English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → French / [ A ] / Arabayla

Arabayla translate French

4,136 parallel translation
Hatırlıyorum. Adil arabayla götürmüştü ama o gün görmedim onu.
Je me souviens qu'Adel l'avait accompagnée, mais je l'ai pas vue.
su an arabayla Brooklyn'deki gazi hastanesine gidiyor.
Le chauffeur le conduit à l'hôpital des Vétérans.
Cuma günü birlikte gidiyoruz. Arabayla yola düşeceğiz, ben kullanacağım.
Alors vendredi, on se réunit tous pour une vraie virée.
- Arabayla gitmeyi tercih ederim.
On préférerait conduire.
Kız arkadaşının montunu unuttuğunu, benim de park yerine kadar onu takip ettiğimi ve sen arabayla geri giderken onu öldüreceğini söylediğini gördüğümü anlattım.
J'ai raconté que votre petite amie avait oublié sa veste et que je vous ai suivis dans le parking et que je vous avais vu l'insulter et la menacer de la tuer.
Beraber arabayla uzaklaşmışlar.
Ils avaient pris sa voiture.
Onu... Her gün onu arabayla okula götürürdüm.
Je l'emmenais toujours à l'école... en voiture... tous les jours.
Hayır, ara sıra arabayla geziyoruz.
On se promène en voiture de temps en temps.
Çok uzak, insanlar Fourth'a bile salak gibi arabayla gidiyorlar.
C'est loin. Les gens conduisent comme des fous.
Bunu tekrarlarsan Tanrı yardımcım olsun seni de arabayla ezerim.
Si tu répètes ce que tu viens de me dire, tu vas te retrouver dans le décor toi aussi.
Piçin teki arabayla çarptı.
Cette espèce de connard m'a foncé dessus.
Bu şerefsizler bana arabayla çarpıp ıssız bir yerde beni ölüme terk ettiler.
Ces trous du cul m'ont foncé dessus en bagnole et m'ont laissé pour mort au milieu d'un champ. Ces trous du cul?
Bir açıklama yapmadan arabayla gidemezsin.
Tu peux pas partir sans me donner d'explications!
- Sanırım eve arabayla dönmemeliyim.
Je ne devrais pas conduire.
Beni arabayla götürecek birini bulurum.
On vient me chercher
İyi bir oğlun var, Adele. Beni arabayla bir yere bırakmayı önerecek kadar da nazikti.
Votre gentil garçon m'a proposé de me déposer quelque part.
- Evet, kurallara uymayan bir arabayla.
- Dans une voiture non réglementaire.
Arabayla ağzına sıçılmak onur kırıcı değil mi, seni gerizekalı bok?
C'est humiliant de se faire écraser par une voiture, pas vrai, petite merde?
Kaybetmek için mi? Bu arabayla bunu yapman zor olacak.
Ce sera difficile avec cette voiture.
5. Cadde'yle Denali'nin köşesindeydim. Adam saat 11 gibi arabayla geldi.
J'étais à l'angle de la 5e et de la rue Denali, quand il est passé en bagnole vers 23 h.
O zaman arabayla gideriz.
On ira en voiture.
Hadi arabayla gezelim.
Allons faire un tour.
Arabayla Kris.
Tu conduis, Kris.
İspanya'yı birkaç kilometre bir aşağı bir yukarı yürürseniz arabayla gezmeyi kafaya takmazsınız.
et de penser à autre chose. " Quand on a sillonné l'Espagne à pieds... on est pas contre une ballade en voiture.
Asırlık biri gelir ve Ronny'den bilet alır. Daha sonra motosikletli adam gelir ve Roony'i döverek kendisini Byringe arabayla götürmesi için zorlar. - Evet.
Ensuite un motard s'est pointé... qui a agressé Ronny et l'a obligé à conduire jusqu'à Byringe.
Yürümek istemiyorsan, arabayla geziye çık.
Ou faites un tour en voiture.
Bu arabayla etraftan ilgi çekebilirsiniz.
Bon, avec cette voiture, vous aurez peut-être quelques regards.
O arabayla buraya bir adım atarsan çığlık atarım.
Si vous entrez avec ce chariot, je vais crier.
Arabayla 30 dakika.
30 minutes de voiture.
Polise arabayla saldıran bir salak olduğun için öleceğiz.
On va mourir... Vous êtes le crétin qui attaque la police avec une voiture.
Metal arabayla elektrik... transformatörü temas ederse ne olur bilir misin?
Cette voiture est en métal. Vous voulez finir électrocuté?
arabayla ilgiliydi.
Vous et cette voiture.
Arabayla yemek siparişi verdiklerinde fark edilmişlerdi anca.
Ils se sont juste fait arrêté parce qu'ils sont passé à travers un drive-in.
Arabayla gelen adam kim?
Et le monsieur qui est dehors à côté de la voiture, qui est-ce?
Bütün gece arabayla gezecek misiniz?
Bien, vas-tu faire un tour en voiture toute la nuit?
Yani Erdoğan'ın havalimanından Asıf'ı arabayla aldığını ve patlayıcıların arabaya Asıf'tan geldiğini mi söyleyecekti?
Qu'Erdogan a ramené Asif de l'aéroport vers la station, et que l'acétone sur le siège venait d'Asif?
Saat 8 : 00'de seni arabayla alırım.
Je viens te chercher à 20h
Hayır, arabayla geldim ama park etmek tam bir kabustu.
- J'ai la voiture, j'ai eu du mal à me garer.
Ama emniyet kemerini takmışsa ki takmıştı arabayla altı metrede üç takla atmasaydı ki attı bu takdirde genç kadın hala yaşıyor olacaktı.
Mais si elle a sa ceinture de sécurité Ce qui est le cas, et que son véhicule ne fait pas trois tonneaux Dans un fossé de 70 cm, ce qui est le cas,
Arabayla ilgili bir probleminiz var gibi.
Des problèmes de moteur, on dirait.
" Arabayla ilgili bir probleminiz var gibi.
" Des problèmes de moteur, on dirait.
Arabayla geri dönüp, bizimle gelmesi için yalvarmamı mı istiyorsun?
Tu veux que je fasse demi-tour, le supplier de revenir?
Anladım. Nano arabayla mı gideceğim.
On prendra la voiture "Nano".
Yani, buraya yürüyerek mi, arabayla geldin bilmiyorum, ama her nerden geldiysen oraya doğru sahil yolu gezintisi çok hoş olur.
Je veux dire que je ne sais pas si vous aviez marché, ou conduis ou autre, mais c'est une jolie balade sur la plage - Vous aviez une veste?
O çete üyelerini arabayla ben ezdim!
Je ai couru ces gangbangers!
Dünya umurunda değilmiş gibi arabayla bir oraya bir buraya geziyorsun.
Et je te vois là relax sur la voiture comme si tu n'en avais rien à faire
Kapıyı açık bırak ve arabayla uzaklaş.
Reprends ta voiture et tire-toi.
Arabayla geziyorsunuz demek!
En voiture?
Eve arabayla dönemezsin.
- Oui.
- Arabayla üstlerinden geçmişiz gibi.
Comme des coups de feu d'une voiture?
O seni arabayla alacak.
Il va vous chercher.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]