English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → French / [ A ] / Affedin

Affedin translate French

1,524 parallel translation
Affedin.
Désolé.
Bizi affedin lütfen.
Excuse-nous.
Oh, lütfen onları affedin. Bakıcının yanından geldiğinizi biliyorlar.
Ne leur en voulez pas, ils savent que vous venez du Pourvoyeur.
Affedin onu Hanımefendi.
Pardonnez-lui, Mademoiselle.
Affedin beni ama dans etmek istemiyorum.
Mais je vous prie de m'excuser, Je... ne suis pas d'humeur à danser.
Araya girdiğim için affedin, madam. İki kız kardeşinizle birden dans etmek isterdim, ancak...
Pardonnez l'intrusion. je danserai avec vos 2 soeurs en même temps croyant que je le pouvais, mais...
Sizinle dans etme şerefini kaçırdığım için beni affedin.
J'étais désolé d'avoir manqué le plaisir de danser avec vous.
Lütfen vaktinizi aldığım için affedin. Sağlığınız ve mutluluğunuz için iyi dileklerimi kabul edin.
Pardonnez moi d'avoir abuser de votre temps..... et accepter mes meilleurs voeux pour votre santé et votre bonheur.
Hayır. Beni affedin.
Non. vous m'excuserez.
Sizi daha iyi karşılayamadığım için affedin.
Permettez moi de m'excuser de ne pas vous avoir reçu convenablement.
- Affedin. Mr Gardiner'i bulmam lazım.
pardonnez-moi. je dois trouver Mr Gardiner.
Beni affedin.
Pardonnez-moi.
Affedin efendim!
Désolé, monsieur.
Beni affedin, Peder, günah işledim.
Pardonnez-moi, mon Père. J'ai péché.
Affedin beni Saf görünebilirim Ama sizi hiç bir şeye zorlamak istemem
Sans doute suis-je naive mais jamais je ne vous forcerais
Beni affedin.
Pardon!
- Beni affedin.
- Pardonnez-moi!
Siz buraya geldiğinizden beri hep bana bağırıyorsun. Affedin beni, Madam.
Pardonnez-moi, madame.
Lütfen affedin.
Je vous demande sa grace.
Bizi affedin, Binbaşım.
Excusez-nous.
Hayır, affedin.
Non, ayez pitié!
Beni affedin, ben... Tanrı'nın bahşettiği bu şansı kullanarak içimi dökmeliyim, sizin de bildiğinizden emin olduğum bir şeyi söylemek istiyorum.
Je dois moi-même profiter de cette occasion de vous dire ce que je suis sûr que vous devez déjà savoir
Bay Elton, lütfen! . Affedin, elimde değil!
Pardonnez-moi, Je ne peux m'en empêcher!
Siz, kabalığımı affedin, tamamıyla kafayı yemişsiniz.
Vous avez, si vous me permettez la vulgarité, completement perdu la tête.
Beni affedin Naibim ama yüce varlığınızı savaş alanından uzaklaştırma zamanı geldi galiba.
Peut-être le moment est-il venu de prendre congé de ce champ de bataille?
! Lütfen beni affedin, Küçük Bilge.
- Pardonnez-moi, Moindre Sage.
Affedin beni.
Je suis vraiment d Ž sol Ž. SVP, excusez-moi.
- Affedin Kraliçem, benim böyle...
- Oh, pardonnez-moi, Votre Majesté.
- Ben... Affedin Kraliçem. Sizden fazlasını bilmiyorum.
- Pardonnez-moi, Madame, je ne suis pas plus sage que vous.
Affedin Kraliçem, tüm ülke adına değil sadece kendi adıma konuşuyorum.
Pardonnez-moi, Madame. Je ne peux pas parler au nom de la nation, seulement pour moi-même.
Affedin beni!
Excusez-moi!
Hepiniz, affedin!
Excusez-moi tous.
Bayan Baily, rahatsız ettiğim için affedin ama oğlunuza yardım etmeye çalışıyoruz.
Mme Baily? Pardon de vous déranger... mais j'essaie d'aider votre fils.
Yani, affedin beni!
"Excusez-moi!"
Beni affedin.
Excusez-moi.
- Bizi affedin.
- Pardonnez-nous.
Bizi affedin. Cömert hediyeniz için teşekkür ederiz.
Merci de votre généreux cadeau.
Sizi bu kayalık yol kenarına kadar sürüklediğim için beni affedin.
Je m'excuse de t'avoir entraîné sur cette route caillouteuse. Je ne savais pas.
Yalvarırım affedin.
Pardon!
Efendim, affedin beni.
Maître, pardonnez-moi.
Affedin lütfen.
Je vous prie de nous pardonner.
Böldüğüm için affedin ama sizi hemen görmek için ısrar etti.
Pardonnez cette interruption. Il a voulu vous voir immédiatement.
Çoğunuzun Binbaşı Kawalsky ile beraber hizmet verdiğinizi biliyorum, o yüzden lütfen kulağa duygusuzca gelecek önerilerim için beni affedin.
Vous êtes beaucoup... avoir servi avec le Major Kawalsky... aussi pardonnez-moi si ma suggestion semble sans coeur.
Affedin beni Majesteleri. Resim hakkında sorabilir miyim?
Puis-je vous demander qui est la jeune femme du tableau?
Affedin beni majesteleri. Sizi görmemiştim.
Je ne vous avais pas vu, Altesse.
Affedin beni efendim. Saygısızlık etmek istememiştim.
Je n'ai pas voulu lui manquer de respect.
Eee... Affedin beni, Majesteleri Bir saattir yolumu kaybettim.
Pardonnez-moi, j'ai perdu toute notion du temps.
Geciktim, affedin.
Désolée pour le retard.
Lütfen beni affedin.
Pardonnez-moi.
Lütfen affedin.
Pardon.
Geciktim, affedin.
Désolée, je suis en retard.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]