recordarte que... quiero decirte algo muy... basta ya, por favor.
Tam olarak şunu demek istiyorum.
Eso justo quiero decir.
Şunu demek istiyorum Mrs. Hudson... anladığım kadarıyla bu kürk etol için sadece $ 400 ödediniz
Bueno, Sra. Hudson... según tengo entendido, usted sólo pagó $ 400 por esa estola.
Şey, şunu demek istiyorum ki, nişanı kararlaştırıncaya değim sana sarılamam.
- Que no podré abrazarte... si no soy tu prometido.
Şey, şunu demek istiyorum, Bana fatura kesip işi bitiremez miyiz?
Es decir, ¿ por qué no me pone una multa en Iugar de eso?
Şunu demek istiyorum. Babama karşı hiç bu tür şeyler hissetmedin mi?
¿ Tú nunca sentiste eso por papá?
Şunu demek istiyorum... Bizden başka canavar yok belki.
Lo que quiero decir es, que quizás seamos solo nosotros.
Şunu demek istiyorum ki, sana heyecan verici, güzel bir kadınsın dediğim zaman bana inanabilirsin, gerçeği söylediğimden emin olabilirsin.
Lo entiendes, Stell? Cuando te digo que eres una mujer única, hermosa, divertida, puedes creerme, te estoy diciendo la verdad.
Maalesef artık veresiye vermeyeceklermiş. İzniniz olursa şunu demek istiyorum...
Temo que no le darán más crédito, señor.
Kısaca, şunu demek istiyorum çocuklarımın resimlere girmesini ve atlı karıncayla yarışlara katılmasını, duymaktan sıkıldım.
Para hacerlo corto, me perturba escuchar a los niños hablar sobre... entrar y salir de dibujos de tiza hechos en la vereda... juntarse con personas de las carreras de caballos, la caza del zorro.
Şunu demek istiyorum... Sonuçta anlamlar sözcük değiştirirdi.
Serían los sentidos que cambiarían de palabras.
Şunu demek istiyorum, o zaten eski durumunu koruyor.
Él ya está en un avión de regreso a su ciudad.
Elimizde pek fazla nakit yok. Ama şunu demek istiyorum. Ben...
No tenemos mucho efectivo disponible pero lo que les quiero decir es que los considero...
Şunu demek istiyorum, ben yanıldım ve umarım beni affedersin çünkü o kokpitte sana her zamankinden daha çok ihtiyacımız var.
Lo que intento decir es que estaba equivocada y espero que me perdones, porque te necesitamos en la sala de mando ahora más que nunca.
Siz çocuklar, Şunu demek istiyorum...
Quiero decirles...
Nick, şunu demek istiyorum...
Nick, lo que estoy tratando de decir es,
Şunu demek istiyorum, tuhaf olmayamı çalışıyorsun? Yoksasahiden bir kaçık mısın?
quiero decir, ¿ pretende ser un excéntrico, o está realmente loco?
Ne demek istiyorsunuz? Şunu demek istiyorum, ben ve sanık sandalyelerindeki beyler Güney Afrika'nın, halkın her kesiminin bileşimiyle oluşan çoğulcu bir ülke olduğuna inanıyoruz.
Significan que yo, y esos señores del banquillo, creemos que Sudáfrica es una sociedad pluralista, a la que pueden aportar algo todos los segmentos de la comunidad.
- Şunu demek istiyorum...
- Sólo quería decirte que...
Şunu demek istiyorum ; beni mumyalasaydı geri dönebilir miydim bilmiyorum.
Si el tipo me hubiera embalsamado, no sé si hubiera podido resucitar.
Şunu demek istiyorum, şunu göz önünde tutalım,... bilirsin, bu Klopek'ler garip.
Vamos, reconozcámoslo. Esos Klopek son raros.
Şunu demek istiyorum,... oradaki hayatım da aynı buradaki gibi, ... sadece oturup okyanusu izliyorum.
Debo decirte, mi vida allí es tan real como la que tengo aquí... sentado y observando el océano.
Hayatım, şunu demek istiyorum bazen istenmiyen şeyler olur ve birilerinin ilgilenmesi gerekir ve o zaman kimi arayacaksın?
Querida, lo que quiero decir es que cuando algo anda mal, alguien tiene que hacerse cargo. ¿ Y a quién van a llamar?
Şunu demek istiyorum... Bizden başka canavar yok belki.
