English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → French / [ A ] / Affedersiniz efendim

Affedersiniz efendim translate French

942 parallel translation
Affedersiniz efendim, ama, büyük bir yemek mi olacak acaba?
Est-ce un grand dîner, monsieur?
- Hayır, gerekmez efendim. - Affedersiniz efendim.
Pardon, monsieur...
Affedersiniz efendim.
Pardon, je n'ai pas fait exprès.
Affedersiniz efendim ama su ve yiyeceğimiz on gün yetmez.
Je vous demande pardon... mais on n'a ni à manger ni à boire pour 10 jours!
Affedersiniz efendim.
Désolé, monsieur.
Affedersiniz efendim.
Je vous demande pardon, monsieur.
Affedersiniz efendim, kişisel bir tespitte bulunabilir miyiz?
Vous nous permettez, monsieur?
Affedersiniz efendim, ama dükkanı silip süpürdünüz.
Vous avez tout pris.
- Affedersiniz efendim.
- Je vous demande pardon.
- Affedersiniz efendim. - Ne var?
- Excusez-moi, monsieur.
Affedersiniz efendim, Bay Travers ve Bayan Tremont bir gondolün içinde körfeze doğru sürükleniyorlar efendim. İşte.
M. Travers et Mlle Tremont dérivent dans une gondole.
Affedersiniz efendim, eğlence başlıyor.
Je vous demande pardon. La fête commence.
Affedersiniz efendim. Veterinerden kısrakla ilgili bir mesaj geldi. Diyor ki...
Le vétérinaire m'a dit de vous dire, pour la jument...
- Affedersiniz efendim.
Excusez-moi!
Affedersiniz efendim.
Pardon? Qu'avez-vous dit?
Affedersiniz efendim ama ben...
Excusez-moi, monsieur, mais je...
Affedersiniz efendim ancak tren geliyor.
- Pardon, monsieur. - J'entends le train qui arrive.
Affedersiniz efendim. Sanırım bunu düşürdünüz.
Pardon, je crois que vous avez fait tomber ceci.
Affedersiniz efendim. Müdürün demek istediğini pek anladığınızı sanmıyorum.
Pardon, je crois que vous n'avez pas compris le directeur.
- Affedersiniz efendim.
- Pardon, mon capitaine. - C'est bon.
- Affedersiniz efendim. Şu heyet geldi geleli, Iowalı bayanla birlikte iki başrolde birden oynadığını görüyorum.
Depuis l'arrivée du comité, vous jouez sur deux tableaux, en donnant l'avantage à la dame de l'Iowa.
Affedersiniz efendim. Dün gece tanık olduğum bir cinayeti şikâyet etmek istiyordum.
Excusez-moi, je veux signaler un meurtre que j'ai vu cette nuit.
Affedersiniz efendim, ama Bay Bush tedavi olmadan uzun yola çıkamaz bu bacakla olmaz.
Excusez-moi, mais M. Bush ne peut pas voyager sans soins, pas avec cette jambe.
Affedersiniz efendim.
Excusez - moi, monsieur. Capitaine...
- Affedersiniz efendim. Uçak indi. Orada.
L'avion attendu vient d'atterrir.
Affedersiniz, efendim ama beyimin iyi olmadığını düşünüyorum.
Á mon avis, monsieur, mon maître ne va pas bien.
Affedersiniz, efendim.
Excusez-moi.
Affedersiniz, efendim. Dr. Jekyll geldiler.
Le Dr Jekyll est là, monsieur.
Affedersiniz, efendim.
Excusez-moi. M. Trenholm vient d'arriver.
Affedersiniz, sadece lafın gelişi efendim.
Pardon. C'était une façon de parler.
- Affedersiniz, çayınız efendim.
- Pardon, votre thé, monsieur.
Affedersiniz, efendim.
Je suis désolé.
Affedersiniz, efendim ama bana Ruggles diye hitap etmelisiniz.
Il faut que vous m'appeliez "Ruggles"
Affedersiniz ama aradığınız şeyi bulabildiniz mi, efendim?
Je vous demande pardon, mais avez-vous trouvé ce que vous cherchiez, monsieur?
Affedersiniz, efendim.
Je vous demande pardon, monsieur.
Affedersiniz, efendim.
Excusez-moi, mon colonel.
Affedersiniz, efendim, ama buna sebep olan sadece rüzgar değil.
- Veuillez m'excuser. - Mais ça va plus loin.
Affedersiniz efendim. - Ne vardı, Cronin?
Mon colonel...
Tamamen haklısın, ama nerede? Affedersiniz, efendim.
Certes, mais où? Excusez-moi.
Affedersiniz, efendim.
- Pardon, je suis désolé.
- Affedersiniz, efendim.
- Pardon.
Çok naziksiniz, kesinlikle. Affedersiniz, efendim.
Excusez-moi, monsieur.
Affedersiniz efendim.
Excusez-moi, monsieur.
Affedersiniz, efendim. Bayan Huberman Yüzbaşı Prescott veya bay Devlin ile görüşmek istiyor.
Mlle Huberman souhaite voir le capitaine Prescott ou M. Devlin.
Affedersiniz, efendim.
Pardon.
Evet efendim, affedersiniz. Neredeyse unutmuşum.
C'est vrai, j'avais oublié.
Affedersiniz efendim.
Pardon, Monsieur...
- Diaz çöktü. - Affedersiniz efendim.
et vous au sud, vous l'avez fait écrouler!
İyi günler efendim. Sizi bu şekilde karşıladığım için beni affedersiniz umarım.
Excusez-moi de vous avoir reçu dans cette tenue.
- Affedersiniz, efendim.
- Pardon, monsieur.
Affedersiniz, efendim.
Excusez, Monsieur.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]