Aradığına sevindim translate French
185 parallel translation
Taksi bulmam gerekti. Beni aradığına sevindim, Freddy.
Je suis content que vous ayez appelé.
Beni aradığına sevindim.
- Les ouvriers auront un jour le pouvoir. - Oui
Merhaba Willie, aradığına sevindim.
Willie, tu fais bien d'appeler.
Beni aradığına sevindim.
Je suis content que tu m'aies appelé.
Ayrıca, aradığına sevindim.
- Et je suis contente de vous avoir.
Aradığına sevindim.
Ca m'a fait plaisir.
Aradığına sevindim.
Je suis heureuse de vous voir.
Aradığına sevindim.
Je suis contente que t'aies appelé.
- Aradığına sevindim.
- C'est bien que tu aies appelé.
Ben de seni düşünüyordum. Aradığına sevindim.
Je pensais à toi.
Jeff, aradığına sevindim.
Jeff, contente que tu m'appelles, ça a marché!
Aradığına sevindim.
Je suis contente que tu aies appelé.
B. Seni düşünüyordum. Aradığına sevindim.
Je suis content que tu m'appelles.
Aradığına sevindim.
Heureusement que tu appelles...
Her zaman. Aradığına sevindim.
Je suis contente que vous ayez appelé.
- Geri aradığına sevindim, Prue.
- Content que tu aies rappelé, Prue.
- Aradığına sevindim. Girebilir miyim?
- Je peux entrer?
- Ben de. - Aradığına sevindim.
- Merci d'avoir appelé.
Aradığına sevindim.
J'étais content que tu appelles.
Aradığına sevindim.
Ravi que ce soit toi qui appelles.
Aslında aradığına sevindim, benim de söyleyeceklerim var.
Je suis content que tu aies appelé, je voulais te dire quelque chose aussi.
Aradığına sevindim.
J'étais contente que tu m'appelles.
Aradığına sevindim çünkü ben seni arayacaktım.
Tu as bien fait d'appeler. J'allais t'appeler ce matin.
Aradığına sevindim.
Je suis content que tu appelles.
Aradığına sevindim.
Quelle bonne surprise!
Aradığına sevindim.
Je suis heureux que vous ayez appele.
Aradığına sevindim..
Je suis content que tu appelles.
- Aradığına sevindim
- Je suis content que tu appelles. - Oui?
Dürüst olmak gerekirse aradığına sevindim.
En vérité, votre appel tombait bien.
Ruthie, aradığına çok sevindim.
Je suis contente que tu sois venue.
Aradığına çok sevindim.
C'est formidable de t'entendre.
Aradığına çok sevindim, sevgilim.
Chéri! Je suis heureuse que tu m'appelles!
Aradığına çok sevindim.
C'est bien que tu appelles.
Beni aradığına çok sevindim Jean.
C'est bien que tu appelles, Jeanne.
- Paul, aradığına çok sevindim.
- Non, ça m'a fait plaisir.
Aradığına çok sevindim.
C'est gentil d'appeler.
Bursunla ilgili bir şeyler okudum ve beni aradığına çok sevindim.
J'ai su pour ton admission. Je suis content que tu rappelles.
Dinle, aradığına sevindim.
Je te remercie d'avoir téléphoné.
Bugün beni aradığına çok sevindim.
Je suis contente que tu m'aies appelée.
- Tanrım, aradığına çok sevindim.
Je suis contente que tu m'aies appelée.
Ah, Sahi mi? Pekala, Aradığına çok sevindim Çünkü... Bugünün son derece sinir bozucu olduğunu söylemeyi unutmuşum.
Tant mieux, je voulais vous dire que vous avez un beau cul.
Frank, aradığına çok sevindim. Bebeği Meredith'lere bırakmak zorunda kaldım.
J'ai emmené le bébé chez les Meredith.
Aradığına çok sevindim, Elaine.
Je suis contente de te voir.
Aradığına çok sevindim.
Je suis content de t'entendre.
Dalga mı geçiyorsun? Aradığına çok sevindim.
Content que tu aies appelé.
Aradığına çok sevindim.
Ton appel m'a fait du bien.
Biliyor musun dostum, o aradığım kız. Aradığım kız o! Senin adına sevindim.
Tu sais quoi, elle est la femme de ma vie!
Aradığına çok sevindim.
Je suis content que tu aies appelé.
- Tanrım, aradığına çok sevindim.
- Je suis content de t'entendre.
Aradığına çok sevindim.
Je suis contente que tu appelles.
Aradığına çok sevindim.
- Si. Merci d'avoir appelé.