English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → French / [ B ] / Bana gel

Bana gel translate French

1,893 parallel translation
Uzun, sıcak bir duş al, temiz giysiler giy, sonra da bana gel, sana bir şeyler yedireyim.
Vous prenez une bonne douche bien chaude, vous mettez des habits propres, et vous venez chez moi où je vous servirai un bon repas.
Maria, tuvaleti bitirdikten sonra bana gel... çünkü parlatılacak bir kaç botum var tamam mı?
Bon, Maria, après les toilettes, viens me chercher... parce que j'ai des bottes qui ont besoin d'être cirées, d'accord?
"Sevgilim," "Bana gel"
amoureux, viens à moi
Bana gel, sadece bir kere...
Donnez-moi une petite chance!
Bir dahaki sefere bana gel.
La prochaine fois, appelez moi.
Kazanamazsan bana gel. Dert etme. Kazanırsan, gelme.
Et viens me voir si tu n'as rien gagné!
Oynamaya hazır olduğunda, bana gel, tamam mı?
Quand vous serez prêt à jouer au craps vous me le direz, ok?
Bu gece bana gel.
Viens me voir ce soir.
Ros, bir dahaki sefere, başkasına gitmeden önce bana gel.
Ros? La prochaine fois, tu viens me voir d'abord.
Tracy. bir şeye ihtiyacın olursa herhangi bir şeye, bana gel.
Ecoute, Tracy, si tu as besoin de quoi que ce soit, quoi que ce soit, viens me voir.
Biliyor musun Stanley, Kwanza zamanı bana gel, ben seni korurum bebeğim.
Je vais te dire, Stanley, je compte bien fêter Kwanzaa avec toi.
Saat başı bana gel.
Venez me voir toutes les heures.
Bana gel.
Viens avec moi.
Bunu düşün Betty ve gün sonunda bana gel.
Penses-y, Betty. Donne-moi la réponse d'ici la fin de la journée.
Ellen bir dahaki sefere bir şeye ihtiyacın olursa bana gel.
Ellen, la prochaine fois que vous avez besoin de quelque chose, venez me voir.
Soru sorman ya da konuşman gerekirse bana gel.
Si t'as des questions ou tu veux parler, c'est moi que tu viens voir.
Her ne zaman öyle düşünürsen, hemen bana gel.
Quand ça t'arrive, viens me voir.
Hemen bana gel.
Viens me voir.
- Hadi, gel bakalım. Jesse, silahı bana ver.
Je t'ai laissé ce pistolet, car tu avais promis de le laisser dans sa boîte.
Evet, gel de bana yardım et.
Viens m'aider.
Gel de az yardım et bana, Florica.
F orca, viens aider.
Şu andan itibaren, her hangi biri sana bir pislik yaparsa, hemen bana, Bruce Sweetland'e gel, ben hemen hizaya sokarım.
S'ils te font encore chier passe me voir, Bruce Sweetland. Je les calmerai.
- Ayaz Baba derlerdi bana. - Evet, Ayaz Baba.
- On m'appelait le Père Gel, à l'époque.
Bana borçlusun. Gel buraya.
Tu me revaudras ça.
- Buraya gel. Bana ver.
- Viens ici, donne-moi ça.
Gel, mumları söndürmemde bana yardım et ve bir dilek tut.
Aide-moi à souffler les bougies et à faire un voeu.
- Gel bana Süpermen! Cesaretin varsa!
Viens m'affronter, Superman, si tu l'oses.
Gel bana Jor-El'in oğlu!
Viens à moi, fils de Jor-El!
Gel bana yardım et tatlım.
Donne-moi un coup de main, mon coeur.
Gel bana meleğim.
Viens me voir, mon ange.
Hadi gel, bana bir kahve ısmarlamana izin vereceğim.
Viens, je vais te laisser m'offrir un café.
Gel, yardım et bana!
Viens m'aider!
Geri gel.Bana doğru gel.
Reviens. Viens vers moi.
Gel ve bana daha fazlasını anlat.
Venez par là et dites-m'en plus.
Ben, bira içiyorum, hadi gel sen de katıl bana.
C'est bon! J'ai une bière. Maintenant viens par là me rejoindre.
- Tamam o zaman bana gel.
Très bien, alors, viens me voir!
Gel hadi, bana hakaret edeceksen en azından dans pistinde et.
C'est marrant. Allez. Si tu vas m'insulter, au moins fais le sur la piste de danse.
Oh, Carlos, gel bana!
Oh Carlos, donne-moi tout!
# Bir rüya gibi gel bana
# Rampant à moi comme dans un rêve
Sadece oraya git ve işin bitince gel olanları bana anlat.
Fais-le, et reviens me raconter!
Bana bembeyaz göründü. Hadi gel.
On dirait plutôt le bal tout blanc.
Bebeğim gel bana. Sana gerçekten deodoran sıkmalıyız.
Je savais que tu reviendrais vers moi.
Hadi geri gel ve bana ıstırap ver.
Reviens me tourmenter.
Hadi geri gel ve bana ıstırap ver. Hadi geri gel ve beni ağlat.
Reviens me tourmenter.
Ya da bana, nasıl dayanacağımı söyle. Hadi geri gel ve bana ıstırap ver.
Ou alors, dis-moi comment je les tolérerai.
Hadi geri gel ve bana ıstırap ver.
Je dois atteindre ce chemin.
Shelley bana birkaç fotograf gösterecelti. Ah, evet, gel.
- Shelly allait me montrer des photos.
Ben kuyudayken bana, "Sangwa, buraya gel." dedi.
J'étais au puits, et... Elle m'a dit : "Sangwa, viens ici."
Gel bana şekerim, gel.
Faites-moi un câlin, câlin.
- Gel bana, bir tanem.
- Approche.
Hadi gel. Bana ne olduğunu göster.
Voyons ce qui s'est passé.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]