Lo que quiero decir, quizás somos solo nosotros.
Şunu demek istiyorum, şey, um...
Me refiero a que... todos somos humanos.
Şunu demek istiyorum...
Quiero decir, um...
Daha doğrusu şunu demek istiyorum. Bu toplantılar salonlarda mı yoksa evlerde mi yapılıyordu?
Replantearé la pregunta. ¿ Han tenido lugar en salas o en casas particulares?
Sadece şunu demek istiyorum...
solo quería decirte...
Yani şunu demek istiyorum...
Digo, lo que estoy tratando de...
Şunu demek istiyorum.
Hablo en serio.
Sadece şunu demek istiyorum ki bence öldürmek yanlış bir şey kim yaparsa yapsın. İster ben olayım, ister siz ister devletiniz.
Sólo quiero decir que creo que matar es malo sin importar si lo hago yo, ustedes o su gobierno.
Herneyse... Kelly, şunu demek istiyorum ki son haftalarda kendimi tam anlamıyla sana kaptırdım.
De todos modos, Kelly, sólo quiero decir Que en verdad me he enamorado de ti en estas últimas semanas.
- Şunu demek istiyorum.
- La cuestión es fácil- -
Sadece şunu demek istiyorum :
Nada más quiero decirte que...
Şunu demek istiyorum. Senin şerbetçiotunu toplayan annen ya da ben değildik.
Lo que quiero decir es que tu mamá y yo no cosechamos tus lúpulos.
Şunu demek istiyorum,.. ... bu tartışmada önce ses tonunuza dikkat edin,.. ... sonra da Dr. Stuckart'ın Yahudileri sevdiği yanlış kanısından kurtulun.
Quisiera decir en esta discusión, y respecto al tono empleado, que ante todo sería erróneo creer que el Dr. Stuckart siente afecto alguno por los judíos.
Galiba lafı uzattım Fred. Özetle şunu demek istiyorum.
Me doy cuenta que esto lleva tiempo, Fred, así que déjame explicártelo.
Bacakları başının arkasına koymak beceri sayılır mı bilmiyorum. Şunu demek istiyorum.
Pero el asunto es que soy una idiota y una hipocrita.
Ve, Ben, aah, ben sadece şunu demek istiyorum... Işığı görmek istiyorum.
Y yo, Uh, yo sólo quiero decir que... yo quiero ver la luz, también.
Şunu demek istiyorum bayım, hayatımdaki her şeyin doğru gitmesini isterim.
Lo que trato de decirle es que siempre obtuve lo que me propuse en la vida.
Şunu demek istiyorum, tuhaf olmaya mı çalışıyorsun? Yoksa sahiden bir kaçık mısın?
Quiero decir, ¿ está intentando ser excéntrico o está realmente loco?
Şunu demek istiyorum onu ilk okuduğumda ; "Vay be, bu adam günümüzün Whitman'ı." dedim.
"Dios mio, es el Withman de hoy".
Sadece şunu demek istiyorum. Seçimi sen yapacaksın.
Lo que estoy diciendo es que la que tiene que escoger eres tú...
Şunu demek istiyorum :
No puedes quitarle tu amor.
Şunu demek istiyorum... Paskalyayı kutlamak için... buna ihtiyacımız var.
Lo que quiero decir es... no pueden celebrar Pascua... sin que Conejo tenga esto.
Şunu demek istiyorum.
A eso me refiero.
demek istiyorum ki 208
demek istiyorum 56
istiyorum 518
istiyorum ki 20
şunu biliyor musun 19
şunu söylemeliyim ki 59
şunu kafana sok 20
şunu unutma 42
şunu alır mısın 16
şunu söylemek istiyorum 27
demek istiyorum 56
istiyorum 518
istiyorum ki 20
şunu biliyor musun 19
şunu söylemeliyim ki 59
şunu kafana sok 20
şunu unutma 42
şunu alır mısın 16
şunu söylemek istiyorum 27
şunu kapatır mısın 20
şunu izle 69
şunu bil ki 30
şunu söyleyeyim 38
şunu al 120
şunu görüyor musun 85
şunu da al 21
şunu keser misin 82
şunu alayım 31
şunu alın 21
şunu izle 69
şunu bil ki 30
şunu söyleyeyim 38
şunu al 120
şunu görüyor musun 85
şunu da al 21
şunu keser misin 82
şunu alayım 31
şunu alın 21